Bilhassa günümüze bakan yönüyle bu iki hususu açar mısınız? Cevap: Emr-i bi’l-mâruf nehy-i ani’l-münker, insanların, dinin yapılmasını emrettiği şeylere davet edilmesi, yasakladıklarından da sakındırılması demektir. Hatta Maturidî akidesi ve Hanefî fukahasının yaklaşımıyla ifade edecek olursak o, insanlara aklın güzel gördüğü şeylerin emredilmesi, yine aklın çirkin gördüğü şeylerin ise nehyedilmesidir. Başka bir ifadeyle emr-i bi’l-mâruf nehy-i ani’l-münker;
23 Kasım 2025
Bilhassa günümüze bakan yönüyle bu iki hususu açar mısınız? Cevap: Emr-i bi’l-mâruf nehy-i ani’l-münker, insanların, dinin yapılmasını emrettiği şeylere davet edilmesi, yasakladıklarından da sakındırılması demektir. Hatta Maturidî akidesi ve Hanefî fukahasının yaklaşımıyla ifade edecek olursak o, insanlara aklın güzel gördüğü şeylerin emredilmesi, yine aklın çirkin gördüğü şeylerin ise nehyedilmesidir. Başka bir ifadeyle emr-i bi’l-mâruf nehy-i ani’l-münker;
23 Kasım 2025
Ve bunu ifade ederken de, “Allah’ın sizlerden istediği şeyleri minimum ölçüde olsun verin.. evet, hiç olmazsa bu kadarcık malla olsun Allah yolunda fedakârlıkta bulunun.” demek istemiştim. Bugün de diyorum; bulunduğumuz durum itibarıyla İslâm’a ciddî bir dava şuuru ile uyanan insanlar, kırkta bir zekâtla hiçbir şey yapamayacaklarını bilmeli ve ona göre davranmalıdırlar. İslâm davası bugün bizden
15 Kasım 2025
Ve bunu ifade ederken de, “Allah’ın sizlerden istediği şeyleri minimum ölçüde olsun verin.. evet, hiç olmazsa bu kadarcık malla olsun Allah yolunda fedakârlıkta bulunun.” demek istemiştim. Bugün de diyorum; bulunduğumuz durum itibarıyla İslâm’a ciddî bir dava şuuru ile uyanan insanlar, kırkta bir zekâtla hiçbir şey yapamayacaklarını bilmeli ve ona göre davranmalıdırlar. İslâm davası bugün bizden
15 Kasım 2025
Asla dayanması durumunda, cedelin karşı tarafı ilzam etme maksadına matuf olmaması gerekir. Belki birtakım hakikatlerin ortaya dökülerek, karşıdakilerin bu gerçeklere inanması ve doğru yolu bulmaları hedeflenmelidir. Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) hayat‑ı seniyyelerine baktığımızda, tebliğ ve irşad faaliyetlerinde, –ona da cedel denecekse– cedeli, bu mânâda kullandığını görürüz. Aslında Allah Resûlü, muhatabın durumuna göre yer yer, “Pekâlâ
08 Kasım 2025
Asla dayanması durumunda, cedelin karşı tarafı ilzam etme maksadına matuf olmaması gerekir. Belki birtakım hakikatlerin ortaya dökülerek, karşıdakilerin bu gerçeklere inanması ve doğru yolu bulmaları hedeflenmelidir. Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) hayat‑ı seniyyelerine baktığımızda, tebliğ ve irşad faaliyetlerinde, –ona da cedel denecekse– cedeli, bu mânâda kullandığını görürüz. Aslında Allah Resûlü, muhatabın durumuna göre yer yer, “Pekâlâ
08 Kasım 2025
Sonradan var olan her şey, aslında böyle bir “son” ve “bitim” yazısıyla dünyaya gelir. Varlığın akıp gidişi içinde, başlangıçla bitimi birbirinden ayırmak mümkün değildir. Her şey, bir damla gibi er geç toprağın bağrına düşer, erir. Ve bir ırmak gibi er geç akar bir denize karışır. Bu, hemen bütün varlıkların müşterek alın yazısıdır. Bu yazı ile her
25 Ekim 2025
Sonradan var olan her şey, aslında böyle bir “son” ve “bitim” yazısıyla dünyaya gelir. Varlığın akıp gidişi içinde, başlangıçla bitimi birbirinden ayırmak mümkün değildir. Her şey, bir damla gibi er geç toprağın bağrına düşer, erir. Ve bir ırmak gibi er geç akar bir denize karışır. Bu, hemen bütün varlıkların müşterek alın yazısıdır. Bu yazı ile her
25 Ekim 2025
Ancak, günümüzde, diğer meseleler gibi infak meselesi de kendi müessiriyeti, aktivitesi ve hayata geçirilmesi gerektiği ölçüsünde, ne sistemli bir şekilde anlatılabilmiş ne de temsil edilebilmiştir. Hayatı boyunca bir “İnfak Kahramanı” olarak yaşayan İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem), kendisine peygamberlik geldiğinde, hanımının servetiyle Mekke’nin en zengin kişilerinden biri iken; birkaç sene sonra Mekke’nin en
19 Ekim 2025
Ancak, günümüzde, diğer meseleler gibi infak meselesi de kendi müessiriyeti, aktivitesi ve hayata geçirilmesi gerektiği ölçüsünde, ne sistemli bir şekilde anlatılabilmiş ne de temsil edilebilmiştir. Hayatı boyunca bir “İnfak Kahramanı” olarak yaşayan İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem), kendisine peygamberlik geldiğinde, hanımının servetiyle Mekke’nin en zengin kişilerinden biri iken; birkaç sene sonra Mekke’nin en
19 Ekim 2025
Böylece potansiyel olarak gelişmeye müsait ve yaratılıştan getirdiği his, duygu ve latîfelerini inkişaf ettirir; derken gün gelir, gider insanî kemalâta ulaşır. Hatta ölürken dili zikirden ıslak olan insanın ötede de yükselmesini ifade eden hadislerden hareketle denilebilir ki, her yönüyle insanî kemalâta ulaşma gayreti içinde iken ölen bir insan, yücelmesini, yükselmesini berzah âleminde de devam ettirir.
