Türkiye kökenli işçilerin Köln-Ford Fabrikası’na gelişleri

KÖLN- Genellikle mazotla çalışan traktör ve diğer makinaları üreten KHD uzun bir süre Köln ve çevresinin en büyük işvereni konumundaydı. 1930’lu yıllarda Köln‘ün kuzeyine yerleşmiş ve 1950’li yılların başında‚ ”Ford-Taunus” modelinin sürümünde gösterdiği büyük başarı ile güçlü bir sıçrama yapan Ford Otomotiv, yine kendisi 1960 yılında bu üstünlüğüne son vermişti. 1961’li yılların başında günde 400

PANORAMA - NEWS 01 Mart 2018 YAŞAM

KÖLN- Genellikle mazotla çalışan traktör ve diğer makinaları üreten KHD uzun bir süre Köln ve çevresinin en büyük işvereni konumundaydı. 1930’lu yıllarda Köln‘ün kuzeyine yerleşmiş ve 1950’li yılların başında‚ ”Ford-Taunus” modelinin sürümünde gösterdiği büyük başarı ile güçlü bir sıçrama yapan Ford Otomotiv, yine kendisi 1960 yılında bu üstünlüğüne son vermişti.

Köln, Ford Fabrikası, 1960

1961’li yılların başında günde 400 araç çıkartıyordu

1960’lı yılların sonunda itibaren üretimi tamamlayıp banttan çıkan araç sayısı günde 400’e ulaşmıştı. Buna paralel olarak personel sayısı da günden güne artmakta idi. Ford,1950’li yılların başından itibaren yurtdışından işgücü getirmeye başladı. Bu çerçevede 1961’den sonra gelenlerin arasında Türkiye kökenliler çoğunluğu oluşturmaya başladı. 1964 yılında metal sanayisinde çalışan 6 bin 200 Türk işçisinden sadece Ford İşletmeleri ile iş anlaşması imzalayanların sayısı 6 bine ulaşmıştı.

1965-1970 yılları arasında giyim ve gıda sektöründe çalışan bayan işçiler

1960 yıllarında Türkiyeden gelen kadınların sayısı çok azdı

Yabancı kadın İşçilerin en büyük işvereni ise Çikolata Fabrikası Gebrüder Stollwerck Anonim Şirketiydi. Ancak 1960’lı yıllarda Türkiye’den Köln’e gelen kadın işçilerin sayısı çok azdı ve kadınların oranı 1963 yılı sonlarında ancak yüzde üçü buldu. İşgücü gönderen diğer ülkelerden gelen kadın işçilerin sayısı ise çok daha fazlaydı. Öyle ki Yunanistan’dan gelen kadınlarda bu oran yüzde 43 düzeyindeydi. Türkiye’den getirilip Köln‘de istihdam edilen erkek ve kadın işçiler arasındaki bu orantısızlık ancak ailelerin birleşmesiyle başladı. Bu oran 1970’li yıllardan itibaren yavaş yavaş düzelmeye başladı.

Türkler vasıfsız işçi oldukları için zor işlerde çalıştırıldı

Yabancı işçilerin istihdam edildikleri sanayinin tüm iş kollarında onlara gösterilen işler çoğunlukla vasıflı işçi olarak seçilip getirilmiş olmalarına rağmen, ya vasıfsız işler ya da çok az ustalık gerektiren işlerdi. İşverenlerin aradıkları sağlam ve güçlü bir bedene sahip sanayinin günlük akışına, özellikle üretim akışına yani üretimin bantla döndüğü en az mesleki niteliği gerektiren ağır işlerin yapıldığı ve çoğunlukla akort çalışılan bu işlere hemen ayak uydurabilecek kimselerdi.

Zira bu tür işlerde fazla mesleki önbilgi aranmıyor ve az buçuk Almanca ile kısa bir sürede işe alıştırılmaları yeterliydi. Yabancı işgücü düşük ücretli bu tür işlerde istihdam edilirken, onların iş arkadaşları olan Alman kadın ve erkek işçilerin çalıştıkları iş yerlerinde mesleklerinde kariyer yapmaları kolaylaşırıyor ve onların çoğunluğu böylece kısa yoldan ustabaşı veya ustabaşı derecesine hatta ücretli memur konumuna yükseliyorlardı.

