Yenidoğan çetesinin bebeklerle ilgili diyalogları insanın kanını donduracak cinsten. Yoğun bakım oyunu sayesinde SGK'dan para alan çetenin, ailelerden alınan ücretin yanında bebeklerin ölüsünü dahi parayla sattığı belirlendi
Bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelere sevk edip ölümlerine neden olan ve haksız kazanç elde eden “yenidoğan çetesi” hakkında açılan davanın detayları ortaya çıktıkça yeni kan donduran ifadeler şoka etmeye devam ediyor.
Ailelerin bebeklerinin canını emanet ettiği doktorlar ve hemşireler arasındaki konuşmalar, vicdansızlığın boyutlarını gözler önüne seriyor.
Öyle ki şüpheli hemşire bile “80 bin TL getir cenazeni verelim diyorlar. Bunlar ölü satıyorlar, Hasan farkındasın değil mi?” yaşananlara diye tepki gösteriyor.
Hürriyet’ten Elif Altın’ın haberine göre, iddianameye yansıyan ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir ile doktor İlker Gönen arasındaki konuşma şöyle:
Gıyasettin Mert Özdemir: Orası çok pis patlayacak. Bebek ex oluyor (ölüyor), Emre 80 bin TL istiyor. Aile de diyor ki veremeyiz. Eğer parayı vermezseniz kimsesizler mezarlığına defnederiz, mezarını bile bulamazsın diyorlar.
İlker Gönen: Bunlar abartıdır, artık bu …
Gıyasettin Mert Özdemir: İlçe Sağlık hastaneyi arayınca aile bir daha hastaneye gidiyor, aileyi kapıda karşılıyorlar, ex’ini teslim ediyorlar.
Hemşireler Hasan Basri Gök ve Hakan Doğukan Taşcı arasındaki konuşma:
Hakan Doğukan Taşcı: Aile on bin ödeyeyim cenazemi verin demiş. Emine sabah göndermiş kadını, 80 bin TL getirmeden buraya yaklaşma demiş. İlçe Sağlık aramış, vermezseniz biz geleceğiz, alacağız çocuğu diye. Ondan sonra çocuğu verdi. 10 bin de almış aileden. Oğlum bu nasıl bir vicdan lan, bizi geçiyor bunlar. Hasan ölü satıyorlar Hasan, farkındasın değil mi?
Hasan Basri Gök: Erkenden öldürecektin Doğukan, sorun çözülecekti.
Bir doktorla hemşire arasında geçen konuşma:
Çağla Durmuş: Pre tansiyon alamadım 119… 58 saturasyon…
İlker Gönen: Ya ex oluyorsa, şu Dursun çıkmadan ex olsun…
Çağla Durmuş: Evet ya…
İlker Gönen: Bu akşam bir Galatasaray maçım var yani.
Çağla Durmuş: Söyleyin Dursun Bey gelsin o zaman.
İstanbul’da gerek olmadığı halde özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ihmalden öldüğü iddiasına ilişkin olarak Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, soruşturmayı yürüten savcı Y.E. ise makamında tehdit edilmişti.
Olayın ortaya çıkması kamuoyunda infial yaratırken, 22’si tutuklu, 47 şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı.
İlgili Haber: 10 bebeğin ölümüne neden olan ‘yenidoğan çetesinin’ çalıştığı özel hastaneler belli oldu
İddianamede şüpheliler için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, ölen 10 bebeğin “maktul”, 5 kişinin “müşteki”, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünün “suçtan zarar gören”, 19 hastane ve sağlık şirketi “malen sorumlu”, 47 kişi de “şüpheli” olarak yer aldı.
Doktor Fırat Sarı’nın lideri olduğu iddia edilen suç örgütünün sevk ve idaresini Doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtilen iddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yaparak SGK’den üst sınırdan ödeme almak olduğu aktarıldı.
Sağlık Bakanlığı Müfettişliğince hazırlanan uzman görüşü raporunda, yenidoğan ünitelerindeki 10 bebeğin hayatını kaybetmesine neden olan tıbbı eksikliklere yer verildi.
Buna göre, fezlekede maktul olarak yer alan bebek A.K’nin ölümüne ilişkin değerlendirmede, solunum sıkıntısı artan bebeğe devre olmadığı için entübasyonun gecikerek yapıldığı belirtildi.
Tekrarlayan resusitasyonlar (solunumu veya kan dolaşımı durmuş bir kişiye dışarıdan yapılan destekleyici müdahale) ile hastanın ertesi güne kadar yaşatıldığı belirtilen raporda, o sırada hastanede bulunması gereken Dr. D.E’nin görevinin başında olmadığı ifade edildi.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün özel hastanelerin denetiminden sorumlu bir doktorun (T.E.) Ocak 2023’te Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yaptığı başvuru ile olay fark edildi.
Doktor T.E., bazı özel hastanelerde doldurulması gereken yenidoğan yoğun bakım üniteleri defterlerinin boş bırakılması üzerine olayın üzerine gitti.
İddianamede yer aldığı şekliyle doktor, “Ayrıca bebeklerin dosya üzerinde gösterilen sağlık durumları ile fiili sağlık durumlarının uyuşmadığını örneğin entübe olarak kayıtlı gösterilen bebeğin gayet sağlıklı ve nefes alabilir durumda olduğunu gördük. Durumu hastane yetkililerine sorduğumuzda az önce düzeldi gibi cevaplar aldık” dedi.
İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve 11 kez uygulanmak üzere “resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi.
Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülen iddianamede, ayrıca, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.
İddianame, gönderildiği Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince değerlendiriliyor.
Fezlekede,