Osmanlı devrinden günümüze kadar beğenilerek tüketilen, yapılışı bölge ve şehirlere göre değişen, “susamlı kebap” veya “çıtır gevrek” isimleriyle bilinen simit, en önemli öğün arası atıştırma özelliğini sürdürüyor. 7’den 70’ne kadar herkesin yediği yiyecekler arasında yer alıyor. Simit, kahvaltı ve çay kültürünün vazgeçilmez bir unsuru. Susamlı simidin tarihsel gelişmesine bakıldığında 1795 yılı kayıtlarında ortaya çıktığı, tarihte
Osmanlı devrinden günümüze kadar beğenilerek tüketilen, yapılışı bölge ve şehirlere göre değişen, “susamlı kebap” veya “çıtır gevrek” isimleriyle bilinen simit, en önemli öğün arası atıştırma özelliğini sürdürüyor. 7’den 70’ne kadar herkesin yediği yiyecekler arasında yer alıyor.
Simit, kahvaltı ve çay kültürünün vazgeçilmez bir unsuru. Susamlı simidin tarihsel gelişmesine bakıldığında 1795 yılı kayıtlarında ortaya çıktığı, tarihte ilk defa 18. yüzyılda halka-i simit adında yiyecekler içinde yerini almış ve daha sonra Simit’in yanındaki ”halka” kelimesi kaybolarak tek başına kalmış. İlk olarak tezgahta simitçi kaydı, 1901’de karşımıza çıkıyor. 1950’lerde sadece İstanbul’da 544 simitçi kayıtlara girmiş.
Simit kültürü Avrupa ülkelerine sıçradı ve pek çok ekmek fırınlarında üretilerek tezgahlarda yerini almakta. Başlı başına sektör haline geldiğini söylemek mümkün. Doyurucu ve ucuza mal edilmesi nedeniyle, fırınlarında pişirilerek unlu mamüllerin satıldığı birçok yerde bulunuyor.