Gurbetçi: ‘Abim öldürüldü korona dediler’

HABER MERKEZİ – Mehmet Bıçak, 19 Nisan Pazar günü sabah 08.30’da hastaneyi telefonla aradığını belirtti. Mehmet Bıçak, “Yoğun bakımda olan ağabeyimin çok iyi olduğunu, hiçbir şekilde endişelenmeye ve düşünmeye gerek olmadığını söyleyen kadın yoğun bakım doktoru, solunum cihazının düşürüleceğini ve en kısa zamanda ağabeyimin normal odaya alınacağını söyledi.” “Aynı gün akşam saat 19.00’da aradığımda ise

PANORAMA - NEWS 11 Aralık 2020 YAŞAM

HABER MERKEZİ – Mehmet Bıçak, 19 Nisan Pazar günü sabah 08.30’da hastaneyi telefonla aradığını belirtti.

Mehmet Bıçak, “Yoğun bakımda olan ağabeyimin çok iyi olduğunu, hiçbir şekilde endişelenmeye ve düşünmeye gerek olmadığını söyleyen kadın yoğun bakım doktoru, solunum cihazının düşürüleceğini ve en kısa zamanda ağabeyimin normal odaya alınacağını söyledi.”

“Aynı gün akşam saat 19.00’da aradığımda ise telefona çıkan erkek doktor, ağabeyimin durumunun iyi ve şimdiye kadar duyduklarımızın doğru olduğunu, gece solunum cihazını çıkaracaklarını belirterek ‘fakat yarına ne olur, bilemeyiz’ dedi ve telefonu kapattı.”

“20 Nisan Pazartesi sabahı 04.00’de aynı erkek doktor bizi aradı ve beyne oksijenin gitmediğini söyleyerek, ‘bugün yaşamaz’ dedi. Nitekim Pazartesi günü nefes alamadığı belirtilen ağabeyimin kalbi Salı sabahına kadar attı. Salı sabahı saat 09.10’da ağabeyimin kalbinin durduğu haberi geldi.”

“Bir gün önceki sabah çok iyi denilen ağabeyimin durumu birden nasıl kötüleşti? Ağabeyimdeki solunum cihazını alarak muhtemelen başka hastaya taktılar ve ağabeyimin nefessiz bıraktılar. Bunun normal bir ölüm değil, ağabeyimin öldürüldüğüne eminim ve hukuk karşısında bunun açığa çıkarılması için ne gerekiyorsa yapacağım” dedi.

“Bu bir cinayet” Olayın ihmal değil, resmen cinayet olduğunu iddia eden Mehmet Bıçak “Ağabeyimi bilerek ölüme terk ettiler. Bunun arkasında ırkçılık olduğuna inanıyorum” dedi.

Ölüm raporuna “koronadan öldü” diye yazıldığını söyleyen Bıçak, “Polise şikayet ettim. Polis de Hamburg savcılığına bildirdi. Savcılık raporları istedi. Hastane yönetimi Mayıs ayında önce 20-25 sayfalık bir rapor gönderdi. Biz itiraz ettik ve tam detaylı rapor istedik.”

“Bunun üzerine hastane 307 sayfalık yeni bir rapor hazırladı. Ama raporların günlük yazılmadığı ve sonradan eklendiği çok belirgindi. Çünkü bizim konuştuklarımız ve aradıklarımız farklı gün ve saatlere işlenmişti. Tabi bizim bilmediğimiz durumları nasıl rapor ettiler? bilemiyorum” diye konuştu.

Yaşadıklarını anlatan Mehmet Bıçak, “Tüm bu raporlar Hildesheim’daki bir bilirkişiye gönderildi. Bu raporların açıklanması 5-6 ay sürebilir. Savcılığın gönderdiği bu bilirkişiye de güvenim yok. Hakkaniyetli bir bilirkişi arayışındayım” dedi.

Bu olayın üzerine düşmesindeki ısrarını “Amacım tazminat peşinde koşmak değil. Ağabeyime yapılan cinayeti ortaya çıkarmak ve hatalı olan doktorların yargılanmasını sağlamak” diye açıklayan Bıçak, “Hastanelerde son yıllarda çok hatalar oluyor. Bu olaylara toplumun dikkatini çekerek daha başka insanların canı yanmasın istiyorum” şeklinde konuştu.