Emekli maaşı iptal edilenin borcuna da afla taksit imkânı var mı?

Bir emeklilik işlemi mağduru gurbetçimiz “Türkiye’de yurtdışı borçlanma ve emeklilik işlemlerimi yapan kişi beni bir işyerinde işçi göstermiş. 2013 yılında almaya başladığım emekli aylığımı SGK çalışma gösterildiğim işyerinin sahte olduğu gerekçesiyle iptal edip 2013 yılından itibaren aldığım emekli maaşlarımı faizi ile birlikte 95 bin 364 TL olarak yedi gün içerisinde ödememi istedi. İşlemimi yapan kişiyi

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 02 Haziran 2018 AVUKAT ŞERİF YILMAZ

Bir emeklilik işlemi mağduru gurbetçimiz “Türkiye’de yurtdışı borçlanma ve emeklilik işlemlerimi yapan kişi beni bir işyerinde işçi göstermiş.

2013 yılında almaya başladığım emekli aylığımı SGK çalışma gösterildiğim işyerinin sahte olduğu gerekçesiyle iptal edip 2013 yılından itibaren aldığım emekli maaşlarımı faizi ile birlikte 95 bin 364 TL olarak yedi gün içerisinde ödememi istedi.

İşlemimi yapan kişiyi aradım bana halledeceğini söyledi ama hiçbir şey yapmadı. Ben bu borcu ödeyemedim. Size sorum bu borcumu sigorta borçlarına gelen af kanunu gereğince 18 taksitte ana para olarak ödeyebilir miyim?” diye bize soruyor.

Gurbetçimiz güvenerek ve bedelini ödeyerek yurtdışı borçlanma işlemini Türkiye’de bazı kişi veya özel firmalara veya Türkiye’de tanıdıkları olmadığından sadece sigorta giriş işlemlerini bu işlerden kazanç sağlayan insanlara yaptırıyorlar.

Elbette hepsini suçlamak mümkün değil. Dürüstçe işini yapanlar da var. Lâkin zamanında emeklilik işlemlerinden rant elde edenlerin gurbetçimizi otobüslere doldurarak otel paralarını da vererek topluca sigorta girişi yaptırdıklarını da biliyoruz.

Gurbetçimize her zaman “sigortalı göstermek” diye bir şey olmadığını, bunun ceza kanunları gereğince suç olduğunu, çalışmalarını mutlaka bildikleri ve güvendikleri işyerlerinde gerçeğe ve usulüne uygun yapmalarını üstüne basa basa söylüyoruz.

Zira “sigortalı göstermek” sahte çalışma demektir ki, SGK’nın ihbar veya teftişinde ortaya çıktığında maalesef netice yukarıda bize soru soran vatandaşımızın durumu gibi olabiliyor.

Düşünün İzmir’de küçük bir işletme iş hayatının olağan akışına aykırı olarak iki ay içerisinde yaklaşık 40 kişinin işe giriş ve çıkışını yapıyor. Elbette bu da SGK müfettişlerinin dikkatini çekecektir. Daha sonra SSK girişi ve emekli aylığının iptali ile emekliye borç çıkartılması demektir.

Sadece bunlar da değil. Yurtdışı borçlanma ile emekli olan ancak “Amaannn. SGK nereden bilecek?” diyerek yurtdışında çalışmaya devam eden veya sosyal yardım alanlar da SGK tarafından bir şekilde tespit edildiğinde yersiz alınan emekli maaşları faizi ile birlikte geri talep edilmektedir. Burada da gurbetçi emekliye bir borç çıkıyor.

Devletimiz zaman zaman vergi ve sigorta prim borçlarının faizlerinden bir miktar feragat ederek sigortalılara ödeme kolaylığı getiren yapılandırma kanunları çıkartıyor.

Bu bağlamda en son 11.05.2018 tarihli 7143 sayılı Kanun 18.05.2018 tarihinde, bu kanunun uygulaması ile ilgili SGK yönetmeliği ise 31.05.2018 tarihinde Resmi Gazetelerde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

7143 sayılı Kanunun 1/e maddesi ile mezkur yönetmeliğin 5 inci maddesine göre SGK borçları ile ilgili olarak sadece vadesi gelen ve ödenmeyen sosyal sigorta primleri, işsizlik sigortası primleri ve idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zamlarının yapılandırılacağı hükme bağlamıştır.

İptal edilen emeklilikten dolayı talep edilen borç ise yapılandırma kapsamına alınan ve 5510 sayılı kanunun 88 inci maddesinde belirtilen prim borcu değil, aynı kanunun 96’ncı maddesi gereğince “fazla veya yersiz ödeme” dolayısıyla bir borçtur ve SGK’nın 27.09.2008 tarihli “Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.

Görüldüğü gibi yersiz ödeme kapsamındaki emekli maaşlarına faizi ile birlikte çıkarılan borç, prim borcu olmadığından soruyu soran gurbetçimiz maalesef yapılandırma hakkından faydalanamaz.

Burada akla “Madem kanun prim borçlarını kapsıyor. Yurtdışı borçlanma sürelerinin borçlanılması halinde de prim borcu söz konusu olduğundan acaba borçlanma bedelini bu yapılandırma (af) kanunundan faydalanarak taksitle ödemek mümkün mü?” sorusu gelebilir.

Maalesef bu soruya da olumsuz cevap vermek zorundayız. Birincisi yapılandırma kanunu 3201 sayılı kanundan doğan yurtdışı borçlanma bedellerini değil, 5510 sayılı kanunun 88 inci maddesinde belirtilen prim borçlarını yapılandırmaktadır.

İkincisi de yurtdışı borçlanma gereğince tahakkuk ettirilen borç 3201 sayılı kanuna göre 3 ay içerisinde ödenmezse borç devam ettirilip faiz uygulanmaz, otomatikman iptal edilir. Dolayısıyla affı gereken bir prim faizi borcu söz konusu olmamaktadır. Aynı durum askerlik ve doğum borçlanmaları dolayısıyla tahakkuk ettirilen borçlar için de geçerlidir.