Alman vatandaşlığını otomatikman kaybeden hemen süresiz oturum alabilir mi?

Alman vatandaşlığını otomatikman kaybeden hemen süresiz oturum alabilir mi?

Alman Vatandaşlık Kanununda 01.01.2000 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 15 Temmuz 1999 tarihli kanun değişikliği ile 01.01.2000 tarihinden önce veya sonra Türk vatandaşlığından çıkıp Alman vatandaşlığını almasına rağmen bu tarihten sonra tekrar Türk vatandaşlığını alanların Alman vatandaşlığı hiçbir ihtar ve ikaza gerek olmaksızın iptal ediliyor. İşte bu durumda olan Türk vatandaşlarının Almanya’da nasıl, hangi statü ile

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 11 Haziran 2022 VİDEO

Alman Vatandaşlık Kanununda 01.01.2000 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 15 Temmuz 1999 tarihli kanun değişikliği ile 01.01.2000 tarihinden önce veya sonra Türk vatandaşlığından çıkıp Alman vatandaşlığını almasına rağmen bu tarihten sonra tekrar Türk vatandaşlığını alanların Alman vatandaşlığı hiçbir ihtar ve ikaza gerek olmaksızın iptal ediliyor.

İşte bu durumda olan Türk vatandaşlarının Almanya’da nasıl, hangi statü ile ve hangi sürelerle yeniden oturum izni alabilecekleri vatandaşlarımız arasında merak, hukuki çevrelerde ise tartışma konusu olmuştur.

Daha önceki iki köşe yazımızda Türklerin Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) döneminde ortaklık hukukunu oluşturan 12.09.1963 tarihli Ankara Anlaşması, 23.11.1970 tarihli Katma Protokol ile 1/80, 2/80 ve 3/80 sayılı Ortaklık Konseyi Kararları (OKK) ve bu düzenlemelerdeki Türklere özgü hakları örnekler vererek izah etmiştik. (*)(**)

Diğer bir köşe yazımızda da medyada çıkan “1 Milyon Türk’ün Alman vatandaşlığı iptal ediliyor” şeklindeki haberler üzerine 01.01.2000 tarihinden sonra tekrar Türk vatandaşlığını alıp Alman vatandaşlığını kaybetme halinde özellikle Alman Oturum Kanunundaki “eski Alman” hükümlerine göre tekrar nasıl süreli veya süresiz oturum izni alınabileceğini izah etmiştik. (***)

Bu yazımızda ise ister kendisi isterse bir aile bireyi olarak Almanya’ya yasal yollarla gelmiş, daha sonra yasal şartları karşılayarak süresiz oturum hakkı elde ettikten sonra Türk vatandaşlığından çıkıp Alman vatandaşlığına geçen ancak 01.01.2000 tarihinden itibaren yürürlüğe giren kanun dolayısıyla bu tarihten sonra tekrar Türk vatandaşlığını kazanması nedeniyle otomatikman Alman vatandaşlığını kaybeden Türk vatandaşlarının Almanya’da en son elde ettikleri süresiz oturum haklarını yeniden almaya hakları olup olmadığını emsal nitelikli Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) kararı ve 19.09.1980 tarihinde yürürlüğe giren 1/80 sayılı OKK’nın 6 ve 7’inci maddeleri ışığında izah etmeye çalışacağız.

ABAD önüne gelen ve Alman Duisburg İdare Mahkemesi tarafından yorum kararı istenen davada davacı Türk bir bayan vatandaşımız yine Türk vatandaşı olan eşi vasıtasıyla 1970 yılında aile birleşimi yolu ile Almanya’ya geliyor ve ikamet etmeye başlıyor.

Önceleri kendisine süreli oturum izni verilen davacı vatandaşımız nihayetinde 1996 yılında süresiz oturum izni alıyor. 1998 yılında eşinin ölümüne kadar da birlikte yaşıyorlar.

Bayan Türk vatandaşı 2 Şubat 2001 tarihinde Türk vatandaşlığından izinle çıkıp Alman vatandaşlığını alıyor.  Lâkin Türk vatandaşlığından çıkarken tekrar Türk vatandaşlığına girmek için Türk konsolosluğuna dilekçe veriyor ve nihayet 20 Temmuz 2001 tarihinde resmi olarak Türk vatandaşlığına tekrar giriyor.

Duisburg Vatandaşlık Dairesi (Bürgeramt) 20 Temmuz 2010 tarihinde bu bayanın tekrar Türk vatandaşlığına girdiğini resmi olarak tespit ediyor ve Alman vatandaşlığını iptal ediyor. 22 Şubat 2011 tarihinden itibaren kendisine süreli oturma izni veriliyor ve birkaç kez bu süreler uzatılıyor.

