Boşanan eşe ömür boyu verilen nafaka adil mi?

Boşanan eşe ömür boyu verilen nafaka adil mi?

Elbette insanlar boşanmak için değil ömür boyu mutlu bir birlikteliği devam ettirmek için evlenip yuva kurarlar. Ancak bu birlikteliği devam ettirmek bazen mümkün olmaz. İşte bu evlilik artık başta eşlere, çocuklara, yakın akraba çevresine ve nihayetinde topluma bir fayda sağlamıyorsa boşanmak da bir o kadar doğaldır. Zira eşler boşanarak kendilerine yeni bir sayfa açıp yeni

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 09 Aralık 2017 AVUKAT ŞERİF YILMAZ

Elbette insanlar boşanmak için değil ömür boyu mutlu bir birlikteliği devam ettirmek için evlenip yuva kurarlar.

Ancak bu birlikteliği devam ettirmek bazen mümkün olmaz. İşte bu evlilik artık başta eşlere, çocuklara, yakın akraba çevresine ve nihayetinde topluma bir fayda sağlamıyorsa boşanmak da bir o kadar doğaldır.

Zira eşler boşanarak kendilerine yeni bir sayfa açıp yeni birliktelikle mutluluğu bulmaya çalışacaklardır. Peki bu her zaman mümkün mü? Elbette hayır. Özellikle boşanma neticesi sosyal ve ekonomik durumu zayıf eş lehine takdir edilen nafaka buna her zaman imkan vermeyebiliyor.

Boşanan eşlerden erkek olsun kadın olsun ekonomik olarak zayıf duruma düşen eş lehine hükmedilse de gerek toplumumuzda gerekse diğer ülkelerde genellikle kadınlar bu nafaka alacaklısı olmaktadırlar.

Türk hukukunda kusur durumuna bakılmaksızın boşanan eş lehine tamamen hakimin vicdanı ile takdir ettiği yoksulluk nafakası miktarı, ancak nafaka alacaklı ve borçlusunun ölmesi, nafaka alacaklısı eşin yeniden evlenmesi, evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ve haysiyetsiz hayat sürme hallerinde tamamen, eşlerin gelir durumundaki değişiklikler gibi nedenlerle de açılacak bir dava ve yine hakim kararıyla azaltılabilir veya arttırılabilir.

Düşünün ki, henüz 18 yaşında evlenip 24 yaşında boşanan nafaka alacaklısı eş çalışmıyor, herhangi bir gelir elde etmiyor ve evlenmiyorsa nafaka borçlusu eşin ekonomik durumu iyi olduğu sürece ömür boyu bu nafaka miktarını alacak.

Aynı Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli aylığı alır gibi.  Oysa 60 yaşındaki bir eşle, 24 yaşındaki bu eşe süresiz nafaka bağlanması kararı ne kadar adil olabilir? Burada hakkaniyeti ve adaleti sağlayacak bir sınır belirlenmesi gerekmez mi?

Ömür boyu nafakanın anayasaya aykırılığına iptaline ilişkin Bursa/Kestel Asliye Hukuk Mahkemesi’nin başvurusu ne yazık ki Anayasa Mahkemesi tarafından 2012 yılında verilen kararla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “süresiz olarak” ibaresinin Anayasaya aykırı olmadığı gerekçesiyle reddedilmişti.

Yani bu konuda yargı yolu kapanmıştır. O halde geriye sadece kanun koyucunun bu konuyu değerlendirip adil bir yasal düzenleme yapması ihtimali kalmaktadır.

TBMM DİLEKÇE KOMİSYONUNUN KONU HAKKINDA ÇALIŞMASI

Yukarıda sıraladığımız hakkaniyet ve adalet duygularını yaralayan sosyal durum dolayısıyla vatandaşımızın iniltileri devam etmiş, TBMM Dilekçe Komisyonu kendisine gelen binlerce başvuru sonrası konuya eğilmiş ve Adalet Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından konu hakkında görüşlerini sorarak bir rapor hazırlamıştır.

Adalet Bakanlığımız maalesef olaya sadece pozitif hukuk boyutu ile baktığından çözüme yönelik bir argüman sunmamıştır.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız ise boşanma davalarının bir kısmında nafaka yükümlüsünün mağdur olduğunu, bunun da göz ardı edilir bir durum olmadığını belirterek konunun sıklıkla şikâyete neden olduğundan müteaddit defalar Adalet Bakanlığı’na bildirildiğini belirtmiştir.

