Mirasçılar, miras bırakanın bankadaki parasını nasıl alabilir?

Türk hukukunda bir kişi vefat ettiğinde geride bıraktığı taşınır ve taşımaz malları külli halefi yet esasına göre kanuni mirasçılarına geçer. Yani ölenin tüm mal varlığı alacak (aktifler) ve borçlarıyla (pasifler) birlikte geriye bıraktığı kanuni mirasçılarının olur. Bu mallardan bankadaki paranın mirasçılar tarafından nasıl alınacağı konusunda genel bilgileri örnek vererek açıklamaya çalışacağım. Almanya’da yaşayan ve Türk

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 24 Kasım 2018 AVUKAT ŞERİF YILMAZ

Türk hukukunda bir kişi vefat ettiğinde geride bıraktığı taşınır ve taşımaz malları külli halefi yet esasına göre kanuni mirasçılarına geçer. Yani ölenin tüm mal varlığı alacak (aktifler) ve borçlarıyla (pasifler) birlikte geriye bıraktığı kanuni mirasçılarının olur.

Bu mallardan bankadaki paranın mirasçılar tarafından nasıl alınacağı konusunda genel bilgileri örnek vererek açıklamaya çalışacağım.

Almanya’da yaşayan ve Türk vatandaşı olan Mustafa amca vefat etmiş ve geriye mirasın 1/4’ünü alan  eşi Ümmühan hanımla, yine her biri 1/4 miras payına sahip Oya, İbrahim ve Tolga isimde üç çocuk geriye mirasçı olarak bırakmıştır. Müteveffa Mustafa amcanın Türkiye’deki bankada 60 bin Euro parası bulunuyor.

Mirasçılar bankada hesabındaki parayı nasıl alacak?

Mirasçıların öncelikle mirasçılığın nüfus cüzdanı dediğimiz ve mirasçı olduklarını, miras paylarını ispata yarar bir veraset ilamı (Mirasçılık Belgesi- Erbschein) almaları gerekiyor. Zira bu belge olmadan mirasçılığı ispat mümkün değildir.

Dört mirasçıdan herhangi biri diğerlerine ihtiyaç duymadan bu mirasçılık belgesini Türkiye’de kendisine en yakın Sulh Hukuk Mahkemesinden veya Noter’den alabilir.

Ancak burada dikkat edilecek husus; şayet mirasçıları belirlemek bir yargılamayı gerektiriyor veya mirasçılardan biri Alman vatandaşı ise mirasçılık belgesi mutlaka Sulh Mahkemesinden alınmak zorundadır.

Bu belge alındıktan sonra ya mirasçıların tümü birlikte ya da diğerleri birine veya bir kaçına verecekleri özel vekâletname ile banka şubesine müracaat ederek bankadaki para miktarını gösterir bir belgeyi banka şubesinden alacak ve bu 60 bin Euro para için 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu (md.5) gereğince vefat yurtdışında gerçekleştiğinden 6 ay içerisinde veraset vergisi beyannamesini yetkili vergi dairesine verecek (md. 9) ve muaf miktarlar hariç belirlenen vergiyi kanuni sürelerde ödeyecektir.

Burada beyanname vekâleten verilecekse, vekilin vekâletnamesinde “veraset ve intikal vergisi beyannamesini imzalamaya” şeklinde bir yetkinin bulunması şarttır. Aksi takdirde vergi dairesi vekâleten imzalanan beyannameyi kabul etmemektedir.

Veraset intikal vergisi ve varsa usulsüzlük cezası ödendikten sonra vergi dairesi banka şubesine hitaben “veraset ilişiği yoktur” yazısını yazar ve mirasçılara elden teslim eder. Bu yazıda, hesaptaki paranın mirasçılık belgesine göre mirasçılara ödenmesinde veraset intikal vergisi yönünden bir sakınca olmadığı belirtilir. İlişiksizlik yazısı banka şubesine verildiğinde her mirasçıya 15 bin’er Euro ödenecektir.

Alman mahkemesinden alınan mirasçılık belgesi Türkiye’de geçerli mi? 

Türk bankaları hesaptaki paraların taksimi için Almanya’dan alınan mirasçılık belgesini kabul etmemekte, Türk mahkemesinden veya Noter’inden alınmasını talep etmektedirler.

Olaya hukuki olarak baktığımızda, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu  (MÖHUK) mirasın ölenin millî hukukuna tâbi olduğunu ancak Türkiye’de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukukunun uygulayacağını söylemektedir. (md.20/1) Türkiye Cumhuriyeti ile Alman İmparatorluğu arasında imzalanan ve halen yürürlükte olan 28.05.1929 tarihli Konsolosluk Mukavelesinin 20. maddesine istinaden tereke hükümleri (Deutsch-türkische Nachlassabkommen) için eklenen bölümün 14 nolu bendinde de taşınır mallar için ölenin milli hukukunun uygulanacağı belirlenmiştir.