12 Ekim 2025
Böylece potansiyel olarak gelişmeye müsait ve yaratılıştan getirdiği his, duygu ve latîfelerini inkişaf ettirir; derken gün gelir, gider insanî kemalâta ulaşır. Hatta ölürken dili zikirden ıslak olan insanın ötede de yükselmesini ifade eden hadislerden hareketle denilebilir ki, her yönüyle insanî kemalâta ulaşma gayreti içinde iken ölen bir insan, yücelmesini, yükselmesini berzah âleminde de devam ettirir.
12 Ekim 2025
Aslında, Allah (cc) böyle birşeyden bahsediyorsa, artık meselenin itiraz edilecek tarafı kalmamış demektir. Bu soruyu iki cihetten ele alabiliriz: 1) Böyle birşey vâki olmuş mudur? Olmuşsa, bunun isbatı nasıl yapılır? 2) Mü’min ferd bu işten haberdar olmuş mudur? Evvelâ, Cenâb-ı Hakk’ın, herhangi bir âlemde, ruhlara “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” Onların da: “Evet, Rabbimizsin.” demesi, kat’î midir?
05 Ekim 2025
Aslında, Allah (cc) böyle birşeyden bahsediyorsa, artık meselenin itiraz edilecek tarafı kalmamış demektir. Bu soruyu iki cihetten ele alabiliriz: 1) Böyle birşey vâki olmuş mudur? Olmuşsa, bunun isbatı nasıl yapılır? 2) Mü’min ferd bu işten haberdar olmuş mudur? Evvelâ, Cenâb-ı Hakk’ın, herhangi bir âlemde, ruhlara “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” Onların da: “Evet, Rabbimizsin.” demesi, kat’î midir?
05 Ekim 2025
Öncelikle belirtmek gerekir ki tamir tahribe nispetle bin kat daha zordur. Çünkü tamir için, bir şeyin bütün eczasının, iç ve dış unsurlarının mevcut olması gerekir. Tahrip için ise bunlardan sadece birisinin yokluğu yeterlidir. Meselâ namazı düşünecek olursanız, onun sahih bir şekilde eda edilebilmesi için, bütün şart ve rükünlerinin tastamam yerine getirilmesi gerekir. Fakat bunlardan tek
29 Eylül 2025
Öncelikle belirtmek gerekir ki tamir tahribe nispetle bin kat daha zordur. Çünkü tamir için, bir şeyin bütün eczasının, iç ve dış unsurlarının mevcut olması gerekir. Tahrip için ise bunlardan sadece birisinin yokluğu yeterlidir. Meselâ namazı düşünecek olursanız, onun sahih bir şekilde eda edilebilmesi için, bütün şart ve rükünlerinin tastamam yerine getirilmesi gerekir. Fakat bunlardan tek
29 Eylül 2025
Allah’a (celle celâluhu) gönül vermiş hakikî bir mü’minin, bütün tavır ve davranışlarında Allah’ın rızasını gözetmesi, bir an bile kendini mülâhazaya almaması, “Ben konuştum, ben yaptım, ben ettim.” dememesi, hatta yapıp ettiklerini hafızasından bile silmesi gerekir. Mü’min, bilhassa hak ve hakikate çağırırken, asla gırtlak ağalığı yapmamalı; bir yerde hak ve hakikat adına sohbet edecekse, konuştukları mutlaka
21 Eylül 2025
Allah’a (celle celâluhu) gönül vermiş hakikî bir mü’minin, bütün tavır ve davranışlarında Allah’ın rızasını gözetmesi, bir an bile kendini mülâhazaya almaması, “Ben konuştum, ben yaptım, ben ettim.” dememesi, hatta yapıp ettiklerini hafızasından bile silmesi gerekir. Mü’min, bilhassa hak ve hakikate çağırırken, asla gırtlak ağalığı yapmamalı; bir yerde hak ve hakikat adına sohbet edecekse, konuştukları mutlaka
21 Eylül 2025
Öncelikle ifade etmek gerekir ki zaman, bir mü’min açısından çok kıymetlidir, hiçbir parçası israf edilmeden çok iyi değerlendirilmelidir. Zira vaktin boş veya faydasız şeylerle geçirilmesi, Kur’ân-ı Kerim’in yasakladığı israf kategorisinde dâhildir. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) de kıymeti bilinemeyen iki husustan birisi olarak sıhhatin yanında zamanı zikretmiştir. Dolayısıyla bir mü’min vaktini neyle geçirdiğine dikkat etmeli, gereksiz
14 Eylül 2025
Öncelikle ifade etmek gerekir ki zaman, bir mü’min açısından çok kıymetlidir, hiçbir parçası israf edilmeden çok iyi değerlendirilmelidir. Zira vaktin boş veya faydasız şeylerle geçirilmesi, Kur’ân-ı Kerim’in yasakladığı israf kategorisinde dâhildir. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) de kıymeti bilinemeyen iki husustan birisi olarak sıhhatin yanında zamanı zikretmiştir. Dolayısıyla bir mü’min vaktini neyle geçirdiğine dikkat etmeli, gereksiz
14 Eylül 2025