Almanya’da yetim aylığı için yetim çocuk kavramı ve ölene ilişkin şartlar

Vefat eden kişi bu çocukların tüm geçim masraflarının yarısından fazlasını karşılıyorsa, ağırlıklı bakım ve iaşe şartı sağlanmış sayılıyor. Alternatif olarak, ölen sigortalının nafakanın yarıdan fazlasını sağlayıp sağlamadığını belirlemek için Almanya’da nafakaya ilişkin davalarda mahkemelerce de kullanılan Düsseldorf tablosu kullanılabiliyor.

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 27 Temmuz 2024 YAZARLAR

Alman sosyal güvenlik sistemindeki yetim aylığı hakları Türk sosyal güvenlik sitemine göre oldukça farklı şartlara tabidir. Bu farklılıklar özellikle yetimin kız veya erkek çocuk olup olmaması, yetim kavramının kapsamı ve yaş sınırları konusunda dikkat çekmektedir.

Alman sosyal güvenlik mevzuatında yetim aylığı hakları bir köşe yazsına sığmayacağından bu hakları değişik köşe yazılarımızda konu başlıklarıyla izah etmeye çalışacağız.

Yetim sayılan öz ve evlatlık çocuklar

En az bir sigortalı ebeveyni (anne veya baba) vefat eden öz çocuk yetim aylığına hak kazanır. (Alman Sosyal Güvenlik Kanunun 6. Kitabı -SGB VI- m+d. 48). Bu mevzuat hükmüne göre yetim, vefat eden anne veya babaya soy bağı ile bağlı öz çocuklardır.

Alman Medeni Kanununun -BGB- 1591. maddesine göre çocuğu doğuran kadın onun öz annesidir. Bu nedenle karine olarak çocuğun, doğum sırasında çocuğun annesiyle evli olan erkeğin soyundan geldiği kabul edilir (Alman Medeni Kanun’u md. 1592). Bu babalık karinesi çocuk, evlilik erkeğin ölümüyle sona ermiş ve çocuk evliliğin sona ermesinden itibaren 300 gün içinde doğmuşsa, yine geçerlidir.

Evlilik dışında doğan çocuklar için, çocuğun babası evliliğin sona ermesinden sonra babalığı tanıması (Alman Medeni Kanun’u md. 1592 Bent 2) veya babalığın bir mahkeme kararıyla tespit ile (Alman Medeni Kanun’u md. 1592 Bent 3) çocuk ile baba arasında soy bağı kurulmuş olur.

Aile mahkemesi (Familiengericht) tarafından babalığın tespiti Alman Medeni Kanun’unun 1600d/2 maddesindeki karineye göre yapılır. Buna göre, bir çocuğun babasının, gebe kalma sırasında anne ile ikamet eden kişi olduğu kabul edilir. Yani çocuğun doğumundan geriye doğru 300. günden 181. güne kadar olan sürede birlikte ikamet eden kişi çocuğun babasıdır. Babalık tespit edildikten sonra, baba doğum kütüklerine tescil edilir (Alman Nüfus Kanunu md. 27/1).

Ölen ebeveyn tarafından evlat edinilen çocuklar bu ebeveynin soyundan gelen çocuklarla aynı haklara sahiptirler. Yani eşit haklara sahiptirler. Alman mevzuatında Türk sosyal güvenlik mevzuatının aksine ölen sigortalının öz ve evlat edinilen çocukları dışında bazı çocuklar da yetim aylığına hak kazanabilmektedirler.

Öz veya evlatlık çocuk dışında yetim sayılanlar

İaşesi ölen tarafından karşılanan üvey çocuklar (Stiefkinder) ve ölenin evine alınarak bakılan çocuklar (Pflegekinder) (Alman Medeni Kanun’u md. 48/3 Bent 1) ve ölenin hanesinde nafakaları tamamen veya ağırlıklı olarak ölen tarafından karşılanan torunlar (Enkelkinder) ve ölenin kardeşleri de yetim aylığına hak kazanabiliyor (Alman Medeni Kanun’u md. 48/3 Bent 2).

Bu mevzuat hükümüne göre üvey çocuklar, eşe bağımlı olan çocuklardır. Yani vefat eden sigortalının eski eşinden veya eski hayat arkadaşından evlilik veya hayat arkadaşlığı içinde doğan, başka bir deyişle başka bir ilişkiden gelen çocuklardır. Ancak bu gruptaki çocukların yetim aylığına hak kazanabilmeleri için ölüm anında ölen sigortalının evine dahil olduklarının kanıtlanması gerekmektedir. Eve dahil olma sadece fiziki değil, aynı zamanda kişisel bir durumdur. Yani üvey çocuk ile üvey ebeveyn arasındaki kişisel bağ hem fiziki olarak hem de kişisel ilişki olarak devamlı olmalıdır. Burada hane halkı ilişkisinin tespitinde bu ilişkinin geçici olarak kesintiye uğraması (örneğin üvey çocuğun veya sigortalının tatile gitmesi veya hastaneye yatırılması hallerinde olduğu gibi) dikkate alınmaz.

