ABAD; Komünizm döneminde atanan hâkim de bağımsız ve tarafsızdır

ABAD; Komünizm döneminde atanan hâkim de bağımsız ve tarafsızdır

Polonya’da 4 Haziran 1989 tarihinde ilk defa yapılan demokratik seçimleri muhalefetin kazanmasıyla komünizm rejimi sonra erdi. Demokratik yönetim anlayışını kabul eden Polonya daha sonra katılım şartlarını yerine getirip Avrupa Birliği (AB) üyesi oldu. Lâkin buna rağmen aynı komünizm rejiminden demokratik rejime geçen ve AB üyesi bir ülke olan Macaristan gibi Polonya da uyguladığı demokratik yöntemler

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 02 Nisan 2022 AVUKAT ŞERİF YILMAZ

Polonya’da 4 Haziran 1989 tarihinde ilk defa yapılan demokratik seçimleri muhalefetin kazanmasıyla komünizm rejimi sonra erdi. Demokratik yönetim anlayışını kabul eden Polonya daha sonra katılım şartlarını yerine getirip Avrupa Birliği (AB) üyesi oldu.

Lâkin buna rağmen aynı komünizm rejiminden demokratik rejime geçen ve AB üyesi bir ülke olan Macaristan gibi Polonya da uyguladığı demokratik yöntemler ve hukuki düzenlemelerle AB içerisinde devamlı sorun oldu. Örneğin en son Polonya’da yapılan yargı reformu demokratik bulunmadığından ve yargı bağımsızlığını ağır bir şekilde zedelediğinden AB üyesi ülkeler tarafından sert eleştirilere muhatap olmuştu.

İşte bu sorunlardan biri de komünizm döneminde yemin ederek mesleğe başlayan hakimlerle, daha sonradan reformla kurulan fakat Polonya Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı bulunup iptal edilen Devlet Yargı Kurulu’nun atadığı hakimlerin tarafsızlığı, bağımsızlığı sorunuydu.

Zira komünizm döneminde mesleğe başlayan hakimler Komünist Parti ile komünizm rejimindeki bir yönetime bağlılıklarını ifade eden bir yemin ederek göreve başlamışlardı ve demokratik yönetim şekline geçildikten sonra da herhangi yeni bir yemin etmemişlerdi. Bu durumda bu hakimler partiye bağlı yemin ettiklerinden verdikleri kararlar tarafsız, bağımlı ve partizanca sayılarak geçersiz mi olacaktı?

Diğer yandan yargı reformu ile yürütmenin müdahalesine açık bir şekilde oluşturulan ve kurulan Devlet Yargı Kurulu’nun Polonya Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı bulunup iptal edilmeden önce atadığı hakimler de temeli anayasaya aykırı bir kurul tarafından atanmalarından dolayı taraflı ve bağımlı mı kabul edilecek? Onların da verdiği kararlar geçersiz mi sayılacaktı?

İşte bu sorular Polonya Yüksek Mahkemesi önüne gelen bir dosyada mahkemece Avrupa Birliği Adalet Divanı’na (ABAD) soruldu. Çünkü Yüksek Mahkemenin önüne gelen dosyada bir banka ile tüketiciler arasındaki bir ihtilafta karar veren alt dereceli mahkemelerde görev yapan üç hâkimin tarafsızlığı ve bağımsızlığı itiraz konusu yapılmıştı.

Bu üç hâkimden birisi komünizm döneminde yemin ederek göreve başlamış, diğer ikisi ise anayasaya aykırı ve iptal edilen Devlet Yargı Kurulu tarafından atanmıştı.

ABAD nihayet önüne gelen bu C-132/20 sayılı dosyada 29 Mart 2022 tarihinde karar verdi. Lüksemburg’daki hakimlere göre Polonya’nın 4 Haziran 1989 tarihinde demokratik rejimine geçmesi nedeniyle komünizm döneminde atanan hakimlerin görevlerine devam etmesi başlı başına onların tarafsızlığına, bağımsızlığına helal getirmediği gibi partizanlıklarına da delil teşkil etmez.

Hakeza Polonya AB’ye üye olurken hukukun üstünlüğü gibi AB değerlerini kabul etmiş, komünizm döneminde atanan hakimlerden dolayı da herhangi bir zorluk veya sorun yaşanmamıştır.

Aynı durum anayasaya aykırı Devlet Yargı Kurulu tarafından atanan hakimler için de geçerlidir. ABAD’a göre Devlet Yargı Kurulu anayasaya aykırıydı ancak bağımlı ve partili bir yapı değildi. Bu nedenle atadığı hakimler de hem tarafsız hem de bağımsızdır.

ÖNE ÇIKANLAR