AB’nin sahtecilikle örnek mücadelesi

AB Komisyonu 2000 yılından beri düzenli olarak yayımladığı yıllık gümrük raporunu kamuoyu ile paylaştı. Konu Gümrük Birliği dışından ülkeye sokulan ürünler olunca, AB iç pazarını ve tüketicilerini korumak için oldukça hassas davranıyor. 19 Eylül 2019 tarihli rapora göre 2018 yılı içinde AB’ye sokulan, sahte, ticari tescil ve sınai mülkiyet hakları yönüyle sorunlu veya tüketiciler için

DR. ÜNAL BİLİR 20 Eylül 2019 GÜNDEM

AB Komisyonu 2000 yılından beri düzenli olarak yayımladığı yıllık gümrük raporunu kamuoyu ile paylaştı. Konu Gümrük Birliği dışından ülkeye sokulan ürünler olunca, AB iç pazarını ve tüketicilerini korumak için oldukça hassas davranıyor.

19 Eylül 2019 tarihli rapora göre 2018 yılı içinde AB’ye sokulan, sahte, ticari tescil ve sınai mülkiyet hakları yönüyle sorunlu veya tüketiciler için risk oluşturan ürünlerde önceki yıllara göre kısmi bir azalma söz konusu. Ancak küçük kargo/posta yoluyla AB’ye sokulmak istenen ve giriş aşamasında tespit edilerek el konulan ürünlerde artış olmuş.

Sakıncalı görülerek el konulan küçük kargo sayısı 2017 yılında 57 bin 433 iken, bu rakam 2018 yılına gelindiğinde 69 bin 354’e yükselmiş. 2018 yılında ticari tescil, sınai mülkiyet veya tüketici hakları yönüyle sakıncalı olduğu belirlenerek el konulan ürün sayısı yaklaşık 27 milyon iken, bu malların piyasa değeri ise 740 milyon Euro civarında.

Ancak sahte ürünlerin AB ekonomisine zararı bununla sınırlı değil. AB’nin daha önce yayımladığı başka bir rapora göre bu ürünlerin birlik içindeki arzı nedeniyle AB’li firmalar yıllık 56 milyar Euro ciro kaybı yaşarken, bu rakam yaklaşık 468 bin kişilik bir istihdam kaybı anlamına da geliyor.

AB’nin Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu Komiseri Pierre Moscovici, AB gümrük memurların sahte veya tüketici için risk oluşturan ürünleri tespit etmede titiz ve başarılı bir çalışma ortaya koyduğunu ifade ederken, ürün ve marka sahteciliğine karşı kararlılık vurgusu yapıyor.

Sahte ve sınai haklar yönüyle sakıncalı ürünlerin günümüzde daha çok online satış yöntemiyle, küçük ve ivedi gönderiler halinde AB’ye sokulmak istendiğini belirten Moscovici, bu durumun sahtecilikle mücadeleyi daha da zorlaştırdığını belirtiyor.

Söz konusu rapora göre usulsüz olarak AB’ye sokulmak istenirken el konulan malların yüzde 15’ini sigara ve diğer tütün ürünleri oluştururken, bunu oyun(cak) ürünleri (yüzde 14), paketleme malzemeleri (yüzde 9), etiket ve çıkartmalar (yüzde 9) ile giyim (yüzde 8) oluşturuyor. Vücut bakım malzemeleri ile tıbbi ilaçlar ve elektrikli ev aletleri gibi ürünlerin el konulan mallar içindeki oranı ise yüzde 37.

Konu sahte, ticari tescil ve sınai mülkiyet haklarını ihlal eden ürünler olunca Çin bu konuda şampiyonluğu kimseye kaptırmıyor. Küçük bir devlet olmasına rağmen sahte alkollü içkiler konusunda adı önen çıkan ülke ise Kuzey Makedonya. Sahte ürünleri AB’ye sokma konusunda başı çeken ülkelerden biri de yazık ki Türkiye.

Önceleri dünyaca ünlü giyim markalarının ürünlerini taklit etmesi (çakma) ile gündeme gelen Türkiye, şimdilerde sahte veya riskli kozmetik ürünleriyle dikkati çekiyor.

İlgili rapora göre Türkiye, sahte alkolsüz içecekler ile parfüm ve kozmetik ürünleri AB’ye gönderen en önemli ülke. Sahte ve sınai haklar yönüyle sorunlu saat, cep telefonu, toner, kartuş, DVD gibi ürünler genellikle Hong Kong adresinden çıkış yaparken; bilgisayar yedek parçalarının/aksesuarlarının menşei ise Hindistan.

Sahte sigaraların Kamboçya’dan geldiği tespit edilirken; Bosna ilginç bir şekilde sahte, tescilsiz paketleme malzemelerinin geldiği ülke olarak dikkati çekiyor.