Bülent Arınç istifa etti

HABER MERKEZİ – Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın serbest bırakılması gerektiğini açıkladıktan sonra Erdoğan ve Bahçeli tarafından sert şekilde eleştirilen Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği’nden istifa etti. Arınç, kendisine yönelik hakaretleri sahiplerine iade ettiğini belirtti. Arınç, Erdoğan’ın ‘fitne ateşi’ sözlerinin arından rencide olduğunu dile getirmiş ve istifa sinyallerini vermişti. Arınç sosyal medya hesabından

PANORAMA - NEWS - 24 Kasım 2020 TÜRKİYE GÜNDEMİ

HABER MERKEZİ – Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın serbest bırakılması gerektiğini açıkladıktan sonra Erdoğan ve Bahçeli tarafından sert şekilde eleştirilen Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği’nden istifa etti.

Arınç, kendisine yönelik hakaretleri sahiplerine iade ettiğini belirtti.

Arınç, Erdoğan’ın ‘fitne ateşi’ sözlerinin arından rencide olduğunu dile getirmiş ve istifa sinyallerini vermişti.

Arınç sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Bir televizyon kanalında yaptığım konuşmalar, kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olduğundan aşağıdaki açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim. Konuşmamın ana ekseni, yargıda yapılacak reform konusuydu. Bir hukukçu olarak olarak bu konudaki görüşlerimi açıkladım. Ömrüm boyunca hukukun üstünlüğünü ve adalet kavramını savunan birisi olarak yine aynı görüşlerimi dile getirdim. Gazeteci arkadaşımız program esnasında soru sorarken isim zikrettiğinde ‘İsimler üzerinden tartışmayalım’ diye altını çizmeme rağmen evrensel hukuk, adalet ve yargının sorunları üzerine dile getirdiğim fikirlerimin bu isimlerin gölgesinde kalmasından ve meselenin özünün kaçırılmasından üzüntü duyduğumu belirtmeliyim.

Yine aynı televizyon programında dile getirdiklerim, Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi olmam hasebiyle farklı yönlere çekildi. Oysaki programda görüşlerimi, YİK üyesi olarak değil, TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç olarak açıkladığımı defalarca belirttim.

Konuşmama yönelik seviyeli ve saygın eleştirilerin tümüne saygı duyuyor ve not alıyorum. Ancak şahsıma karşı içlerinde duydukları kin ve nefretlerin dışa vurumu olan seviyesiz hakaretleri sahiplerine iade ediyorum. Türkiye’nin yargı, ekonomi ve başka alanlarda reformlara ihtiyaç duyduğu aşikardır. Ülkemizin rahatlamasına ve milletimizin dertlerine çare bulunmasına ihtiyaç vardır. Bahsi geçen televizyon programında da defalarca belirttiğim üzere Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki iradesini gördüm ve destekliyorum. Ancak benim konuşmamın, şahıslar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması sebebiyle, reform çalışmalarını engelleyeceğine dair kaygılandığımdan, Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği görevimden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim. Kurul üyeliği görevimden ayrılma talebimi Sayın Cumhurbaşkanımıza ilettim ve kendileri de bunu uygun gördüler. Karşılıklı iyi niyet temennileriyle helalleştik ve görevimden ayrıldım. Bu süre zarfında verimli çalışmalar sürdürdüğüm Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Yüksek İstişare Kurulu üyesi arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti’nin ülke yararına yapacağı her türlü çalışmayı, milletin faydasına olacak her türlü reformu destekleyeceğimin bilinmesini isterim. Hayatım boyunca doğru söz, doğru ilke, dürüstlük ve vicdanımın sesi rehberim oldu. Bu yüzden çok bedel ödedim ama bundan asla vazgeçmedim. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğim. Derdimiz memleket derdidir. Memleketimizin huzura, refaha ve mutluluğa kavuşması için ne fedakârlık yapmamız gerekirse, tereddüt etmeden yaparız. Yeter ki vatan sağ olsun.”