Yoklama kaçağı veya bakaya olarak Türkiye’de aranan bu yükümlüler rahatlıkla Türkiye’ye gidebilirler ve şayet haklarında başkaca bir suç veya nedenle yurtdışı çıkış yasağı yoksa rahatlıkla da yaşadıkları ülkeye dönebilirler.
Yoklama kaçağı veya bakaya kalındıktan sonra askerlik şubesince idari para cezası verilip Tebligat Kanununa göre yükümlüye tebliğ edilmesi ve tebliğden itibaren verilen bir ay içerisinde para cezasının ödenme süresinin geçirilip kararın kesinleşmesine kadar yükümlünün herhangi bir kolluk kuvveti tarafından yakalanması halinde gözaltına alınması, tutuklanması, kolluk kuvvetlerince zorla askere götürülmesi, Cumhuriyet Savcılıkları tarafından bir ceza soruşturması açılması veya hapis cezası verilmesi söz konusu değildir.
Zira bu dönemde yükümlüye henüz yoklama kaçağı veya bakaya suçundan dolayı herhangi bir idari para cezası verilmemiş, verilmiş ise bile para cezası kararı kesinleşmemiştir.
Bu durumda yoklama kaçağı veya bakaya olanlardan kolluk kuvvetlerince yakalanarak muhafaza altına alınanlar, mesai saatleri içerisinde en yakın askerlik şubesine getirilir ve yoklamalarının yapılması sağlanır ve serbest bırakılır. Mesai saatleri dışında veya askerlik şubesinin bulunmadığı yerlerde yakalananlar ilgili olarak ise kolluk kuvveti tarafından hazırlanan tutanağa istinaden derhal serbest bırakılır. Kolluk kuvveti tarafından hazırlanan tutanağın bir sureti yoklama kaçağı veya bakaya olan yükümlüye verilir, diğer sureti ise kolluk tarafından en geç 3 işgünü içerisinde en yakın askerlik şubesine teslim edilir.
Yoklama kaçağı ve bakaya olarak arananlardan yurt dışında yaşayan vatandaşlara ise ilgili Türk Konsoloslukları aracılığıyla işlemlerini tamamlatması (örneğin halen hakkı varsa askerliğini erteletmesi veya dövizle askerlik hizmetini yerine getirmesi gibi) tebliğ edilir ve tebellüğ belgeleri askerlik şubesine iade edilir (Askeralma Kanunu md. 26, Askeralma Yönetmeliği md. 100).
Hatta yoklama kaçağı veya bakaya olarak Türkiye’de aranırken askerlik şubelerine mesai saatleri içerisinde teslim edilen veya kendiliğinden müracaat eden yükümlülerden herhangi bir yaş sınırı aranmadan, dövizle askerlik hizmeti kapsamından çıkarılanların ise yeniden dövizle askerlikten yararlanma hakkı bulunmadığından 35 yaş sınırı dikkate alınarak, yabancı bir ülkede oturma veya çalışma iznine sahip olduklarının pasaport, oturma veya çalışma izin belgesi, yabancı ülke pasaportu veya kimlik kartı ya da Türk Konsoloslukları aracılığı ile kanıtlanmasını müteakip askerlik işlemleri bir defaya mahsus 3 ay süreyle geçici olarak ertelenebiliyor (Askeralma Yönetmeliği md. 63/7).
Yoklama kaçağı veya bakaya olarak Türkiye’de aranan bu yükümlüler rahatlıkla Türkiye’ye gidebilirler ve şayet haklarında başkaca bir suç veya nedenle yurtdışı çıkış yasağı yoksa rahatlıkla da yaşadıkları ülkeye dönebilirler. Bu dönemde haklarında kolluk kuvvetleri tarafından kaç defa tutanak tutulursa tutulsun sonuç yine aynıdır. Zira yukarıda değindiğimiz mevzuat hükümlerine göre kimse onları zorla askere götüremez, bu suçlar dolayısıyla gözaltına alamaz ve tutuklayamaz.
Durum bu iken yoklama kaçaklığı veya bakaya suçundan dolayı yükümlüye askerlik şube başkanınca idari para cezası verilmiş ve bu karar usulüne uygun olarak yükümlüye tebliğ edilmesine rağmen yükümlü tarafından bir ay içerisinde para cezası ödenmemiş ise veya bu karara karşı süresi içerisinde yükümlü tarafından itiraz edilmesine rağmen mahkemece son kesin kararla itirazın reddine karar verilmiş ise idari para cezası kararı kesinleşir. İşte bu kesinleşme tarihinden sonra yükümlünün bir ceza davası ve hapis cezası ile karşılaşması mümkündür.
