Almanya’da mahkemeye, avukata gidecek paranız yoksa

Bu hafta size yine uzmanlık alanımızda olmayan fakat uygulamanın içerisindeki Alman hukuku meslektaşlarımızdan edindiğimiz bilgilerle Almanya’da adli yardım müessesini genel olarak izah etmeye çalışacağım. Almanya’da yaşıyorsunuz ve bir hukuki sorununuz var. Lâkin avukata veya mahkemeye gidecek maddi durumunuz olmadığı gibi bir hukuk sigortanız (Rechtsschutzversicherung) da yok. Sorununuzu nasıl çözeceksiniz? Türk hukukundaki adli yardım (Adli Müzaheret)

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 17 Şubat 2018 AVUKAT ŞERİF YILMAZ

Bu hafta size yine uzmanlık alanımızda olmayan fakat uygulamanın içerisindeki Alman hukuku meslektaşlarımızdan edindiğimiz bilgilerle Almanya’da adli yardım müessesini genel olarak izah etmeye çalışacağım.

Almanya’da yaşıyorsunuz ve bir hukuki sorununuz var. Lâkin avukata veya mahkemeye gidecek maddi durumunuz olmadığı gibi bir hukuk sigortanız (Rechtsschutzversicherung) da yok. Sorununuzu nasıl çözeceksiniz?

Türk hukukundaki adli yardım (Adli Müzaheret) sistemi ile benzerlik gösterse de sosyal devlet ilkesi gereğince Almanya’da dar gelirli bir kişinin adli makamlardan alabileceği maddi destek iki duruma göre değişiyor. Bunlar mahkemeye intikal etmemiş davalar ve mahkemeye intikal etmiş veya intikal ettirilmesi şart olan davalardır.

MAHKEMEYE İNTİKAL ETMEMİŞ HUKUKİ SORUNLARDA

Mahkemeye intikal etmemiş ama kendi başınıza çözemeyeceğiniz hukuki sorunlar için mahkemeden “Avukat Kuponu” alabiliyorsunuz. Bunu ikamet ettiğiniz şehirdeki yerel mahkeme (Amtsgericht) veriyor.

Belgenin ismi ise „Beratungshilfeschein“. Beratungshilfeschein‘ı verdiğiniz avukat sizden ek olarak sadece 10 Euro alabilir ve mahkeme öncesi tüm yazışmaları yapmak zorundadır.

Bu kuponu kişinin kendisi yada gideceği avukatın mahkemeden çıkartması mümkün. Ancak uygulamada kişi kendisi daha çabuk alabilmekte ve genelde de gelir testinden sonra hemen verilmektedir.

Bu belgenin alınması için sorunun hukuki ve vatandaşın kendisinin çözemeyeceği bir durum olması şarttır. Örneğin sadece telefon sözleşmesinin feshini (Kündigung) vermek hukuki bir sorun değildir.

Avukat sadece belli sebepler dışında bu kuponu kabul etmek zorundadır. Fakat burada kupon tüm avukatlık masraflarını karşılamaya yeterli mi sorusu gündeme geliyor. Kuponun en büyük dezavantajı da burada.

Çünkü mahkemenin kupon için avukata yaptığı ödeme normal avukatlık ücret tarifesinin dışında ve sabit olarak çok küçük bir miktardır. Örneğin mahkeme yazışma ücretini her zaman sabit olarak 100 Euro olarak ödenmektedir. Avukat burada ister bir isterse bin yazışma yapsın alacağı ücret daima aynı ve sadece 100 Euro’dur.

Durum böyle iken avukatın kupon ile çalıştığında müvekkille görüşmelere, yazışmalara ne kadar zaman ve emek sarf etmesi gerektiğini takdir edersiniz. Bu durumda  avukatın tam verimli hizmet vermediği şeklindeki yakınmaları doğru bulmuyoruz. Çünkü geçimini ve giderlerini kendisi karşılamak zorunda olan avukatın bu tür bir işe bir saatten fazla vakit ayırmasını beklemek yanlış olur. Bu nedenle uygulamada birçok Alman hukuku meslektaşımız avukat kuponunu kabul etmiyor.

MAHKEMEYE TAŞINAN HUKUKİ OLAYLARDA ADLİ YARDIM

Mahkemeye intikal eden veya intikal edeceği kesin olan davalarda avukat kuponuna gerek yoktur. Bu durumda avukat mahkemeye vereceği diIekçede dava için ayrıca adli yardım (Prozesskostenhilfe/Verfahrenskostenhilfe) talebinde bulunur. Elbette bu adli yardımın avukat kuponuna göre farkları vardır. Nedir onlar?

Adli yardımın mahkeme tarafından onaylanması gerekiyor. Bu genelde duruşma esnasında hakim tarafından takdir ediliyor. Hakim onaylamazsa kişi tüm masrafları kendisi karşılamalı. Dolayısıyla kuponda olduğu gibi adli yardımın alınıp alınamayacağı baştan belli değildir.

Adli yardım onaylansa bile mahkeme bir yıl sonra kişinin gelirini tekrar kontrol ediyor. Gerekirse masrafları geri istiyor. Bu uygulama avukat kuponunda yok.

Adli yardım sadece şahsın kendi avukat ve oluşan mahkeme masraflarını kapsar. Davanın kaybedilmesi halinde karşı tarafın avukat masraflarını karşılamaz. Kısacası adli yardım onaylansa bile davanın ekonomik riski her zaman vardır.

ADLİ YARDIMIN ŞARTLARI NELERDİR?

Adli yardım talebinin onaylanması için iki şart bulunuyor. Bunlardan birincisi talep edenin dar gelirli olması. Yani geçim sınırlarının altında bulunması. Sosyal yardım alan yada o seviyede gelir sahibi olanlar bu şartı genelde yerine getirmişler oluyorlar.

İkinci ve daha zor olan şart ise davada haklılık ve davanın talep eden lehine sonuçlanma ihtimali. Burada duruşma hakimi davanın başarılı olma ihtimalini değerlendirir ve kazanma ihtimali varsa adli yardım talebini onaylar. Hakimler genellikle işten çıkarma ve boşanma davalarında ihtimali yüksek görüp talebi onaylamakta.

Köşe yazımız genel bilgilendirme ve yönlendirme amaçlı olduğundan konu ile ilgili olarak Alman hukukunda avukatlara veya doğrudan bulunulan yerdeki yerel mahkemelere (Amtsgericht) müracaat edilmesi gerekiyor.

ÖNE ÇIKANLAR