Bizim de katıldığımız Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının karşı görüşleri şunlardır;

  • Yoksulluk nafakasının süresiz olarak ödenmesi, her zaman ödeneceği anlamına gelmez. Nafakanın her koşulda süresiz olarak ödenmesine hükmetmek doğru değildir. Zira, insanların yapmış olduğu bir davranıştan dolayı, ömür boyu sorumlu tutulmaları, insaflı değildir.
  • Nafaka alacaklısı, çalışma yerine sürekli ödenen yoksulluk nafakası geliriyle geçinmeyi ve buna kanaat etmeyi de tercih edebilir. Kanun koyucunun, bu durumlara ilişkin olarak herhangi bir düzenleme getirmesi daha yerine olacaktır.
  • Hâkimin gerekirse nafakayı belli bir zaman aralığıyla sınırlandırması, adaleti sağlamaya yetecektir. 60 yaşındaki sosyal güvenceden yoksun bir ev hanımı lehine süresiz olarak yoksulluk nafakasına hükmedilmesi yerindedir; fakat 20 yaşındaki biri için sınır belirlenmelidir.
  • Boşanılan eş, hiçbir zaman bir Sosyal Güvenlik Kurumu gibi görülmemelidir.
  • Yoksulluk nafakasıyla tarafların ilişkilerinin sürekli hale gelmesi kaçınılmazdır. Keza, yoksulluk nafakası yükümlüsü olan tarafın, kanunda yoksulluk nafakasının kaldırılması için öngörülmüş olan koşulların mevcut olup olmadığını araştırmak istemesi ve nafaka alacaklısının özel hayatına müdahale edilme tehlikesinin varlığı, hukukun sebep olacağı bir sonuç olamaz.

BATI ÜLKELERİNDEKİ UYGULAMA NASIL?

Demokrasisi gelişmiş batı ülkelerindeki uygulamalarda çeşitlilik görülüyor. Kimin de Türk hukukundaki uygulamaya benzer uygulamalar varken kimilerinde sınırlar kanunla belirlenmiş veya hakimin takdirine bırakılmış, kimin de ise belli şartlar altında nafaka alacaklısı eşe meslek edinme zorunluluğu gibi zorunluluklar getirilmiştir. Bu ülkelerdeki uygulamaları özetlersek;

ABD’de nafakaya dair kanunlar eyalete göre değişiklik gösteriyor. Örneğin New York’ta hakim yoksulluk nafakasına süresiz olarak karar verebilirken süreli yoksulluk nafakası hakkında kanunda 20 şart yer alıyor. Hakim bu kriterleri olaya uygulayarak nafakanın miktarını ve süresini belirleyebiliyor.

ALMANYA’DA nafakanın süresi; yaş, sağlık durumu, iş, eğitim, müşterek çocuğun bakımı ve hakkaniyet ilkesinin dikkate alınması sonrasında belirleniyor ve süreli veya süresiz olabilir. Nafaka alan eş, meslek edinmekle sorumlu tutulabiliyor.

İNGİLTERE’DE nafaka hükümleri konusunda hakimin çok geniş bir takdir yetkisi var. Mahkeme ödemelerin ne zaman başlayacağını ve ne zaman sona ereceğini kendisi takdir ediyor.

BELÇİKA’DA yoksulluk nafakasının süresi, kural olarak, evlilik süresini geçememektedir.

HOLLANDA’DA 5 yıldan az süren evliliklerde, nafaka evlilik süresiyle sınırlı. 5 yılın üzerindeki evliliklerin boşanmayla sonuçlanması halinde nafaka yükümlülüğü en fazla 12 yıl sürebiliyor.

AVUSTURYA’DA boşanmada kusur durumuna bakılıyor. Kusurlu veya ağır kusurlu taraf, belli şartlarda boşanmadan sonra nafaka ödüyor. Kural olarak, nafaka bir süreye bağlı olmadığı gibi nafaka miktarı da belli bir süre sonra indirilemiyor. Kusura dayalı olmayan boşanmalarda ise nafaka belli bir süreye tabi.

FRANSA’DA boşanma durumunda ekonomik durumu kötüleşen eşe prensip olarak götürü yani maktu bir nafaka şekli öngörülmüş olup, bu nafaka miktarı bir defada ödenmediği takdirde hâkim tarafından belirlenecek ve 8 yıla kadar uzayabilecek bir süre içinde ödenebiliyor.