İşitme engelli sanatçı Beethoven

Hani birçok ünlü kişiliklerin zor bir hayatı olmuştur, bu kervana Beethoven’da katılıyor. Aralık 1770 yılında Bonn’da dünyaya geldi. Anne ve babasının 9 çocuğu olmuş, annesi Rengi hastası 3 kardeşi sağır, 2’si kör ve 1’i zeka özürlüdür. Bunlardan sadece 3’ü hayatta kalmıştı. Dedesi orkestra şefi, babasıda orkestranın tenörüydü. İlk müzik eğitimini daha 4 yaşındayken babasından almıştı.

PANORAMA - NEWS 19 Nisan 2018 YAŞAM

Hani birçok ünlü kişiliklerin zor bir hayatı olmuştur, bu kervana Beethoven’da katılıyor. Aralık 1770 yılında Bonn’da dünyaya geldi. Anne ve babasının 9 çocuğu olmuş, annesi Rengi hastası 3 kardeşi sağır, 2’si kör ve 1’i zeka özürlüdür. Bunlardan sadece 3’ü hayatta kalmıştı.

Dedesi orkestra şefi, babasıda orkestranın tenörüydü. İlk müzik eğitimini daha 4 yaşındayken babasından almıştı. Alkolik olan babası, çocuğundaki yeteneğin farkına varınca daha sıkı bir şekilde onu eğitmeye başladı. Maddi sıkıntı çektikleri için Beethoven Kilise korosunda para karşılığında piyano çalmaya başladı.
Mozarta olan hayranlığından dolayı 1787 yılında Viyanaya gitti. Mozart’la birlikte bu süre içinde birçok besteye imza attılar. Daha sonra tekrar geri döndü. 1792 yılında annesi ölünce bir yıkım yaşadı. Aynı yılda tekrar Mozart’la çalışmak için Viyanaya döndüğünde oda ölmüştü.

Beethoven piyanosu ile meşhurdu ama bi o kadar da besteleri iyi idi, fakat bunun farkına ünlü besteci Joseph Hyden vardı. Yaptığı besteler herkese örnek olmakta ve etkisi halen devam etmekde. 3. Senfonisi yoğun bir siyasi mesaj taşıyordu, Napolyon’un demokratik tutumunu betimlemek amacıyla bestelemişti.

Mesela 9. Senfoni duyguları somutlaştıran bir senfoni olarak biliniyor, insanların kızgın yüreklerine adamıştır. Yaşamı boyunca birçok sağlık problemi çekmiş ve 1817 yılında işitme yeteneğini kaybetmesine rağmen 9. senfoniyi ağır işitme problemleri geçirdiği dönemlerde besteledi. Sağır olsada bu Beethoven’ın müzik kariyerini etkilemedi ve 1827 yılında siroz hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti.

Evlilik hayatı olmayan Beethoven, yalnız yaşayan ve uzun yürüyüşler yapar gündüzleri ise bestelerine yoğunlaşırdı. Müziğine ilham olması açısından oturduğu bölgede 2 veya 3 saat süren yürüyüşler yapardı. Şimdi ise o yıllarda yürüdüğü o yol, Beethoven yolu olarak bilinmektedir.

Beethoven’ın Türk kültürüne ve ezgilerine karşı bir hayranlığı vardı. Osmanlı hanedanlığı ilgisini çekiyordu ve Mehter marşı ona göre türk kültüründen bir parçaydı. Ayrıca türklerin karakteristik özelliklerini betimleyecek yeni bir marş bestelemişti.

HABER: MERVE TUNA