Dövizli askerlikte bedelin 2016 yılında 1000 Euro’ya indirilmesi ile birlikte 38 yaşını geçenlerin mağduriyetini ve mağdur sayısının her geçen yıl çığ gibi büyüdüğünü bu köşemizden defalarca duyurmuştuk. Çünkü yapılan düzenleme ile dövizli askerlik bedeli 1000 Euro’ya düşürülmüş ancak bu haktan faydalanmada 38 yaş sınırı getirilmişti. 38 yaşını geçenler ise yurtdışındaki iş ve aile düzenlerini bozarak
Dövizli askerlikte bedelin 2016 yılında 1000 Euro’ya indirilmesi ile birlikte 38 yaşını geçenlerin mağduriyetini ve mağdur sayısının her geçen yıl çığ gibi büyüdüğünü bu köşemizden defalarca duyurmuştuk.
Çünkü yapılan düzenleme ile dövizli askerlik bedeli 1000 Euro’ya düşürülmüş ancak bu haktan faydalanmada 38 yaş sınırı getirilmişti. 38 yaşını geçenler ise yurtdışındaki iş ve aile düzenlerini bozarak 12 ay Türkiye’de askerlik yapmak zorunda bırakılmıştı.
2017 yılından beri dile getirildiğimiz bu mağduriyeti duyan sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan seçimler öncesi Saraybosna’da Avrupalı Türklerle buluşmasında 38 yaş sorununun ilk düzenleme ile çözüme kavuşturulacağını müjdeledi.
Nihayet seçimler bitti ve müjdelendiği gibi AK Parti Grupa Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Mehmet Muş ile Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak imzasıyla 18.07.2018 tarihinde TBMM başkanlığına bir torba kanun teklifi verildi.
Bu teklifte hem yurtdışındaki Türk vatandaşlarını yakından ilgilendiren dövizli askerlik hem de yurtiçindeki vatandaşlarımızı ilgilendiren ve yıllardır beklenen bedelli askerlik konusunda da düzenlemeye yer verildi. Buna göre oturma veya çalışma iznine sahip olarak işçi, işveren sıfatıyla veya bir meslek ya da sanatı icra ederek, yurt içinde geçirilen süreler hariç olmak üzere, toplam en az üç yıl süre ile fiilen yabancı ülkelerde bulunan (aynı zamanda çalışma şart) gurbetçimiz için halen yürürlükte olan “…38 yaşını tamamladıkları yılın sonuna kadar…” ibaresi tamamen kaldırılarak “… ve askerlik hizmeti yükümlüğü olanların durumlarını ispata yarayan belgelerle birlikte bağlı bulundukları Türk konsoloslukları aracılığı ile askerlik şubelerine başvurmaları, 2.000 avro veya karşılığı kadar yabancı ülke parasını ödemeleri ve Milli Savunma Bakanlığınca verilecek uzaktan eğitimi almaları halinde hâlinde muvazzaf askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılırlar” şeklinde düzenlendi.
Bu düzenlemede dövizli askerlikten faydalanmak için şartları yerine getirdikten sonra 38 öncesi veya sonrası 2.000 Euro ödenmesi olumlu olacaktır.
Hiçbir gurbetçinin buna karşı bir itirazı olacağını sanmıyorum. Kanunda 1.000 Euro’nun defaten yani bir defada ödenmesi şartı varken bu şart kaldırılmış görünüyorsa da taksitle ödeme konusunda bir düzenleme yapılmadığından kanaatimizce yine bir defada ödenmesi gerekecektir.
Düzenlemedeki asıl yenilik ise 2011 yılında bedel 10.000 Euro’ya çıkarıldığında kaldırılan temel askerlik eğitimi zorunluluğunun yerine bu defa “Uzaktan Eğitim”dir.
Açıkçası bu uzaktan eğitimin mahiyeti ne kanun teklifi metninden ne de kanun teklifi gerekçesinden anlaşılamamıştır.
Zira bu konu ile ilgili hiçbir gerekçe ve açıklama kanuni düzenlemede yok. Teklifte “Uzaktan eğitimin esasları Cumhurbaşkanınca veya Milli Savunma Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte belirlenir” diye bir ibare de bulunmuyor.
