Sosyal medya bir okul, öğrencileride tüm dünya

Sosyal Medyanın en belirgin, en etkiyeci özelliği nedir derseniz; bir anda ortaya çıkmış olması ve aşırı hızlı yaygınlaşmış olması diyebiliriz. Öyle ki pek çoğumuz itibariyle sosyal medya hala bir bilinmeyen, deneme yanılma ile anlaşılmaya çalışılan; toplum olarak hazırlıksız yakalandığımız bir olgu. Sosyal Medya’yı sosyal ilişkilerin aşırı hızlanmış, yoğunlaşmış bir karması olarak da tanımlayabiliriz. Günlük sıradan

PANORAMA - NEWS 06 Ekim 2017 YAŞAM

Sosyal Medyanın en belirgin, en etkiyeci özelliği nedir derseniz; bir anda ortaya çıkmış olması ve aşırı hızlı yaygınlaşmış olması diyebiliriz. Öyle ki pek çoğumuz itibariyle sosyal medya hala bir bilinmeyen, deneme yanılma ile anlaşılmaya çalışılan; toplum olarak hazırlıksız yakalandığımız bir olgu.

Sosyal Medya’yı sosyal ilişkilerin aşırı hızlanmış, yoğunlaşmış bir karması olarak da tanımlayabiliriz. Günlük sıradan yaşantımızdaki sosyal ilişkilerin tümünün bir anda aynı platform üzerine taşımamız ve buna teknolojinin olağanüstü hızının da eklenmesi ile bizim için çözülebilmesi zor bir sorun ortaya çıktı.

Sosyal medyanın doğru kullanımı

Bu ani değişimi kontrol etmenin çok uzağında olmamızdan dolayı sosyal ilişkilerimiz de, toplumun sosyal dokusu da gün geçtikçe farklılaşıyor. Günlük yaşantımızda Sosyal medya çok daha yoğun bir yer tutması ile birlikte, özel hayatımızın sınırlarının daralması sorunu ile de karşı karşıyayız.

Özel hayatın sosyal medyaya taşınması çoğunlukla kullanıcıların istemi dışında, sosyal medya platformlarının bizzat kendileri tarafından gerçekleştiriliyor.

Çok tepki almalarına rağmen bu durumu değiştirmemeleri de cabası. Böyle bir tutumun bireysel özgürlüklerle hiç bir alakası yok. Aksine insanların fikirlerini başkalarına gerekli gereksiz sunmakla sadece insanların ifade özgürlüklerini daraltmış oluyorlar.

Firma değeri, reyting için yapılan uygulamaları “sınırsız özgürlüğün, sınırsız ifade edilmesi”  ile açıklamaya çalışmaları bana açık söyleyeyim hiç samimi gelmiyor.

Hukuki önlemler alınmalı

Zira evrensel değerlerin çiğnendiği, hiçe sayıldığı bir özgürlük anlayışı doğru bir yaklaşım değil.

Bu tavırların bir sonucu olarak bugün bizler normal hayatın arka planında, karanlıkta olan bir sürü gulyabaniliklerle yüz yüze kaldık. Hukuk’un sosyal medya’dan kovulmuş olmasıyla kendine geniş bir alan bulan hukuk dışı radikal gruplar bu boşluğu sürekli istismar ettiler.

Günlük hayatta hukuki olarak suç olan eylem ve davranışlar, internet dünyasında da suç olmalı. Sosyal dokunun sağlıklı kalabilmesi için, hukuk hayatın her alanında olması gerekiyor.

İnsanların toplum içinde işlemeye asla cesaret edemedikleri suçları sosyal medya’da rahatlıkla yapabilmeleri ve hiçbir müeyyide ile karşılaşmamaları ciddi bir hukuki boşluk oluşturuyor.

Hukuki denetimin kısmen dışında olması  ya da kullanıcılar tarafından öyle algılanması nedeniyle bugün sosyal medya problem üreten, toplumun ahlakını bozan,  karanlıklarda kalmış çirkinlikleri en öndeki vitrine getiren bir yapıya dönüştü.

Sosyal medya ve radikalizm

Öyle ki sosyal medya da insanları ölümle tehdit eden, algı üretmek için çalışan maaşlı troller bile var. Sosyal medyaya henüz alışamamış kullanıcılar için bir diğer tehlike de, profesyonel trollerin yaptıkları algı çalışmaları.

Kamuoyunu istediği gibi yönlendirmek için üretilen kasıtlı yalan, nefret söylemi vb. yayınların etkisiyle toplumlar gittikçe kamplaşıyor bunun sonucunda da radikalizm gittikçe yükseliyor.

Ben sosyal medyanın bu derece güçlü bir etkiye sahip olduğunu düşünüyorum. Eger hukuki önlemler alınmazsa bu yapıdan daha çok ISID veya diğer radikal ideolojik  örgütler çıkacak.

Sosyal medya ile yeniden açığa çıkan ırkçılık, egoizm, kimlik saplantısı, nefret söylemi, yanlış dini bilgiler, mutlak  devletçilik,  farklıyı hainleştirme, gayr-ı ahlaki içerik vb. sosyal medya virüslerime etkin, aktif mücadele edilmeli. Kendine güç devşirmek için insanların zaaflarını acımasızca kullanan fundamentalistlerin karşısında onlar kadar iyiyi ve doğruyu savunanların olmadığını düşünüyorum.

İnternetteki nefret söylemlerini öylece izlemekle yetinen sessiz büyük çoğunluk bu yanlışlara tepki gösterip, düzeltmediği sürece dikalizm/Ahlaki bozulma hızla yayılmaya devam edecektir. Yorum: Mehmet Ali Yıldız