Rus kozmonot Anton Shkaplerov, uzayda çekilen ilk uzun metrajlı filmde oyunculuk deneyimini paylaştı. Shkaplerov, profesyonel oyuncu olmayan bir ekip tarafından gerçekleştirilen çekimlerin zorluklarını vurguladı. Uzayın eşsiz atmosferindeki bu film, sinema dünyasında büyük bir ilgi odağı haline geldi.
Uzay, insanlık için sonsuz bir ilgi kaynağı olmuştur. Sadece bilimsel keşiflerin değil, sanatsal deneyimlerin de mekânı olarak görülen uzayda, bir Rus kozmonotunun oyunculuk deneyimi, hem bilim dünyasını hem de sinema severleri büyülemeye devam ediyor. Uzun metrajlı film ‘The Challenge (Vzyzov)’de rol alan Anton Shkaplerov, film çekimlerindeki zorlukları ve uzayın büyülü atmosferini anlattı.
UZAYLA YERYÜZÜ ARASINDAKİ ‘THE CHALLENGE’
Rus kozmonot Anton Shkaplerov, 16 Kasım 2011’de ‘Soyuz TMA-22’nin komutanı olarak uzaya ilk seferini gerçekleştirdi. Daha sonra 4 kez daha uzaya keşif görevleriyle dönen Shkaplerov, 5 Ekim 2021’de Soyuz MS-19 roketiyle Kazakistan’daki Baykonur üssünden uzaya yolculuk etti. Ancak bu yolculuk, sıradan bir uzay görevinden çok daha farklıydı. Shkaplerov, bu kez uzayda bir film çekimine katıldı.
OYUNCULUK DENEYİMİ OLMAYAN ASTRONORLAR DA VAR
Film çekimlerine katılan Anton Shkaplerov, profesyonel bir oyuncu değil, bir kozmonottu. Aynı şekilde, onunla birlikte görev alan diğer iki arkadaşı da sinema dünyasının deneyimli aktörleri değildi. Ancak bu ekip, ‘The Challenge’ adlı filmi sadece 12 günde tamamlamayı başardı. Shkaplerov, “Filmi çektiğimiz esnada her 45 dakika içinde gün batıyor ve yeniden ortaya çıkıyordu. Bu durum elbette işimizi zorlaştırdı. Uzay istasyonu çok sesli bir yer. Filmi çekebilmek için her zaman uygun sesi bulmaya çalıştık. Filmimiz profesyonel bir kamerayla çekildi. Bunun haricindeki tüm kullandığımız ekipmanlar profesyoneldi” şeklinde zorlukları anlattı.
Anton Shkaplerov’un açıklamalarına göre, uzayda film çekmek dünyada yapılan çekimlere kıyasla çok daha farklı bir deneyim. “Dünyada yüzlerce kişiyle çekilen filmler kolay ama uzayda 3 kişiyle çekilen film çok zor. Bütün film 2 saat 40 dakika sürdü. Filmin yüzde 25’i uzayda, yüzde 75’i dünyada çekildi. Ben ve yanımdaki 2 arkadaşımız profesyonel oyuncular değiliz. Ama buna rağmen filmi çekmeyi başardık. Bütün film dünyada olsaydı çok fazla para harcanacaktı. Çünkü uzaydaki atmosferin yaratılması için çok büyük paralar isteniyor” diyen Shkaplerov, uzayın sınırlarını zorlamanın sinema için de büyük bir fırsat olduğunu vurguladı.
GELECEKTE AY’DA BİR AKTÖR OLMAK
Anton Shkaplerov, uzayda bir filmde oyuncu olarak yer almanın heyecanını yaşadığını ve ileride Ay’da çekilecek filmlerde de rol almak istediğini belirtti. Bu tür projelerin, insanların uzayı daha yakından deneyimlemelerine ve sinemanın sınırlarını genişletmelerine olanak tanıdığını söyleyen Shkaplerov, uzaya olan ilgisini ve tutkusunu da her fırsatta dile getiriyor.
GUHEM VE ASE: UZAY KEŞFİNİN MERKEZİ
Anton Shkaplerov’un açıklamaları, Bursa’da bulunan Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM) ile ilişkilendiriliyor. Bu merkez, Türkiye’nin uzay ve havacılık temalı ilk interaktif eğitim merkezi olarak uzay bilimine ve keşfine olan ilgiyi artırmayı amaçlıyor. Ayrıca, Shkaplerov’un katıldığı Planetary Congress, Uzay Kaşifleri Derneği (Association of Space Explorers-ASE) tarafından düzenlenen önemli bir etkinlik olarak uzay keşfinin dünya çapındaki destekçilerini bir araya getiriyor.
Uzay, sadece bilimsel keşiflerin değil, insanların yaratıcılığını da zorlayan bir alan olarak öne çıkıyor. Anton Shkaplerov’un ‘The Challenge’ filmiyle yaşadığı deneyim, uzayın büyülü dünyasının sinema perdesine taşınmasının ne kadar etkileyici ve ilgi çekici bir deneyim olduğunu gösteriyor. Shkaplerov’un gelecekte Ay’da çekilecek filmlerde yer alması, uzayın sınırlarının daha da genişleyeceğinin bir işareti gibi duruyor.
