Araştırma: Alman olimpiyat şampiyonları madalyasız sporculara göre daha erken ölüyor

HABER MERKEZİ – Alman olimpiyat katılımcıları nüfus ortalamasından daha erken ölüyor. Alman olimpiyat şampiyonları maçlarda madalya kazanmayan sporculardan daha erken ölüyor. Kadınların yaşam süresi erkeklerden daha yüksek. Bunlar, 1956’dan 2016’ya kadar olimpiyat oyunlarına katılan 6.066 alman sporcunun ölüm oranını inceleyen ve toplam nüfusla ilişkilendiren bir çalışmanın sonuçları. Ülkede ilk defa yapılan bu araştırmaya göre, şaşırtıcı

NAİLE NEDRET 03 Mayıs 2020 YAŞAM

HABER MERKEZİ – Alman olimpiyat katılımcıları nüfus ortalamasından daha erken ölüyor. Alman olimpiyat şampiyonları maçlarda madalya kazanmayan sporculardan daha erken ölüyor.

Kadınların yaşam süresi erkeklerden daha yüksek. Bunlar, 1956’dan 2016’ya kadar olimpiyat oyunlarına katılan 6.066 alman sporcunun ölüm oranını inceleyen ve toplam nüfusla ilişkilendiren bir çalışmanın sonuçları. Ülkede ilk defa yapılan bu araştırmaya göre, şaşırtıcı bir şekilde, ülkenin batısında yaşayan olimpiyat katılımcılarının ölüm oranı doğuda yaşayanlara göre daha yüksek.

“Alman Egzersiz ve Spor Araştırmaları Dergisi”nde yayımlanan  araştırma, „Tanrıların sevdikleri erken ölür.“ başlığını taşıyor. Çalışmanın yazarı profesör Lutz Thieme, Koblenz Uygulamalı Bilimler Üniversitesi RheinAhrCampus’ta spor yönetimi ve spor ekonomisi dersleri veriyor. Kendisi de yarışçı olan Thieme, 80’lerde SC Türbine Erfurt takımında yüzücüydü. 2019 yılına kadar, Rhein-Pfalz eyalet spor federasyonu onursal başkanı olarak aktifti.

Heyecan verici veriler, tartışmaları da beraberinde getirebilir. Olimpiyat başarısının yüksek ölüm oranına neden olması etik, tıbbi, politik sorulara ve taleplere neden olabilir. Thieme uzun süredir, “Hangi spor dallarında yarışmayı istiyoruz?“ sorusunu soruyor.

Olimpiyat şampiyonlarının yaşam süresinin düşük olduğu saptandığına göre, çocuklar ve gençler hangi şartlar altında yüksek performanslı sporlar için hazırlanmalı? Sonuçlar ayrıca, doping hasarı, doping mağdurlarına yardım yasası ve mağdurlar arasında yüksek ölüm oranı şüphesi konularındaki  sert tartışmaların arka planıyla ilgili.

“Doğu Almanya’dan olimpiyat katılımcılarının yaşam oranı daha yüksek. Bunun şaşırtıcı olacağını ve tartışmalara yol açacağını biliyorum.” diyor Thieme, “Ama sonuç bu.”

1956 (Cortina d’Ampezzo’da kış oyunları) ve 2016 (Rio de Janeiro’da yaz oyunları) arasında olimpiyatlara katılan 6.066 Alman sporcunun tüm verileri çalışmaya dahil edildi. 1,959 kadın ve 4,107 erkek. 138‘i madalya sahibi 400 sporcu, araştırmanın sonuçlandığı 1 Temmuz 2019 tarihinden önce öldü. Geçen hafta ölen olimpiyat şampiyonu Hartwig Gauder çalışmaya dahil edilmedi.

Sporcuların verileri standart İnsan Ölümleri Veritabanı (HMD) ile karşılaştırıldı. 1956’dan 1988’e kadar olan dönemde 15-34 yaş grubundaki Batı Alman olimpiyat katılımcıları için, ölüm oranı toplam ortalamaya göre önemli ölçüde yüksekti. 1956’dan 1994’e kadar yaşlı olimpiyat katılımcıları (35-64 yaş) arasında ölüm oranı ortalamanın altındaydı. 1995 ve sonrasında, olimpiyat katılımcıları arasındaki ölüm oranı iki kat daha yüksekti.

Doğu Alman Olimpiyat katılımcılarının (15-34 yaş) değerleri de Doğu Alman eyaletlerindeki nüfusa göre daha yüksek olsa da Batı Alman sporculara kıyasla önemli ölçüde düşüktü. 35-64 yaş grubunda, 1994’e kadar olan dönemler için ortalamanın altında, 1995’ten bu yana ise önemli ölçüde yüksekti. Olimpiyat madalyası kazanmamış sporcular için, Doğu Alman katılımcıların ölüm oranı Batı Alman sporcularının ölüm oranından daha düşüktü.

Yeniden birleşmeden bu yana 2,325 olimpiyat katılımcısı için Thieme, 1 Temmuz 2019’a kadar sadece yedi ölüm kaydetti. Bununla birlikte, rakamlar ortalamanın biraz üzerinde.

Şimdiye kadar, Almanya’da, 1908’den 2006’ya kadar 812 futbolcunun ölüm oranının incelendiği sadece bir benzer çalışma yapıldı. Sonuç olarak, ölüm oranı yıllar boyunca sürekli olarak artmış. Şampiyon sporcuların ölüm oranlarını analiz eden, uluslararası alanda bilinen bir düzineden fazla çalışma var.

Lutz Thieme, Alman sporcuların risk altında olduğunu yazıyor. Olimpiyat kariyerleri “yaşamları” ile ödeniyor. Thieme, “spor klüplerinin çıkarlarından” bağımsız tıbbi gözetim gerektiğini savunuyor. Çalışmanın son cümlesi, örneğin bir sporcunun tazminat talep edebilmesi gerektiğini vurguluyor: “Bireysel spor başarıları vergilendiriliyorsa, mükellefin kaybedilen yaşam süresinin telafi edilmesi de gerekir.”