2.7.2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 6 ncı maddesiyle dövizli askerlik konusundaki denetleme ve düzenlemeleri yapmaya Cumhurbaşkanı yetkili kılınmıştır. Bu halde “Uzaktan Eğitim” ibare ve şartı sorularının cevabı havada kalmıştır.
Diğer yandan böyle bir eğitime gerek olup olmadığı da tartışmalı bir konudur. Çünkü daha önceki yıllarda 3 ay, 2 ay, 1 ay veya 21 gün olarak uygulanan ve bizzat yaptırılan temel askerlik eğitimlerinden ne yükümlü olarak gurbetçimiz ne de ordumuz bir fayda görmüştür.
Kanaatimize göre mahiyeti belli olmayan uzaktan eğitim gibi böyle bir şartın yine ne gurbetçimize ne de ordumuza bir yarar sağlamayacağı açıktır. Bürokrasiyi, ordumuzu ve gurbetçimizi boşuna yormaktan başka bir anlamı da yoktur.
Bu nedenle teklifteki bu hususun sevk edildiği Plan Bütçe veya Milli Savunma Komisyonlarında, o da olmadığı takdirde TBMM genel kurulunda tekliften çıkarılacağını ve o haliyle kanunlaşacağını umuyoruz.
Kanun teklifindeki bir diğer eksiklik ise, aynı teklifte bedelli askerlikle ilgili getirilen düzenlemenin aksine “Bu madde hükümlerinden yararlanan yükümlüler hakkında saklı, yoklama kaçağı ve bakayadan dolayı idari ve adli soruşturma ve kovuşturma yapılmaz, başlatılmış olanlar sona erdirilir ve bu suçlara ilişkin kesinleşmiş idari para cezaları tahsil edilmez” şeklinde bir fıkranın eklenmemesi.
Bedelli askerliklten yararlanan ancak daha önce haklarında yoklama kaçağı ve bakayadan dolayı idari ve adli soruşturma ve kovuşturma yapılanların soruşturmaları sonlandırılacak, idari para cezası almışlarsa affedilecek ancak, dövizli askerlik imkanından faydalanan lakin aynı şekilde yoklama veya bakaya suçu dolayısıyla haklarında soruşturma başlatılanların soruşturmalarına devam edilecek, idari para cezası almışlarsa bu para cezalarını halen ödemek zorunda kalacaklar.
Bu eksik husus da komisyon veya genel kurul görüşmelerinde mutlaka verilecek bir değişiklik önerisiyle düzenlemeye girmeli. Aksi halde bu konuda mağduriyet, şikayet ve sızlanmalar devam edecektir.
Gurbetçi ve bedelli askerlik Bahsi geçen teklifle özellikle yurtiçindeki askerlik yükümlüsü vatandaşlarımız için de bedelli askerlik düzenlemesi yapılmış.
Buna göre 31.12.1993 tarihinden önce doğan ve silah altına alınmayan yükümlüler isterlerse kanunun yürürlük tarihenden itibaren 3 ay içerisinde askerlik şubelerine veya konsolosluklara başvurmaları, 15.000 TL bedeli peşin ödemeleri ve 28 gün de temel askerlik hizmetini silah altında yapmaları halinde askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacaklar.
Yurtdışında dövizli askerlik için şartları uymayan veya herhangi bir sebeple dövizli askerlik kapsamından çıkartılan gurbetçi yükümlüler bu şartları yerine getirmeleri halinde bedelliden de yararlanma hakları var.
Zira düzenlemede bu husus açıkça “Her ne sebeple olursa olsun daha önce bedelli veya dövizli askerlik hizmeti kapsamından çıkarlanlardan yaş şartını taşıyanlar…”ın da bu imkandan faydalanabileceği hüküm altına alınmakta.
Ümit ederim ki, uyarı ve önerilerimiz dikkate alınarak askerlik yükümlüsü vatandaşlarımızın bu kangrene dönüşen problemi kanunlaşarak çözülür. Bekleyip göreceğiz..