Koruyucu çocuklar (Pflegekinder), koruyucu ailelerin (Pflegeeltern) yanına alınan ve uzun süreli bir koruyucu aile ilişkisi ile onlara bağlı olan çocuklardır. Koruyucu çocuk ve koruyucu ebeveynleri arasında bir koruyucu bakım ilişkisi varsayımı, ebeveynler ve çocuklar arasındakine benzer bir gözetim, bakım ve eğitim ilişkisi gerektirir. Bu gereklilikleri yerine getiren bir koruyucu aile ilişkisi varsa, koruyucu ebeveynin ölümü halinde bu koruyucu çocuk (Pflegekind) yetim olarak kabul ediliyor.

Torunlar, vefat eden sigortalının çocuklarının soyundan gelen çocuklardır. Kardeşler ise yine sigortalı kişinin en az bir ebeveyni (anne veya baba bir kardeşler) paylaşan kardeşler olmalıdır.

Vefat eden kişi bu çocukların tüm geçim masraflarının yarısından fazlasını karşılıyorsa, ağırlıklı bakım ve iaşe şartı sağlanmış sayılıyor. Alternatif olarak, ölen sigortalının nafakanın yarıdan fazlasını sağlayıp sağlamadığını belirlemek için Almanya’da nafakaya ilişkin davalarda mahkemelerce de kullanılan Düsseldorf tablosu kullanılabiliyor.

Yetim aylığı için ölen sigortalıya ilişkin şartlar

Ölüm (yetim) aylığına hak kazanabilmek için her şeyden önce sigortalının vefatı anında en az 60 ay sigortalılık süresi olmalıdır (Alman Sosyal Sigorta Kanunu 6. Kitabı md. 50/1 ve 51/1 ve 4). Ölüm anında sigortalının en az 60 ay sigortalılık süresi yok ise bunun Türk emeklilik sisteminde olduğu gibi borçlanma yolu ile tamamlanması mümkün değildir.

Sigortalı, ölüm anında halihazırda bir emekli aylığı alıyorsa bu asgari 60 ay sigortalılık şartının kontrolü gerekmiyor. Bunun dışında örneğin sigortalının bir iş kazası sonucu ölümü halinde bu süreyi önceden doldurulup doldurulmadığı (Alman Sosyal Sigorta Kanunu 6. Kitabı md. 53 ve 245) veya 60 aylık asgari sigortalılık süresinin tamamlanıp tamamlanmadığı kontrol edilmelidir (Alman Sosyal Sigorta Kanunu 6. Kitabı md. 50/1, 51/1 ve 4, 52/1-2, 244a).

60 ayı doldurulamayan ölen sigortalının şayet daha önceden 3201 sayılı Kanuna göre yurtdışı borçlanma süreleri hariç 5510 sayılı Kanunun 41. maddesine göre askerlik, doğum borçlanması gibi Türkiye içi hizmet borçlanma süreleri dahil Türkiye’de zorunlu veya isteğe bağlı sigortalılığı varsa ve bu sürelerle 60 ay tamamlanabiliyorsa iki ülke hizmetleri Almanya-Türkiye Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre birleştirilebilir.  (30.04.1964 tarihli ve 01.11.1965 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi md. 27)

Diğer yandan yetim aylığı alınacak sigortalının vefat ettiğinin Alman Emeklilik Kurumuna ibrazı gerekir. Sigortalı ebeveynin ölümü, Almanya’da ölüm belgesini (Sterbeurkunde), ölüm Türkiye’de gerçekleşmiş ise Türkiye’de Nüfus Müdürlüklerinden, yurtdışında Konsolosluklardan temin edilmiş apostil şerhli çok dilli uluslararası ölüm belgesini (Formül C) ve ölümün tescil edildiği açıklamalı nüfus kayıt örneğinin ibraz edilerek, mahkemenin ölümün tespitine ilişkin kararı ile veya emeklilik sigortası kurumu tarafından verilen ölüm belgesi ile kanıtlanabilir (Alman Sosyal Güvenlik Kanunun 6. Kitabı -SGB VI- md. 49).

Bir sonraki köşe yazımızda Almanya’da kaç çeşit yetim aylığı olduğunu izah etmeye çalışacağız.