Türkiye’den emeklinin koronovirüs nedeniyle sosyal yardım alma zorunluluğu

Türkiye’den emeklinin koronovirüs nedeniyle sosyal yardım alma zorunluluğu

Yaşadığımız bu dönemde COVID-19 pandemisi nedeniyle belki de yüz yılda bir defa karşılaşabileceğimiz zorlu bir süreçten geçiyoruz. Ülke yönetimleri vatandaşlarına yüklediği birçok özel veya kamusal kanuni yükümlülükleri hafifletme veya öteleme yoluna giderken Türkiye’den 3201 sayılı Kanuna göre yurtdışı sürelerini borçlanıp emekli aylığına hak kazanan gurbetçilerimiz için uygulanan yurtdışında çalışma ve sosyal yardım alma yasağında geçici

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 02 Mayıs 2020 AVUKAT ŞERİF YILMAZ

Yaşadığımız bu dönemde COVID-19 pandemisi nedeniyle belki de yüz yılda bir defa karşılaşabileceğimiz zorlu bir süreçten geçiyoruz.

Ülke yönetimleri vatandaşlarına yüklediği birçok özel veya kamusal kanuni yükümlülükleri hafifletme veya öteleme yoluna giderken Türkiye’den 3201 sayılı Kanuna göre yurtdışı sürelerini borçlanıp emekli aylığına hak kazanan gurbetçilerimiz için uygulanan yurtdışında çalışma ve sosyal yardım alma yasağında geçici herhangi bir kolaylaştırma veya muafiyet getirilmedi.

Bu emekli insanımız için COVID-19 pandemisi sebebiyle alınan tedbirler nedeniyle zaten çalışma yasağının devam ettirilmesi geçici bir dönem için anlaşılabilir. Ancak sosyal sigorta ödeneği veya sosyal yardım alma yasağının en azından pandemi sonlanana kadar kaldırılması bir zorunluluktur. Çünkü yurtdışında yaşayan emekli gurbetçilerinin elinde olmadan oluşan olağanüstü bir durumdur. Fakat maalesef bu yasaklarlar hâlâ devam ettiriliyor.

Bu nedenle Türkiye’den emekli veya emekli olmak isteyen gurbetçilerimizin hukuki durumlarının tespitini ve nasıl bir izlemeleri gerektiğini bu yazımızda izah etmeye çalışacağız.

Konu hakkında genel kuralımızı tekrar hatırlatalım. 3201 sayılı Kanunun 6/B-1 maddesine göre kendileri yurtdışı sürelerinden bir gün dahi borçlanıp Türkiye’den hangi statüden olursa olsun emekli aylığına hak kazananlar yurtdışında bir centlik bile çalışma yapamazlar ve ikamete dayalı sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği yani yardım alamazlar.

Sosyal yardım alma yasağı açısından bu ana kuralımızın istisnaları ise;

  • 1985 yılından önce 2147 sayılı Kanuna göre yurtdışı sürelerini borçlanarak emekli olanlar,
  • Askerlik ve doğum borçlanması yapsalar dahi yurtdışı sürelerinden bir gün dahi borçlanmadan sadece Türkiye sigortalılık süreleriyle emekli olanlardır.

Bunların yurtdışında çalışmaları da kendilerinin veya eşlerinin sosyal yardım almaları da Türkiye’den emekli aylığı alınmasına engel değildir. Bu nedenle COVID-19 pandemisi nedeniyle veya başka bir sebeple çalışmak istemeleri veya kendilerinin veya eşlerinin sosyal yardım almalarında bir sakınca yoktur.

Bu gruba kendi yurtdışı sürelerinden değil de vefat eden eşleri sebebiyle Türkiye’den dul maaşı alanlar da yurda kesin dönüş şartına bağlı olmadıklarından hem çalışabilir hem de sosyal yardım alabilirler. Sosyal yardım almak bunların da Türkiye’den aldıkları dul aylıklarına engel olmaz.

Anne veya babalarından dolayı yetim maaşı alanlar için ise ayrım yapmak gerekir. Emekli Sandığı (4/c) iştirakçilerinin veya emeklilerinin bekar yetim çocukları yurtdışında hem çalışabilir hem de sosyal yardım alabilirler. SSK (4/a) ve Bağkur (4/b) kapsamında yetim maaşı alanların yurtdışında çalışması yasak. Ancak sosyal yardım almaları mümkün. Sosyal yardım almak bunlar için de sorun olmaz.

Buraya kadar saydığımız gruptakilerin pandemi sebebiyle olmasa bile her zaman sosyal yardım almaları mümkün.