Çünkü barış zamanında yoklama kaçaklığı veya bakaya suçu nedeniyle askerlik şube başkanınca verilen idarî para cezası kesinleştikten sonra bu eylemlerden herhangi birini işleyenler hakkında nüfusa kayıtlı olduğu yer askerlik şubesince suç dosyaları hazırlanarak yükümlülerin nüfusa kayıtlı oldukları yer Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir (Askeralma Yönetmeliği md. 101/5).
Bu suç dosyasını alan yetkili Cumhuriyet Savcısı Ceza Muhakemeleri Kanun (CMK) hükümlerine göre yükümlü şüphelinin ifadesini alarak soruşturmasını tamamlar ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 63. maddesi gereğince cezalandırılması için yetkili Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açar.
Asliye Ceza Mahkemesi yapacağı açık yargılama sonunda Askeri Ceza Kanunu’nun 63. maddesine göre verilen idarî para cezası kesinleştikten sonra yükümlünün durumuna göre mazeretsiz olarak yoklama kaçaklarından birlikte yoklamaya tabi oldukları doğumluların yurt genelinde normal sevk yılı içindeki son kafilesi gönderilmiş bulunanlar için, son kafilenin gönderilmesi tarihinden, bakaya kalanlar için ise bakaya kaldıkları tarihten itibaren 4 ay içinde gelenler 6 aya kadar, yakalananlar 2 aydan 6 aya kadar, 4 aydan sonra bir yıl içinde gelenler 2 aydan bir yıla kadar, yakalananlar 4 aydan bir yıla kadar, bir yıldan sonra gelenler 4 aydan 2 yıla kadar, yakalananlar 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabiliyor (Askeri Ceza Kanunu md. 63).
Asliye Ceza Mahkemesi yükümlü sanığa savunma hakkı için fırsat verir ve savunmasını almak için mahkemeye davet eder. Şayet yükümlü sanık davete rağmen mahkemeye gelmez ise zorla getirtilmesi için kolluğa talimat verir.
Yükümlü sanık mahkemeye getirtilemiyorsa veya kendisinin bilinen adresinde ulaşılamıyorsa bu durumda mahkeme yükümlü sanığın ifadesinin alınıp serbest bırakılması için tutuklama kararı verir. Bu karar GBT kayıtlarına girdiğinde yükümlü yoklama kaçaklığı veya bakaya olma yanında bu defa bir ceza davasının muhatabı sanık olarak aranan kişilerden olur. Yakalandığında kolluk tarafından en yakın Asliye Ceza Mahkemesine götürülerek ifadesi alınır ve serbest bırakılır.
Mahkeme Ceza Muhakemeleri Kanununa göre açık yargılama yapar. Sanık yükümlünün savunmasını aldıktan ve dosyadaki belgeleri inceledikten sonra kararını verir. Şayet kanundaki şartlara uyuyorsa sanık yükümlünün durumuna göre 3 yıla kadar hapis cezası verebilir.
Elbette mahkeme verdiği cezada takdiri indirim veya arttırım, kısa süreli cezanın paraya çevrilmesi, verilen cezanın ertelenmesi veya hükmün geri açıklanması hükümlerini uygulayarak netice cezayı belirler.
Lâkin mahkeme cezayı tayin ederken suçun unsurlarının oluşup oluşmadığına dikkat etmesi gerekir. Şayet suçun unsurları oluşmamış ise yükümlü sanık hakkında beraat kararı vermek zorundadır.
Hapis cezası verilebilmesi için suçun unsurları nedir?
Askeri ceza Kanunu’nun 63. maddesine göre;
Buna göre idari para cezası usulüne göre kesinleşmeden yükümlü hakkında ceza davası açılmış ise mahkeme sanığın beraatine karar vermek zorundadır.
Örneğin idari para cezası kararı 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile bu kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise sanık hakkında beraat kararı verilir. Örneğin yurtdışında veya cezaevinde bulunan yükümlünün Türkiye’de bulunan adresine “muhatabın adresi kapalı olduğundan haber kâğıdı kapıya asılıp komşusu Latif Bey’e haber verilerek ilgili mahalle muhtarına tebliğ edildi” şerhi düşülerek yapılan tebligat usule aykırı olduğundan suçun “para cezası kararının kesinleşmesi” unsuru oluşmadığından sanık hakkında beraat kararı verilir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 30.03.2023 tarih 2021/15925 E., 2023/3052 K.).
Yine örneğin idari para cezası kararı 7201 sayılı Tebligat Kanunu’na göre usulüne uygun tebliğ edilse bile idari para cezası kararında Kabahatler Kanunu’nun 26/1 maddesi gereğince bu karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi açık bir şekilde belirtilmemiş ise kesinleşen bir idari para cezasından söz edilemeyeceğinden yine sanığın beraatine karar verilecektir