Çok genç idi, gençliğine doyamadan gitti

İnsanla, insanın duygularıyla gelen ne kadar güzel şey varsa, hemen hepsi de hayat vasıtasıyla sezilmekte, hayat vasıtasıyla kavranmakta ve hayatla kazanılmaktadır. Hayat kısa ve uzun olsun; onun sona ermesi ölümün gelmesiyle gerçekleşeceğinden, şikâyetlerde o gün itibariyle zirveye varır. Tek fark oda orda olmasına rağmen şikâyette bulunamayan ölen insandır. Şikâyet edenlerde cenazeye gelenlerdir. Şikâyetleri bir bir

K. KEMAL METE 09 Eylül 2018 YAŞAM

İnsanla, insanın duygularıyla gelen ne kadar güzel şey varsa, hemen hepsi de hayat vasıtasıyla sezilmekte, hayat vasıtasıyla kavranmakta ve hayatla kazanılmaktadır. Hayat kısa ve uzun olsun; onun sona ermesi ölümün gelmesiyle gerçekleşeceğinden, şikâyetlerde o gün itibariyle zirveye varır. Tek fark oda orda olmasına rağmen şikâyette bulunamayan ölen insandır. Şikâyet edenlerde cenazeye gelenlerdir.

Şikâyetleri bir bir dinlemeye çalıştığımızda karşımıza şöyle ifadeler çıkmaktadır

“Çok kısa bir ömür yaşadı aniden kaybettik”.  “Çok genç idi, gençliğine doyamadan gitti.” “Hayattan lezzet alacağı en verimli çağını yaşıyordu.” “Çok uzun bir hayat yaşadı.” “İhtiyarlığının son dönemlerinde ne yaptığını bilmiyordu.” “Bunamıştı.” “Ailesi de çok çekti.” “Hastalıklar peşini bırakmamıştı. Biri biterken birisi başlamıştı.” “Ellerinde ne var ne yok bitmişti.” “Öldü de herkes nefes aldı. Oda kurtuldu, ailesi de”  vs. gibi…

Aslında birçok yönleriyle ölüm de güzeldir. Ölümün güzelliği yaşadığımız hayatın içinde gizlidir. Bunun içinde en güzel örnek ihtiyarlığımızın bize getirmiş olduğu yüktür. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum; Bu sözler bile şikâyet değil midir? Hayatını düşünerek, inanarak, inandığını yaşayarak sürdürenler için çok mutlu ve arzu edilebilecek kadar sevimli bir akıbettir aslında ölüm… Hayat sayesinde şartlar ne olursa olsun yaşamak zorunda olduğumuz dünyayı iyileştirmeye, güzelleştirmeye çalışır. Planlanmış, zaman değerlendirilmesi yapılmış, verimli hale gelmiş hayatın ve çalışmaların anlam kazandığı, haz duyulan bir hale geldiğini de görülür ve hissedilir. Böylece şikâyetlerin ortadan kalktığı güzelliklerin duyulduğu ortamlar oluşmuş olur.

Hayatımızın anlamı ve kalitesi artar ve mesafeler katlanır. Bunun neticesine doğru baktığımızda da güzel bir şekilde yaşadığımızı fark ederiz. Hayat sayesinde içinde yaşadığımız dünyanın ahlaki güzelliklerini keşfedip paylaştığımız anlarda, sıkıntıları dert edinip çözüm yollarını aradığımız zaman diliminde belli disiplinlerle elde edilen kazanımlarımız hem daha uzun ömürlü hem de her biri ayrı birer arzu, sevinç, tat ve lezzet kaynağı olmaktadır. Yorulmadan elde edilen kazanımlara gelince; onların ne kalıcı tarafından ne de müspet neticelerinden ya da birer zevk kaynağı olduklarından bahsetmek mümkündür.

Rahatı yaşamak isterken, ararken ve ona doğru giderken biraz yorulmalı, bir şeyleri düzeltmek maksadıyla tamir ve inşa etmeli, icabında bir kısım şeyler kırılmalı, yıkılmalı, kazanımların gelmesini beklerken ya da kazanmadan evvel plan dahilinde ihtiyaca göre israf etmeden harcamalı, almadan evvel de verilmeli ki elde edilen şeylerin kıymeti bilinsin ve ucuza elden çıkarılmasın.