Yine aynı sözleşmenin 17. maddesi gereğince de miras bırakanın tabiyesinde bulunduğu devletten alınan mirasçılık belgesinin Apostil şerhi alınmak şartıyla diğer akit devlette geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır.

Bunlara göre vefatında Türk vatandaşı olan ve Türkiye’de banka hesabı gibi taşınır bir mal bırakan Mustafa amca için mutlaka Türk mahkemesinden veya Noter’inden mirasçılık belgesi alınması zorunludur. Şayet müteveffa Mustafa amca Alman vatandaşı olarak vefat etseydi o halde Almanya’da alınan mirasçılık belgesi Türkiye’de hukuken kabul edilmek zorunda olacaktı.

Bankadaki hesap bilinmiyorsa nasıl araştırılıp bulunulabilir? 

5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümleri bankaların müşteri sırrı (Datenschutz) niteliğindeki bilgileri bu konuda kanunen açıkça yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklamasını yasaklamaktadır. Ancak miras bırakanın bankalarda bulunan hesaplarına mirasçılar yukarıda açıkladığımız gibi temin edilen mirasçılık belgesi ile doğrudan ilgili olduğu düşünülen banka şubelerine müracaat ederek bilgi edinebilirler.

Mustafa amcanın hangi banka veya şubesinde hesabı olduğu mirasçılar tarafından bilinmiyorsa bankaların her bir genel müdürlüğüne ayrı ayrı başvurarak bilgi almak mümkün olabilir.

Fakat bu halde maalesef bankalarımızın tamamı henüz tam otomasyona geçmediğinden, tam otomasyona geçen bankaların da yatırım ve işlem maliyetleri olduğu dikkate alındığında, araştırma her bankanın yüzlerce şubesini kapsamakta, bu da bankalar açısından çok büyük bir maddi külfet ve zaman kaybı doğurmakta, böylece de bankalar tarafından bir bedel karşılığında bu hizmetin yerine getirildiği hesaba katıldığında, hesabın olabileceği her banka şubesine ayrı ayrı başvurmak daha verimli olmaktadır. Merkezi bir yapı olan Türkiye Bankalar Birliği’ne müracaattan da maalesef netice alınamamaktadır.

Mirasçılardan sadece biri kendi payını bankadan alabilir mi?

Örneğimizden yola çıkarak Mustafa amcanın mirasçılarından en küçük çocuğu Tolga bankadaki kendi payına düşen 15 bin Euro parayı almak istiyor ancak diğer mirasçılar kendisiyle beraber hareket etmiyor. Tolga tek başına diğerleri olmadan kendi payına düşen parayı alabilir mi?

Bu soru hem uygulamada hemen yargı kararlarında farklı farklı uygulanmıştır. Örneğin bazı kamu bankaları mirasçılık belgesi ve veraset intikal vergisi ilgisizlik yazısını ibraz eden her mirasçıya ayrı ayrı kendi payına düşen parayı öderken, diğer bankalar tüm mirasçıların birlikte bizzat veya vekaleten başvurmalarını şart koşmakta.

Yargıtay da zaman içerisinde farklı farklı kararlar vermiştir. Önceleri “Mirasçılar her ne kadar elbirliği ile (miras şirketi olarak) banka hesabı üzerinde mülkiyete tabi iseler de bankadaki para bölünebilir bir mal olduğu” gerekçesiyle her mirasçının kendi payını ayrı ayrı alabileceğini söyleyen Yargıtay daha sonları verdiği ve yerleşik görüşü haline gelen kararlarında bankadaki mevduatın mirasçılar tarafından çekilebilmesi için tüm mirasçıların “elbirliği mülkiyeti” kuralları uyarınca birlikte hareket etmesini şart koşmuştur. Kararlar halen bu yöndedir.

Bu durumda Tolga diğer mirasçılar olmadan payına düşen parayı alamayacaktır. Lâkin Tolga tek başına bu parayı almak istiyorsa öncelikle TMK 644. maddesi gereğince yetkili Sulh hukuk mahkemesine müracaat ederek banka hesabı üzerindeki elbirliği mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesini taleple diğer mirasçılara karşı dava açacaktır.

Bu dava basit bir dava olup, genellikle ilk celsede karar verilebilmekte. Tolga dava sonunda mahkemece verilen karar, mirasçılık belgesi ve “veraset ilişiği yoktur” yazısıyla birlikte banka şubesine başvurduğunda diğer mirasçıların rızasına gerek olmadan kendi miras payına isabet eden tutar olan 15 bin Euro’yu hesaptan tek başına alabilecektir.