Tecavüz etti, 10 yıl ceza aldı hala serbest ve Ezgi Mola’dan 10 bin TL tazminat alacak

Tecavüz etti, 10 yıl ceza aldı hala serbest ve Ezgi Mola’dan 10 bin TL tazminat alacak

Oyuncu Ezgi Mola, Batman’da intihar eden İpek Er’e tecavüz etmekten suçlu bulunup serbest bırakılan eski uzman çavuş Musa Orhan’a 10 bin lira manevi tazminat ödeyecek

PANORAMA - NEWS 12 Haziran 2024 TÜRKİYE GÜNDEMİ

Oyuncu Ezgi Mola, Batman’da intihar eden İpek Er’e tecavüz etmekten suçlu bulunup serbest bırakılan eski uzman çavuş Musa Orhan’a 10 bin lira manevi tazminat ödeyecek. Üstelik bu ikinci tazminat ödemesi olacak.

Batman’ın Beşiri ilçesinde tabancayla intihara kalkışan ve 34 gün sonra 18 Ağustos 2020’de hastanede hayatını kaybeden İpek Er, bıraktığı mektupta, Siirt’te görevli Orhan’ın kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu yazmıştı.

10 yıl hapis cezasına çarptırılıp serbest bırakıldı

Orhan hakkında, ‘nitelikli cinsel saldırı‘ suçundan 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle dava açılmış, tutuksuz yargılanırken tutuklanmasına yönelik talepler reddedilmişti. Orhan daha sonra tecavüzden suçlu bulunup 10 yıl hapis cezasına çarptırılıp serbest bırakılmıştı.

Orhan’ın serbest bırakılması sosyal medyada infiale yol açarken, 20 Ağustos 2020’de yaptığı paylaşımla tepkisini dile getiren oyuncu Ezgi Mola‘nın sözleri hakkında Orhan’ın avukatı, suç duyurusunda bulunmuştu.

Mola’ya ‘sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret’ suçu

Soruşturmanın ardından Mola’ya ‘sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret’ suçunu işlediği gerekçesiyle iki yıl dört aya kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Dava kapsamında 87 gün ceza alan oyuncu 6 bin 960 lira para cezasına çarptırılmıştı.

DHA‘nın haberine göre Orhan’ın avukatının Mola’ya açtığı manevi tazminat davasında karar bugün açıklandı. Banaz Asliye Hukuk Mahkemesi Ezgi Mola’nın söz konusu paylaşımı yaptığı 20 Ağustos 2020’den itibaren oluşan yasal faiziyle birlikte 10 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verdi.

Nedir bu Musa Orhan olayı

Batman’ın Beşiri ilçesinde uzman çavuş Musa Orhan’ın tecavüzüne uğrayan 18 yaşındaki İpek Er, 7 Temmuz 2020’de Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na Orhan hakkında şikayette bulundu. Er, 16 Temmuz’da arkasında bıraktığı mektupla intihar girişiminde bulundu. Ağır yaralı olarak Batman Bölge Hastanesine kaldırılan Er, tedavi gördüğü hastanede 18 Ağustos’ta yaşamını yitirdi.

Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu tecavüz suçunu doğruladı

Soruşturma kapsamında 27 Temmuz 2020’de Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunun failin İpek Er’e yönelik eylemini doğruladığı ifade edilerek, Musa Orhan’ın “nitelikli cinsel saldırı” suçundan tutuklanması istendi.

6 gün tutuklu kaldı

İpek’in intihara sürüklenmesi ve Orhan’ın tutuklanmasına yönelik sosyal medyada tepkiler artarken, Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce hakkında yakalama kararı çıkarılan Orhan, teslim oldu. Emniyette ifadesi alınan Orhan, 19 Ağustos 2020’de tutuklandı. Orhan’ın avukatının Siirt 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı itiraz sonrasında 25 Ağustos’ta serbest bırakıldı.

Avukatların tecavüzü aklama çabaları

Karara Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti, ancak mahkeme ise itirazı reddetti. Orhan’ın avukatları Mehmet Erkan Akkuş ve Aliye Doğan, ilk günden tecavüzü aklama çabalarıyla en çok tartışılan isimler olurken, Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 16 Ekim 2020’de başlayan duruşmalarda, sanığın tutuklanması yönündeki tüm talepler reddedildi.

Tecavüz failinin ‘geleceği’ düşünüldü

Orhan hakkında, “nitelikli cinsel saldırı” suçundan Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada 3 Aralık 2021’de “Nitelikli cinsel saldırı” suçundan 12 yıl hapis cezası verilse de “iyi hal” indirimi uygulanarak, ceza 10 yıla indirildi.

