Devlet, dini ihtiyaçlar için toplumsal gruplarla işbirliği yapıyor

HABER MERKEZİ- Almanya’daki gelişme ise ters yönde, kendini bir dine ait hissetmeyen insanların oranı giderek artıyor. Bir kamuoyu araştırmasına göre gençlerin yüzde 80’i dini inanç olmadan da yaşayabileceğini belirtiyor. Deutschland.de’nin verdiği bilgiye göre, 2017 yılında Almanya’da iki kişiden biri iki büyük Hıristiyan mezhebinden birine mensup. Freiburg Üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre 2060 yılında bu sayı

PANORAMA - NEWS 20 Ağustos 2019 YAŞAM

HABER MERKEZİ- Almanya’daki gelişme ise ters yönde, kendini bir dine ait hissetmeyen insanların oranı giderek artıyor. Bir kamuoyu araştırmasına göre gençlerin yüzde 80’i dini inanç olmadan da yaşayabileceğini belirtiyor.

Deutschland.de’nin verdiği bilgiye göre, 2017 yılında Almanya’da iki kişiden biri iki büyük Hıristiyan mezhebinden birine mensup. Freiburg Üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre 2060 yılında bu sayı üçte bire düşecek. Bugün toplumun yaklaşık yüzde 36’sı bir dine mensup değil.

2011’den bu yana 1.2 milyondan fazla Müslüman yeni yurt arayışıyla Almanya’ya geldi. Bu sayının  da eklenmesiyle Almanya’da yaşayan Müslümanların sayısı 4.4 ile 4.7 milyon arasında tahmin ediliyor. Bu da Almanya’nın toplam  82.2 milyonluk nüfusunun yaklaşık yüzde 5.4 ile yüzde 5.7 oranına karşılık geliyor.

Hitler sonrasında Almanya’daki Musevi sayısı 15 bin düzeyine düşmüştü. Sonraki dönemlerde sayı, 100 Musevi cemaatine yayılmış olarak yaklaşık 107 bin kişiye yükseldi.

Dinini serbestçe yaşaması

Alman anayasası herkesin kendi dinini serbestçe yaşamasını güvence altına alıyor. Devlet tüm dinlere eşit mesafede ve hoşgörüyle yaklaşıyor. Bir vatandaşın bir dini inancı benimseyip benimsememesi veya bir dini cemaate üye olup olmaması kişisel bir karar.

Bununla beraber Almanya’da din ve devlet çok katı biçimde birbirinden ayrılmış değil. Devlet dini toplumsal gruplarla işbirliği içinde hareket ediyor ve örneğin okullarda din derslerini organize ediyor.

Almanya’nın dış politikası birkaç yıldan beri sivil toplumdan gelen motivasyonları değerlendiriyor. Dışişleri Bakanlığı, dini toplumsal grupların yapıcı, barış anlayışını telkin eden potansiyelini güçlendirmek için dini kesimlerin temsilcileri arasında bir ağ oluşturuyor.

Din ve Dış Politika

Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki “Din ve Dış Politika” departmanı, “Religions for Peace” (RfP) organizasyonunun 19-23 Ağustosta Lindau’da gerçekleşecek olan onuncu dünya toplantısına destek veriyor. Bu toplantıya farklı dinlerden, hükümetlerden ve kurumlardan 900 temsilci katılacak. Toplantı Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier tarafından açılacak.

“Ortak geleceğimiz için çalışmak – ortak yarar için din çoğulculuğunu desteklemek” Toplantının bu şiarı temelinde aktörler savaş, hoşgörüsüzlük ve terörün öne çıktığı dönemlerde barışın güçlendirilmesinde dinlerin neler yapabileceğini tartışacaklar.