Yurtdışı sürelerini borçlandıkları halde 05.08.2010 tarihi ile 28.06.2012 tarihleri arasında yurtdışında sigortadan muaf cüzi çalışma (Aushilfe, Minijob aylık 400 Euro’ya kadar) yaparken emekli maaşı bağlananlardan o tarihten bu yana aralıksız ve kesintisiz çalışanların da bu çalışmalarını devam ettirmeleri Türkiye’den emekli aylığı almalarına engel olmaz.

Lâkin bunlar çalışma yönünden hak elde etmiş olsalar da 3201 sayılı Kanunun 6/B-1 maddesine göre ikamete dayalı sosyal yardım alamazlar. Alırlarsa Türkiye emekli aylıkları kesilir.

İşte burada en önemli sorun yaşayan gruplar söz konusu. Örneğin Almanya’da minijob hakkıyla çalışan bir bayan emekli gurbetçinin çalışan eşi COVID-19 pandemi tedbirleri nedeniyle kısa çalışmaya (Kurzarbeit) girmiş veya işyeri tarafından ücretsiz izinli (Unbezahter Urlaub) sayılmış olabilir. Bu durumda bayan emeklimizin geliri 450 Euro’yu geçemediğinden eşinin de geliri pandemi nedeniyle düştüğünden eşinin sosyal yardıma (HARTZ IV) veya en azından kira yardımına (Wohngeld) başvurma zorunluluğu olabilir.

Veya diğer bir örnek; Kanuna uygun olarak Almanya’da çalışmayan ve sosyal yardım almayan Türkiye’den emekli vatandaşımızın eşi berber dükkânı işletmektedir. Almanya’da alınan COVID-19 tedbirleri nedeniyle berber dükkanlarının kapatılmasına karar verilmiştir. Emeklimizin eşi çalışamamaktadır. Elbette berber eş Alman hükümetinin üç aylık için verdiği COVID-19 (Soforthilfe) destek yardımından faydalanıyor. Ancak bu destek sadece işletmenin giderlerini karşılamak için veriliyor. İşletmenin elde edeceği kârı karşılamıyor. Berber olan bu esnafımız ailesinin geçimi sağlamak için mecburen sosyal yardıma başvurmak zorunda.

İşte her iki örnekte olduğu gibi kendisi almazsa da eşinin sosyal yardıma başvurması halinde Türkiye’den emeklilerimizin emekli aylığı etkilenecek mi?

Bu soruya maalesef evet demek zorundayız. Zira 06.11.2008 tarihli Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin 17/4 maddesine göre evli ya da birlikte yaşayan çiftler için ödenen sosyal yardımlar her iki eş için de ödeniyor olarak kabul edilmektedir.

Bunun anlamı sosyal yardım almak zorunda kalan gerek kısa çalışmaya giren eş nedeniyle gerekse berber eş nedeniyle Türkiye’den emeklilerimizin emekli aylıkları kesilir.

Bu durumda yapılması gereken eşin sosyal yardım almaya başlayacağı tarihten itibaren Türkiye’deki emekli aylığının durdurulması için ilgili Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmektir. Bu müracaat yurtdışından posta yolu ile de yapılabilir.

Sosyal yardım alma zorunluluğu bittiği ve alınmadığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılmak üzere gerekli belgelerle emekli aylığı için yeniden yazılı başvuru yapılırsa emekli aylığı yeniden bağlanır. Böylelikle yersiz ödeme dolayısıyla geri ödeme söz konusu olmaz.

Bazı okuyucularımızın aklına “Peki bu bildirim yapılmaz ise kanunen ne olabilir?” diye bir soru gelebilir. Elbette yersiz yapıldığı tespit edilen ödemeler, 5510 sayılı Kanunun 96 ncı maddesi hükümlerine göre SGK tarafından faizi ile birlikte geri tahsil edilir. (Yönetmelik md. 14/6-b)

Fakat burada birçok vatandaşımızın korktuğu gibi ödenen tüm emekli aylıkları geri istenmez, istenemez. Sadece sosyal yardım alınan aylardaki ödenen emekli aylıkları faizi ile birlikte alınır.

Örneğin berber esnafın eşi 2017 yılından beri emekli aylığı alıyorsa 2017 yılından beri ödenen emekli aylıklarının tamamı istenmez. Berber esnafımız 2020 yılı Nisan ilâ Eylül arasında sosyal yardım almış ise eşinin sadece bu aylarda ödenen yani altı aylık emekli maaşları faizi ile birlikte geri talep edilir.

Ekim 2020’den itibaren tekrar yurda kesin dönüş şartları oluşturulduğundan emekli aylıkları bu tarihten itibaren tekrar ödenmeye devam etmek zorundadır.