HABER MERKEZİ – İngiliz polisler anne ve oğlunu evin banyosunda cansız halde bulurken, aktarılana göre; çocuk küvette boğulmuş, anne ise tavanda asılı halde bulundu. Ayrıca çocuğun kıyafetlerinin yerde serili olduğu belirtiliyor. Anne Yulia Gökçedağ’ın kansere yakalandığı, hayata kalma oranının yüzde 97 olduğu belirtildi. Adli Tıp Yetkilileri, annenin yüzde 97 kurtulma ihtimaline değil, yüzde 3 ölüm
Anne Yulia Gökçedağ’ın kansere yakalandığı, hayata kalma oranının yüzde 97 olduğu belirtildi. Adli Tıp Yetkilileri, annenin yüzde 97 kurtulma ihtimaline değil, yüzde 3 ölüm ihtimalini fazlaca kafaya taktığını ve intihar ettiğini aktardı.
Gökçedağ’ın, 13 Ağustos’ta ölmeden önce ameliyat olacağı öğrenildi. Fakat bu durumun yanı sıra korku, uykusuzluk ve kaygıyla başa çıkmak için tedavi gördüğü de belirtildi.
Ölümlerin ardındaki sır perdesini çözmekte kararlı olan İngiliz polisi yaptığı araştırmada, Yulia Gökçedağ’ın psikiyatristine psikolojik şiddet gördüğünü söylediği bilgisine ulaştı. Gökçedağ’ın oğlunu da alarak Rusya’ya gitme planı yaptığı da psikiyatristin anlattıkları arasında yer alıyor.
EŞİ: BUNU NEDEN YAPTI BİLMİYORUM
Wimbledon’da finansal risk yöneticisi olan eşi Mehmet Gökçedağ ise soruşturmada eşinin bunu neden ve nasıl yaptığını hayal edemediğini söyledi.
Yulia Gökçedağ’ın komşusu Katharina Sellner, sık sık yan taraftan Mehmet Gökçedağ’ın bağırma seslerini duyduğunu ve bir keresinde güvenliklerinden endişe etmesi nedeniyle polisleri aradığını söyledi.
Sellner, Mehmet Gökçedağ’ın Timur’un Rusça konuşmasına izin vermediğini ve Yulia Gökçedağ’ın kendisini depresyonda hissettiğini ve boşanmak istediğini söylediğini belirtti.
Sellner, hatta Yulia Gökçedağ ile aralarında “ağaç” kelimesinin olduğu bir kod geliştirdiklerini ve kendisini tehlikede hissettiğinde Sellner’a böyle bir mesaj atacağını söyledi.
