Mavi kartlı hak sahiplerinin bitmeyen yurtdışı borçlanma çilesi

1995 yılındaki kanun değişikliği ile çifte vatandaşlığı kabul etmeyen Almanya ve Avusturya gibi ülkelerdeki vatandaşlarımızın Türkiye’deki haklarını korumak amacıyla başlayan “Pembe Kart” uygulaması kartların maviye dönmesi ile “Mavi Kart” uygulaması şeklinde devam ediyor. Yasa gereğince sadece doğumla Türk vatandaşı olan ancak daha sonra Türk hükümetinden izin alarak başka bir ülke vatandaşlığına geçenler mavi kart hakkına

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 24 Temmuz 2017 AVUKAT ŞERİF YILMAZ

1995 yılındaki kanun değişikliği ile çifte vatandaşlığı kabul etmeyen Almanya ve Avusturya gibi ülkelerdeki vatandaşlarımızın Türkiye’deki haklarını korumak amacıyla başlayan “Pembe Kart” uygulaması kartların maviye dönmesi ile “Mavi Kart” uygulaması şeklinde devam ediyor.

Yasa gereğince sadece doğumla Türk vatandaşı olan ancak daha sonra Türk hükümetinden izin alarak başka bir ülke vatandaşlığına geçenler mavi kart hakkına sahip oluyorlar.

Doğumla yabancı ülke vatandaşı olup daha sonra Türk vatandaşı olan ve tekrar Türk vatandaşlığından izin alarak olsa dahi çıkanlarla Türk vatandaşlığından çıkartılanların mavi kart hakkı bulunmuyor.

“Türk vatandaşı olmayan yabancı, ama esasında yabancı olmayan ve Türk vatandaşının haklarından faydalanabilen vatandaş grubu” olarak kısaca tarif ettiğimiz bu insanlarımız çifte vatandaşlık engeline karşı bir Türk devlet politikası olarak yaşadıkları ülke vatandaşlığına geçmeleri teşvik edilerek yurtdışında bir “Türk Diasporası” oluşturulmak istenmiştir.

Ancak aradan geçen 22 yılda bu insanlarımızın her türlü olumlu düzenlemeye rağmen tam bir Türk vatandaşı gibi haklara sahip olmaları bugün bile mümkün olamamıştır. Bu haklar konusunu başka bir köşe yazımızda ele alacağız.

Ancak burada kısaca 3201 sayılı yasadan kaynaklanan yurtdışı borçlanma hakları, daha doğrusu haksızlığını konu edineceğiz.

3201 sayılı yasanın 1 inci maddesi gereğince 9.11.2014 tarihindeki 6552 sayılı yasa değişikliğine kadar yurtdışında yaşayan Türk vatandaşı insanımızın KENDİLERİNİN yurtdışında 18 yaşından itibaren Türk vatandaşı olarak yurtdışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurtdışında ev kadını olarak geçen sürelerini borçlanabilirken, mavi kartlı insanımızın başvurularını Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmadıkları gerekçesiyle reddediyordu. Başvurusu reddilen bu vatandaşlarımızın borçlanma haklarını ancak iş mahkemelerinde dava açarak alabiliyorduk.

İşte açılan binlerce davayı kaybeden SGK sonunda yasal düzenleme yapmak zorunda kaldı. Kendi sürelerini borçlanmak isteyen bu mavi kart hakkı sahibi vatandaşlarımızın da mahkemeye gerek kalmadan borçlanabilmeleri için 9.11.2014 tarihli 6552 sayılı yasa ile 1 inci maddeye “Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin….” ibaresi ekleyerek hak tanındı. Bu tarihten sonra KENDİ YURTDIŞI SÜRELERİNİ borçlanmak isteyen bu mavi kartlı insanımızın yurtdışında sadece Türk vatandaşlığında geçen süreleri SGK tarafından sorunsuz borçlandırılıyor.

Ancak bu yasa değişikliği alelacele yapıldığı için diğer bir maddede mavi kartlılar için düzenleme ve değişiklik yapılmadı. Ne idi o? Türk vatandaşlarının vatandaşlık durumuna bakılmaksızın ÖLEN kocasının, anne-babasının veya evladının Türk vatandaşlığında geçen yurtdışı sürelerini borçlanmayı düzenleyen 3201 sayılı yasanın 3 üncü maddesi.

Ne diyor bu madde? Aynen şu şekilde “Bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin TÜRK VATANDAŞI OLAN HAK SAHİPLERİ sigortalının….” diyor. Görüldüğü gibi burada maddeye “………….. ve doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden hak sahipleri sigortalının…..” şeklinde mavi kart hakkı sahiplerine ilişkin ekleme yapılmadığı için SGK bu vatandaşlarımızın başvurularını eskiden olduğu gibi yine başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmadıkları gerekçesiyle reddediyor.

Maalesef biz de avukat olarak bu ret kararlarını eskiden olduğu gibi Türkiye’de iş mahkemelerine götürerek bu insanlarımızın borçlanma haklarını alıyoruz. Oysa torba yasası değişikliğinde sadece yukarıda verdiğimiz gibi 3 üncü maddeye sadece 16 kelimelik bir ekleme yapılsaydı bu davalara gerek kalmayacak, mavi kartlı gurbetçimiz yine mahkeme kapılarına mahkum kalmayacaktı.

Ümidimiz en kısa zamanda böyle bir düzenlemenin yapılması. Lâkin bugüne kadar ne hükümetten, ne Çalışma Bakanlığından, ne muhalefetten ne de TBMM’sinden bu konuda bir çalışma olduğuna dair duyum alamadık.

Bu nedenle ölenin hak sahibi mavi kartlıların borçlanma taleplerinin reddine dair SGK kararlarına karşı zaman geçirmeksizin dava açmalarını tavsiye ederiz. Çünkü dava safhası uzun ve zahmetli de olsa ölen kişinin borçlandırılması 900, 1080 veya en fazla 1800 günle yapılabilmesi hem daha az bir para ile borçlanma, hem de dul eşler için yurtdışında çalışırken veya sosyal yardım alırken bile bu maaşı alma hakkı verdiği için kendi sürelerini borçlanmaktan daha avantajlıdır.