1964 yılında Almanya’da en yüksek doğumun olduğu yıl olarak tesbit edildi; 1 milyon 357 bebek dünyaya geldi. Deutchland.de’nin verdiği bilgiye göre, o tarihten bu yana doğum oranları düşüşte. (2014 yılında 715 bin bebek dünyaya geldi) 1975 yılından bu yana kadın başına düşen çocuk sayısı küçük değişiklikler göstererek 1,3 seviyesinde seyrediyor. Dolayısıyla son 35 yıldır çocuk
1964 yılında Almanya’da en yüksek doğumun olduğu yıl olarak tesbit edildi; 1 milyon 357 bebek dünyaya geldi.
Deutchland.de’nin verdiği bilgiye göre, o tarihten bu yana doğum oranları düşüşte. (2014 yılında 715 bin bebek dünyaya geldi) 1975 yılından bu yana kadın başına düşen çocuk sayısı küçük değişiklikler göstererek 1,3 seviyesinde seyrediyor.
Dolayısıyla son 35 yıldır çocuk kuşağı, anne babalarının kuşağından üçte bir oranında daha az sayıda; bugün 50 yaş gurubu insanların sayısı yeni doğanların iki katı. Ortalama yaşam süreside uzuyor ve günümüzde erkekler için ortalama 77, kadınlar için ise 82 yıla ulaşmış durumda.
Ekonomik kalkınma ve sosyal güvence sistemleri açısından ağır sonuçlar doğuran demografik değişim göç sayesinde yavaşlatılıyor. Almanya’da yaşayan insanların yüzde 20,3’ü (16,4 milyon kişi) göçmen kökenli. Bunlardan 9,2 milyonu Alman vatandaşı, geriye kalan 7,2 milyonu ise yabancı.
Almanya’daki dört etnik azınlıklar “yerleşik azınlık” olarak kabul ediliyor ve özel bir koruma altındalar. Danimarkalı azınlık (50 bin), Frizler (60 bin), Kuzey Almanya’da Lausitz Sorbları (60 bin) ve Alman Sinti ve Romanları (70 bin) ise Almanya ve Polonya arasındaki sınır boyunda yaşıyor.
