Türkiye’deki bedensel zararlı trafik kazalarında hastane masraflarını ödemek zorunda mıyız?

Geçen haftaki köşe yazımızda gurbetçimizin Türkiye’de karışabileceği maddi, yaralamalı ve ölümlü trafik kazalarındaki hakları konusunda genel bilgiler vermiştik. Gurbetçimiz yabancı plakalı aracıyla veya Türkiye’de kiraladığı, emanet aldığı TR plakalı aracı kullanırken bedensel zararlı (yaralamalı veya ölümlü) bir trafik kazasına karıştığında özel veya devlete ait hastane/kliniklerde yaptıracağı muayene ve tedavi giderlerini kendisi mi ödemeli sorusunun cevabını

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 19 Mayıs 2018 AVUKAT ŞERİF YILMAZ

Geçen haftaki köşe yazımızda gurbetçimizin Türkiye’de karışabileceği maddi, yaralamalı ve ölümlü trafik kazalarındaki hakları konusunda genel bilgiler vermiştik.

Gurbetçimiz yabancı plakalı aracıyla veya Türkiye’de kiraladığı, emanet aldığı TR plakalı aracı kullanırken bedensel zararlı (yaralamalı veya ölümlü) bir trafik kazasına karıştığında özel veya devlete ait hastane/kliniklerde yaptıracağı muayene ve tedavi giderlerini kendisi mi ödemeli sorusunun cevabını vermeye çalışacağım.

Her zaman yaptığımız gibi öncelikle böyle bir durumda Türk hukuk sistemindeki düzenlemeleri kısaca sıralayalım.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 6111 sayılı Kanunla değişik 98. Maddesi “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” demekte.

Trafik kazaları sebebiyle kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın sağlık hizmet bedellerini ödemekle sorumlu Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yayınladığı 07.02.2012 tarihli 2012/5 sayılı genelgesi ile uygulamanın esaslarını hükme bağlamıştır.

Mevzuat hükümlerinde de anlaşılacağı gibi Türkiye’de bir bedensel zararlı trafik kazasına karışan kişinin sigortalı olup olmadığına bakılmaksızın sağlık giderleri devlet tarafından karşılanacak. Yani kesinlikle kazazedeler herhangi bir ücret veya bedel ödemez.

Ancak SGK genelgesi yabancı plakalı araçların, yabancı uyruklu kişilerin ve T.C. vatandaşlarının karıştığı bu tip olaylarda bazı düzenlemeler getirmiştir.

Karayolları Trafik Kanununun 91/5 ve bu maddeye göre yayınlanan Başbakanlığın (Hazine Müsteşarlığı)  13.11.2011 tarihli yönetmeliğin 4.maddesi gereğince Türkiye’ye girecek yabancı plakalı araçların ülkemizde üçüncü şahıslara verilecek zararlardan kaynaklanan hukuki sorumluluk için zorunlu trafik sigortası veya bu sigortayla eşdeğer bir sigorta teminatının bulunması zorunludur.

Aynı yönetmelik gereğince aranan sigorta teminatını sunmak üzere ilgili yabancı ülke yetkili kurumlarıyla her türlü anlaşmayı yapmaya ve aracılık etmeye Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu (TMTB) yetkilidir.

Bu nedenle gurbetçimiz Türkiye’ye yabancı plakalı aracıyla giderken Avrupa Konseyince hazırlanıp Türkiye tarafından da kabul edilip yürürlüğe konulan “Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi” hükümleri gereğince 1953 yılından bu yana uygulanan “Yeşil Kart”larını sigorta şirketlerinden almakta ve TR kutucuğu üzerindeki çizgiyi kaldırtmaktadırlar. Böylelikle  araçlarına ilişkin “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası- Haftpflichtversicherung) Türkiye’nin hem Avrupa hem de Asya kısmında geçerli olmaktadır.

İşte SGK’nın 2012/5 sayılı genelgesi gereğince yabancı plakalı araçların karıştığı ülkemizde meydana gelen trafik kazalarından kaynaklanan sağlık hizmet bedelinden yeşil kart sigortası çerçevesinde yabancı plakalı araç işleteninin yani gurbetçimizin sorumluluğuna isabet eden kısım (örneğin 2/8 oranı) SGK tarafından bu yetkili ve aracı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosundan (TMTB) talep edilmektedir.

Gurbetçimiz burada herhangi bir bedel ödememektedir. Gurbetçimizin yabancı plakalı aracın maliki olarak sorumluluğu açısından TMTB’nin ödemesi kapsamında yer almayan sağlık hizmeti giderleri varsa bu da SGK tarafından karşılanmaktadır.

Elbette gurbetçimiz Türkiye’ye giderken (örneğin Almanya’dan) Almanya-Türkiye Sosyal Güvenlik Sözleşmesi gereğince T/A 11 sağlık yardım belgesini almış ise bunu YUPASS sistemine kaydettirerek aynı Türkiye’de genel sağlık sigortalıları gibi tüm masrafları SGK tarafından karşılanır ve SGK hizmet bedellerini Alman sağlık kasasından tahsil eder. Bu belge yoksa bir önceki anlattığımız gibi işlem yapılır.

Yine genelge hükmüne göre yabancı uyruklu kişilerin (örneğin mavi kartlı Alman vatandaşları) trafik kazalarına bağlı tedavilerini devamını yabancı ülkelerde sürdürmeleri halinde yurt dışında verilen tedavi hizmetlerinin bedeli SGK tarafından karşılanmamaktadır. Bunların artık yurtdışı tedavi masrafları kendi sağlık sigortaları tarafından üstlenilecektir.

Gurbetçimiz bedensel zararlı bir trafik kazasına karıştığında vatandaşlık durumu ne olursa olsun ister yabancı ülkeden sağlık yardım belgesi olsun ister olmasın kesinlikle sağlık sunucularına trafik kazası dolayısıyla bir kuruş bile ödemesin.

Ödeme isteyenleri ise SGK’nın Alo 170 nolu telefonuna ihbar ve şikayet etsin. Çünkü yukarıdan beri sıraladığımız mevzuat hükümlerine göre ne devlet ne de özel hastane/klinikler trafik kazasına karışmış ve kazazede olmuş kişiden bir kuruş isteyemez.

Aksine hareket eden kurum kuruluş ve kişiler hukuksuz talepte bulundukları gibi Türk Ceza Kanunumuza göre suç da işlemiş olurlar.

Kazasız, sağlıklı ve güzel tatiller dilerim.