GELSENKİRCHEN- Sandıktan yüzde 13’ü aşkın oy oranıyla en güçlü üçüncü parti olarak çıkan sağ popülist Almanya İçin Alternatif’in (AfD) çok oy almasını sokaktaki vatandaş hükümetin yanlış mülteci politikasına bağladı. Heinz-Friedrich: “Büyük partiler başarısızdı. Ruhr bölgesinin, odak noktası olan Gelsenkirchen çok fazla ihmal edildi. Bize dediler ki, gelen mülteciler okumuş ve eğitimliler. Yeni işyerleriyle ekonomimizi daha
GELSENKİRCHEN- Sandıktan yüzde 13’ü aşkın oy oranıyla en güçlü üçüncü parti olarak çıkan sağ popülist Almanya İçin Alternatif’in (AfD) çok oy almasını sokaktaki vatandaş hükümetin yanlış mülteci politikasına bağladı.
Heinz-Friedrich: “Büyük partiler başarısızdı. Ruhr bölgesinin, odak noktası olan Gelsenkirchen çok fazla ihmal edildi.
Bize dediler ki, gelen mülteciler okumuş ve eğitimliler. Yeni işyerleriyle ekonomimizi daha da güçlendirebilirler. Bunların hiçbiri olmadı. Hayal kırıklığına uğradık.
Başbakan Merkel Ruhr bölgesi için daha fazla şey yapmalıydı. Bunun yanında Doğu Almanya’nın dayanışma masrafını biz ödüyoruz. Ama bu uygulama burası için neden yok? Herkes buraların ne kadar zor olduğunu biliyor. Tahminim, yeniden seçime gidilirse, AFD daha da güçlenir.”
Jürgen K: “AFD’nin çok oy alması iyi bir şey değil. AFD’de hala Nazi fikirli kişiler var. Belki bu insanlar çıkar için çıkarılırlar, ama yinede iyi değil.
Belkide Merkelin mülteci politikası yüzünden oldu. AFD partisi NRW’de çok oy alamadı. Ama neden Gelsenkirchen’de bu kadar yüksek oy aldığını düşünmek gerekiyor. Etrafınıza bir bakın, sokaklara dikkatli bakarsanız, çoğunlukla göçmen kökenli insanlar görebiliyorsunuz.”
Tamara S.: “Değişime gidilmesi taraftarıyım, ama AFD kastettiğim değişim değil. Belki de insanlar başka yol göremedikleri için bu yolu tercih ettiler. Buralarda o kadar çok suç işleniliyor ki, artık insanlar bıkmış durumdalar. Ben de kızımı akşamları yalnız dışarıya bırakamıyorum.”
Ursula S.: ” Buralarda çok yüksek yabancı oranı var ve bu insanlar genel olarak buradaki yapılan siyasetden memnun değil. Ben AFD oy vermedim ve yabancılara karşı düşmanlığımda yok.
Belki de insanlar daha fazla entegrasyon istiyordur. Bunca insan daha almanca bilmiyorken, biz burka yasağını tartışmamamız gerekiyor. Bu sadece Gelsenkirchen’nin problemi değildi, başka şehirler içinde aynısı geçerli.”
Halime K.: “Problem nerde? Yabancılarda, yani benim gibi insanlarda. Yüksek işsizlik oranı ile böyle şeyler oluşuyor. İnsanların çoğu hayal kırıklığı içinde, kendileri ile ilgileneceklerine başkalarında suç arıyorlar. Bunlarda mülteciler oluyor. İnsanlar birde kendileriyle ilgilenmeği denese, iş bulmak bu kadar zor olmaz. Ancak buradaki kütüphaneler boş. Birde öğrencilere ücretsiz kitap verilmese, kimse uğramayacak. Başkalarını suçlamak kolay, ama kalkıp da bir şey yapmak zor geliyor.”
