Trump ve Putin’in Alaska Zirvesi: Ukrayna Masada Yok, Moskova’nın Elini Güçlendiren Plan Tepki Çekiyor

Trump ve Putin’in Alaska Zirvesi: Ukrayna Masada Yok, Moskova’nın Elini Güçlendiren Plan Tepki Çekiyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Alaska’da yapmayı planladığı görüşme, Ukrayna savaşının gidişatına yönelik endişeleri artırdı.

PANORAMA - NEWS 09 Ağustos 2025 ÜST KUŞAK MANŞET

Görüşmenin, Ukrayna’nın masada olmadığı bir “barış” süreci çerçevesinde gerçekleşmesi ve ortaya çıkabilecek anlaşma taslaklarının büyük ölçüde Moskova lehine olması bekleniyor.

Alaska’nın Sembolik Anlamı
Trump, toplantının Alaska’da yapılacağını duyurdu. Bu seçim, tarihsel bir ironi taşıyor; zira Alaska, 158 yıl önce Rusya’dan 7,2 milyon dolar karşılığında satın alınmıştı. Kremlin cephesi, Alaska’nın ekonomik işbirliği açısından “mükemmel bir yer” olduğunu vurgularken, görüşmenin sembolik değeri, toprak pazarlıkları iddialarıyla birleşince tartışma yarattı.

Görüşme Öncesi Moskova’nın Avantajı
İsrail’in Gazze’deki gelişmeleriyle ilgili diplomatik gündemin yanı sıra, Ukrayna cephesinde Rus ordusu Donetsk bölgesinde stratejik kazanımlar elde ediyor. Pokrovsk ve Kostiantynivka’nın kuşatma riski altında olduğu, Kramatorsk ve Sloviansk’ın da ilerleyen dönemde hedef olabileceği belirtiliyor. Bu askeri tablo, Kremlin’in görüşmelere güçlü bir konumdan girmesini sağlıyor.

Witkoff’un Tepki Çeken Önerisi
Trump’ın özel elçisi Steve Witkoff’un, Ukrayna’nın Donetsk ve Luhansk’ın kalan kısımlarını bırakması karşılığında ateşkes önermesi, Kiev’de büyük tepki yarattı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, bu öneriyi sert şekilde reddetti. Zelenskiy’nin tutumu, hem ordunun hem de halkın, savaşın dördüncü yılında Rusya’ya karşı derin güvensizlik duygusunu yansıtıyor.

Uluslararası Benzerlikler ve Endişeler
Avrupa’da, 1938 Münih Anlaşması’nda Nazi Almanyası’na taviz verilmesini hatırlatan uyarılar yapılıyor. Uzmanlar, Moskova’nın imzaladığı ateşkesleri geçmişte ihlal ederek sadece toparlanma süreci kazandığını hatırlatıyor. ABD’nin Ukrayna’ya yardımı, Moskova lehine bir toprak anlaşmasının kabulüne bağlaması ihtimali, Batı ittifakı içinde çatlak riski yaratıyor.

Asya Faktörü ve Diplomasi Görünümü
Görüşme öncesinde Hindistan ve Çin’in Kremlin’le temas kurduğu, enerji ithalatlarının ve ticari ilişkilerinin etkilenmesinden kaygı duydukları bildiriliyor. Bu ülkeler, Putin’in “diplomasiye daha olumlu yaklaşması” yönünde bir motivasyon sağlamış olabilir.

Trump’ın Putin’e Bakışındaki Değişim
Trump, son dönemde Putin için “hayal kırıklığı” ve “iğrenç” gibi ifadeler kullansa da, Kremlin’e karşı sert yaptırımlar uygulama konusunda çekimser tavrını sürdürüyor. Üçüncü yaptırım tehdidinin de havada kalması, Putin’in elini rahatlatıyor.

Ukrayna İçin Riskli Senaryo
Eleştirmenler, bu sürecin Kiev açısından “yavaş yenilgi” anlamına gelebileceğini belirtiyor. Rusya’nın savaşmadan toprak kazanması, Batı’nın Ukrayna’ya desteğinin zayıflaması ve diplomasi adı altında Moskova’ya zaman kazandırılması en büyük riskler olarak öne çıkıyor.

Putin, on yıl sonra ilk kez ABD’ye davet edilmiş durumda. Ancak bu davet, Ukrayna’sız bir Ukrayna barışının ve tek taraflı tavizlerin habercisi olabileceği için hem Kiev’de hem de Avrupa başkentlerinde derin kaygı uyandırıyor.