Nihayet bu Türk vatandaşı bayan 3 Şubat 2017 tarihinde Alman Yabancılar Dairesinden Almanya’da Yabancıların İkamet, İstihdam ve Entegrasyonu Hakkında Kanun’un 4/5 maddesine göre 19.09.1980 tarihinde yürürlüğe giren 1/80 sayılı OKK’nın 7’inci maddesini de gerekçe göstererek süresiz oturum izni istiyor. Çünkü OKK’nın 7/1 maddesi aynen şu şekildedir;

Bir üye devletin işgücü piyasasına yasal olarak dahil bulunan bir Türk işçisinin onunla birlikte oturma hakkına sahip bulunan aile bireyleri:

– O üye devlette¸ üç yıl ikamet ettikten sonra, -Topluluk üye devletleri işçilerine tanınan öncelik saklı kalmak kaydıyla- her türlü işe başvurmak hakkına sahiptirler;

– O üye devlette¸ beş yıl ikamet ettikten sonra, diledikleri bütün ücretli işlere serbestçe girme hakkına sahiptirler.

Duisburg Belediyesi ise 29 Ağustos 2017 tarihli kararıyla, bayanın 2 Şubat 2001 tarihinden itibaren Alman vatandaşlığına geçtiğinden 1/80 sayılı Kararın 7/1 maddesine dayanarak artık herhangi bir hak elde edemeyeceği gerekçesiyle bu başvuruyu reddediyor. Duisburg Belediyesine göre kendisi 20 Temmuz 2001 tarihinde Türk vatandaşlığını yeniden kazandığından bu hükme dayalı olarak herhangi bir hak elde etmemiştir.

Bu karara karşı vatandaşımız 4 Kasım 2017’de Düsseldorf İdare Mahkmesine (Verwaltungsgericht Düsseldorf) dava açıyor. Mahkeme yaptığı ön incelemede davacı olan bu vatandaşımızın Almanya’da vatandaşlığa alınmadan önce 1/80 Sayılı Kararın 7/1 maddesi uyarınca bir ikamet hakkı elde ettiğini ancak Alman mevzuatına göre kendisinin Alman vatandaşlığa alınmasıyla kendisine daha önce verilmiş olan oturma izinlerinin geçersiz hale gelmesi anlamına geldiğini değerlendiriyor.

Fakat mahkeme yine de vatandaşımızın Alman vatandaşlığını kazanmasının, 1/80 Sayılı Kararın 7/1 maddesi uyarınca daha önce kazanmış olduğu hakların kaybına yol açıp açmadığı konusunda tereddütte düşüyor ve bu sorunun yorumlanıp cevaplanması için ABAD’a dosyayı gönderiyor.

ABAD ise önüne gelen dosyayı inceliyor ve 21 Ekim 2020 tarihli C 720/19 sayılı Avrupa Birliğinde yaşayan tüm Türk vatandaşları için emsal nitelikli bir karar veriyor.

ABAD bu kararında kendisinin daha önce verdiği 22 Aralık 2010 tarihli Bozkurt kararını da emsal göstererek 1/80 Sayılı OKK’nın 7/1 maddesi uyarınca davacı bayan vatandaşımızın yasal olarak elde ettiği haklarının diğer haklardan bağımsız olduğunu, yine ABAD’ın yerleşik içtihatlarına göre  bir Türk işçisinin bu 7/1 maddesindeki şartları karşılayan aile üyelerine bu fıkra ile tanınan hakların yine aynı kararın 14/1 maddesi gereğince sadece kamu düzeni, kamu güvenliği ve kamu sağlığı için gerçek ve ciddi bir tehdit oluşturması veya Almanya’yı meşru bir sebep olmaksızın makul olmayan bir süre ile terk etmesi halinde kaybının söz konusu olabileceğini ifade ediyor.

Davacı bayan vatandaşımızın 1/80 Sayılı OKK’nın 7/1 maddesi gereğince elde ettiği hakları bu haklardan daha fazlasına sebebiyet vermesine rağmen Alman vatandaşlığına geçişiyle Türk vatandaşlığını kaybetse bile bu haklarını kaybetmez.

Bu kararla AB’de yaşayan tüm vatandaşlarımız haklarını arayabilir.

(*) https://panorama-news.de/yazarlar/avukat-serif-yilmaz/avrupali-turkun-abdeki-haklari-ne-kadar-biliniyor-1/

(**) https://panorama-news.de/yazarlar/avukat-serif-yilmaz/avrupali-turkun-abdeki-haklari-ne-kadar-araniyor-2/

(***) https://panorama-news.de/yazarlar/avukat-serif-yilmaz/alman-vatandasligim-iptal-edilirse-almanyada-hukuki-statum-ne-olur/