Ali yolunun yolcusu

Hiç kimse Hz. Ali’yi ve onunla özdeşleşmiş değerleri sevmek zorunda değil. Hatta bir adım ileriye gidiyorum: isteyen istediği kadar Hz. Ali’ye düşmanlık yapabilir, 24 saat aralıksız Hz. Ali, evlatları ve onu takip edenler hakkında her tür olumsuz propagandayı da yapabilir. Hz. Ali’yi sevmek, onun izinden gitmek, onun değerlerinin savunucusu olmak nasıl bir haksa onu sevmemekte

REMZİ KAPTAN 13 Nisan 2023 YAZARLAR

Hiç kimse Hz. Ali’yi ve onunla özdeşleşmiş değerleri sevmek zorunda değil.

Hatta bir adım ileriye gidiyorum: isteyen istediği kadar Hz. Ali’ye düşmanlık yapabilir, 24 saat aralıksız Hz. Ali, evlatları ve onu takip edenler hakkında her tür olumsuz propagandayı da yapabilir.

Hz. Ali’yi sevmek, onun izinden gitmek, onun değerlerinin savunucusu olmak nasıl bir haksa onu sevmemekte bir haktır.

Kişi özgür iradesi ile seçimlerini yapar ve bu seçimler hayatına etki eder.

Hayatın tümü için geçerli olan bu durum Hz. Ali’ye bakış içinde geçerlidir.

Tarihten günümüze nice insanlar Hz. Ali’yi sevdi, bağlandı, yolunu sürdü, davasına sahip çıktı.

Bu uğurda can baş feda etti, her türlü yoksunluğa ve zulme göğüs gerdi.
Tersi içinde geçerlidir bu durum.

Yezit sembolünde olduğu gibi niceleri de amansız bir şekilde düşmanlık güttüler, varoluşlarını Hz. Ali, evlatları ve izini sürenleri yer yüzünden silmek olarak bildiler.

Günümüzde de durum aynısı ve belki bir adım daha ötesi.

Günümüzde de tarihteki Yezit zihniyetinin soy sürdürücüleri Hz. Ali’ye düşmanlık ediyorlar.
Ki bu bir noktada doğaldır.

Genlerine adeta işlenmiş bu düşmanlık ve onlarda bunun gereklerini yapıyorlar.

Diğer yandan günümüzde durumu bizler açısından yani Hz. Ali’ye bağlı olanlar, karınca kararınca onun yolundan gitmeye çalışanlar olarak biraz daha üzücü ve düşündürücüdür.

O da; Hz. Ali’nin adının geçtiği, değerlerinin kutsandığı, inancının yaşandığı bir ailede, bu inanca sahip bir anne-babadan doğan bazı kimselerin Hz. Ali’ye düşmanlıkta Yezit soyluları geçmesidir.

Samimiyetle diyebilirim ki ilk etaptan bu durum beni oldukça üzüyor ve düşündürüyordu.

Çünkü bu defa taş beklenmedik yerden geliyordu.

Zaman geçtikçe ve düşmanlıkların derecesini gördükçe bu durumu anlamaya başladım.

Üzülecek, kahrolacak, endişelenecek bir şey yok aslında.

Yezit düşmanlığı zaten yapıyordu şimdi Yezidin askerleri biraz daha çoğalmış.

Hepsi bu.

Diğer taraftan bu kimselerin Hz. Ali’ye yönelik kinlerini, nefret ve öfke nöbetlerini gördükçe Hz. Ali’ye sevgim, bağlılığım, onun derinliğini anlamaya yönelik tefekkürüm çok daha arttı.

Arttıkça ikrarım daha bir kaim hale geldi.

Onun içindir ki Hz. Ali’ye bağlı olmak, onun yolundan gitmek, onun adıyla anılan bir toplumun üyesi olmak onurların en büyüğü, şereflerin en yücesidir.

İsteyen istediği kadar karalasın, düşman olarak bilsin, tüm zamanını onun değerini kirletmek için harcasın.

Biz aşk ve tutkuyla, daha bir bilenerek onun yolunu sürmeye devam edeceğiz.

Hakk’a bin şükür ki yolundayız.

Ya Ali!