Demir İmparator, Alman Otto von Bismarck-1

DÜSSELDORF – Almanya’ya ilkleri yaşatan Otto von Bismarck’ı bilmesek olmaz. Alman imparatorluğunu kuran ve ilk imparator olan Bismarck, dünya tarafından ’’Demir imparator’’ olarak biliniyor. Günümüz Almanya’sı, dünyanın en büyük güçlü ekonomisi ve teknolojisine sahip ülkelerin başında geliyor. Bu güç bir nevi demir imparator lakabı takılan Bismarck sayesinde gerçekleşti desek yerinde olur. yüzyılın Almanya’sında hiç alışık olmadığımız bir

PANORAMA - NEWS 02 Aralık 2017 YAŞAM

DÜSSELDORF – Almanya’ya ilkleri yaşatan Otto von Bismarck’ı bilmesek olmaz. Alman imparatorluğunu kuran ve ilk imparator olan Bismarck, dünya tarafından ’’Demir imparator’’ olarak biliniyor.

Günümüz Almanya’sı, dünyanın en büyük güçlü ekonomisi ve teknolojisine sahip ülkelerin başında geliyor. Bu güç bir nevi demir imparator lakabı takılan Bismarck sayesinde gerçekleşti desek yerinde olur.

  1. yüzyılın Almanya’sında hiç alışık olmadığımız bir tablo vardı. Ekonomik gücü olmayan, birlik ve beraberlik sağlanamamış, kendi içinde ayrılıklar yaşayan bir görüntü veriyordu.

Tam adı Otto Eduard Leopold von Bismarck, 1 Nisan 1815’de Almanya’nın  Schönhausen şehrinde varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası beşinci nesil toprak sahibi bir asildi. Annesi başarılı bir akademisyen ve hükümet bakanlarından oluşan bir aileden geliyordu. Bismarck, Göttingen ve Berlin’de hukuk bölümünü okudu.

Ancak Annesinin vefatı üzerine 1838′ de üniversitesini  sonlandırıp, kardeşi ile birlikte babasının topraklarıyla  ilgilenmeye başladı.  Ardından 1845’de babası da vefat edince, babasından kalan tüm toprakların yönetimiyle ilgilenmeye başladı. Dinine bağlı olan protestan Johanna von Puttkammer ile evlenerek, 3 tane çocukları oldu.

Tam olarak siyasetten kopamamış olan Bismarck, babasının işlerinin yanı sıra siyasetle de ilgilenmeye çalışıyordu. Prusya Parlamentosu’nun bir üyesi olarak,  muhafazakarların tarafında olup monarşinin bir savunucusu olarak tanınıyordu. Bismarck, Prusyayı temsilen, Almanya federasyon toplantısına katıldı. Görevi orada Prusya’nın çıkarlarını savunmaktı.

Toplantıdan sonra  Bismarck Kralın gözüne girmeyi başarmıştı. Tam her şey istenildiği gibi gidiyor derken, Kral Friedrich Wilhem’in hastalanmasıyla kardeşi Wilhelm-1 tahta geçti. Bismarck’la anlaşamayan yeni kral, işlerine karışmaması için St.Petersburg ve Paris’e yolladı.

1851’den 1862’ye kadar Bismarck, Frankfurt, St. Petersburg ve Paris’teki Alman Konfederasyon’ların da bir dizi büyükelçilik görevi yapmıştı. Bu da O’na Avrupa’nın büyük güçlerinin zayıf noktaları hakkında değerli bilgiler verdi.

1862’de Kral siyasi bir problemle karşılaşınca, yardımına Bismarck yetişir. Kral ısrarla askeri gücü elinde tutmak isteyince parlamento’nun tepkisiyle karşılaştı. Burada Bismarck’ın attığı adım çok önemliydi. Parlamento’ya karşı olduğunu açıklayıp ne olursa olsun askeri gücün Kral’da olmasını sağlayacağını söyledi.

Onun bu dik duruşu sayesinde I. Wilhelm, muhafazakarlarında desteğini alarak Bismarck’ı Başbakan olarak atadı. Bismarck, meclisteki ilk konuşmasında, büyük sorunların “kan ve demirle” çözülebileceğini belirtmişti. İzleyeceği politikada hep bu temele dayanmıştır. Bismarck’ın ilk işi  meclisi dağıtarak, kralın otoritesinin üstünde bir güç tanımadığını açıkladı.

1863 yılında Polonya’da çıkan bir ayaklanmada Rusya’yı destekleyen Bismarck, bu ülkeyle ilişkilerde bir yumuşama sağladı. Ardından Fransa ile bir ticaret antlaşması imzaladı. Bu antlaşma, Prusya’nın denetimindeki ve diğer Alman prensliklerinin de katılmış olduğu gümrük birliği için de geçerli bir antlaşmadır, dolayısıyla Avusturya antlaşmanın dışında tutulmuş oldu.

Haber: Merve Tuna

ÖNE ÇIKANLAR