Köln Ford fabrikası

Kirvelik sistemi getirildi

İşverenler yabancı göçmenlerin mümkün olduğunca kısa süre içinde günlük iş yaşamına uyum sağlamaları için ellerinden gelen çabayı gösteriyorlardı. Yeni gelenleri özel kurslarla eğitiyorlar, iş çevresini çabuk kavrayabilmeleri için bilgilendiriyor, onların dilinde aydınlatıcı broşürler dağıtıyorlar ve yapacakları işleri de iyice gösteriyorlardı. Ford fabrikalarında kıdemli işçiler yeni gelen acemilere bir nevi ‘‘kirvelik‘‘ görevi yapıyordu. Örneğin yeni işçiye ‚‘‘kirve‘‘ tayin edilen ve o işlerinde daha kıdemli olan kişi, o işçinin yeni işine alışmasında ve iş arkadaşı çevresine kazandırılmasına yardımcı oluyordu.

Federal Hükümet Türk işçileri 1 sene sonra geri göndermeyi düşünüyordu

Federal hükümet konuk işçiler için bir veya iki yıl çalıştırdıktan sonra geri gönderip onların yerine yenilerinin istihdam edilmesine bağlı rotasyon uygulamak istemiş ise de, bu sistem Alman işverenlerin çıkarlarına ters düştüğü için bundan vazgeçildi. Böylelikle iş anlaşmaları sona erenlerin çoğu burada kalmaya devam etdiler. Yine buna bağlı olarak 1964 yılından itibaren uygulanmaya başlanan bir yılla sınırlı oturma izinleri de uzatıldı.

1965 yılında Köln, Dom Kilise’nde Ramazan Bayramı kılınırken

Firmalar uyum programları başlattı

Firmalar bu kez yetiştirdikleri elemanları ellerinde tutmak istediklerinden o güne kadar uygulamakta oldukları sadece iş yerleri ile sınırlı uyum programlarını aşarak ,artık gittikçe daha genel bir uyum programlarını uygulamaya geçirdiler. Firmalar, işyeri gazetesi çıkarması ve duyuru panolarına bildirilerin artık Türk, İtalyan ve İspanyolların kendi dillerinde asılması bunun göstergesiydi.

Aynı iş yerlerinde çalışan yabancı işçiler aralarında futbol takımları veya müzik grupları kurdu. Ford‘da işçilerin boş zamanlarını değerlendirmesine katkıda bulunmak amacıyla artık sadece alman çalışanların isteklerini değil, yabancıların isteklerini de gözönüne alıyordu.

Köln, Grev ve yürüyüşler, 1968

1968 yılındaki sosyal harreketler, grevlere dönüştü

1960’lı yılların sonu ile 1970’li yılların başında fabrikalardaki ağır ve kötü iş koşulları düşük ücretler ve uzun çalışma sürelerine karşı ilk grevler patlak vermeye başladı. Bu ani grevlerin altında yatan gerçek nedenler, aslında Federal  Almanya’da 1968 Mayıs ayında başlayan sosyal hareket içerisinde aramak gerekiyordu.

1973 sonralarında Köl Ford fabrikasında sendikaya rağmen greve başlayan işçilerin fabrika binalarını işgal ettiğinde Neuss’taki bir Pierburg işletmesinde olduğu gibi, yabancı işçilerinin yoğun istihdam edildikleri sanayi kollarında da aynı dönemlerde işçiler işlerini bıraktılar Ford‘taki izinsiz grevin başlamasına, işyeri yönetiminin, izinden zamanda dönüp işbaşı yapmayan işçilerin hepsini işten çıkaracağı yolundaki uyarısına neden olmuştu.

Oysa ‘‘Türk grevi‘‘ olarak yansıtılan, hedefleri çok daha kapsamlıydı. Talepler  arasında saat başına 1 mark daha fazla ücret ve herkes için 6 hafta izin de vardı. İş yeri güvenlik görevlileri ve polis tarafından güç kullanılarak bu grev birkaç gün içinde sona erdirildi.