Mahkeme ayrıca failin “kaçma şüphesi bulunmadığı” gerekçesiyle adli kontrol tedbiri uygulayarak, tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Oy çokluğu ile alınan karara, mahkemenin bir üyesi beraat kararı verilmesi yönünde şerh koydu. 18 Aralık’ta Orhan hakkında verilen kararın gerekçesini açıklayan mahkeme, “iyi hal” indiriminde “sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alındığını” belirtti.

İstinaf Mahkemesinden beraat talebi

İstinaf Mahkemesi de 31 Mart 2022’de Orhan’a verilen cezayı onadı. İstinaf Mahkemesi’nce verilen kararda heyet üyelerinden bir hakim, fail Orhan lehine “beraatına karar verilmesi gerek” şerhi koydu.

Orhan’ı eleştiren kadınlar ise yargı kıskacına alındı

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin cezanın artırılması yönündeki istinaf başvurusu ise reddedildi. Orhan’a verilen ceza Yargıtay’da beklerken, Er’i ölüme sürükleyen Orhan’ı eleştiren kadınlar ise yargı kıskacına alındı. Oyuncu Farah Zeynep Abdullah hakkında, tecavüz faili Uzman Çavuş Musa Orhan’a hakaret ettiği iddiasıyla dava açıldı.

Musa Orhan’ı protesto etmek ‘suç’ sayıldı

Tecavüz faili uzman çavuş Orhan, oyuncular Ezgi Mola, Hazal Kaya ve Melek Mosso’ya da dava açtı. Ezgi Mola hakkında “hakaret” suçundan 6 bin 960 TL adli para cezası verildi. Bu cezaya tepki gösteren Hazal Kaya ve Melek Mosso’nun da “Sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile alenen hakaret” suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapsi istendi.

Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 19 kadın hakkında “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında 31 Mayıs ile 1 Haziran’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 18 kadından 4’ünün tutuklanma gerekçesinde de İpek Er’in ölümünden hüküm giyen uzman çavuş Musa Orhan’ı protesto etmeleri yer aldı.

İpek Er davası avukatı Nesrin Bilge, 3 yıldır süren hukuk mücadelesini ve yargının tutumunu değerlendirdi.

Görülen tüm duruşmalarda tecavüz faili Musa Orhan’ın hiçbir suçlamayı kabul etmeyerek, susma hakkını kullandığını hatırlatan Bilge, “Sadece 6 gün tutuklu kaldı. Akabinde itirazla serbest bırakıldı. İlk etapta nöbetçi hakim ve savcılar tarafından takip ediliyordu. Serbest bırakıldıktan sonra iddianame hazırlandı ve yargılama sürecinde de tutuklanmadı. Her itirazımız da kabul görmüyordu” dedi.

Kamu görevlisi olması sebebiyle ‘ceza arttırımı’ olmalıydı

Orhan’ın kamu görevlisi olması sebebiyle ağır bir ceza alması gerektiğini ancak aksine bir yaklaşımın olduğunu kaydeden Bilge, “Bir kamu görevlisi, bu sıfatı kullanması sebebiyle o cezanın zaten bir defa ağırlaştırılması gerekiyordu.

Susma hakkını kullandı ‘iyi hal’ indirimi aldı

Diğer taraftan ‘iyi hal’ indiriminin uygulanmaması gerekiyordu. Çünkü iyi hal ortaya koyacak herhangi bir durum söz konusu değildi. İyi hal değerlendirilmesi nereden ve nasıl yapıldı?​” diye sordu.

“Adalete inanç zedeleniyor”

Orhan’ın Yargıtay’da bekleyen dosyasından henüz bir kararın çıkmadığını belirten Bilge, “Kamuoyunun adalete olan inancı zedeleniyor.

Zarar gören bir vatandaş kendi başına gelen bir işle ilgili devletin hiçbir organına başvurabilme gücü göremiyor. Çünkü bunu zaten önceden kabul etmiş ve böyle bir başvurunun hiçbir şekilde işe yaramayacağı, sonuçsuz kalacağı kendisinin de bu yolda bu yargı sürecinde kendi onurunun, gururunun ve manevi varlığının tamamının zedeleneceği, daha çok zararla çıkacağı kanaati mevcut.

Birçok dosyada kamu görevlisiyle ilgili yapılan soruşturmalarda taraflı bir durumun olduğu net bir şekilde ortadadır” dedi.