Almanya’da korkutan internet araştırması

Almanya’da korkutan internet araştırması

Almanya’da yapılan bir araştırma, internet kullanıcılarının yarısından fazlasının hakaret, tehdit ve tacize maruz kaldığını ortaya koydu. Özellikle gençler, kadınlar ve azınlıklar çevrimiçi nefretin hedefi oluyor. Etkilenenler internetten uzaklaşarak tepki gösteriyor.

PANORAMA-NEWS 14 Şubat 2024 YAŞAM

Sosyal medyada hiç kimse düşmanca saldırılardan korunamıyor. Ancak bazı kesimler daha fazla hedef alınıyor. Bir araştırmaya göre, Almanya’da internet kullanıcılarının yarısından fazlası hakaret, tehdit ve tacize maruz kalıyor. Bu durum karşısında birçok kişi internetten uzaklaşıyor.

Almanya’da yapılan yeni bir araştırma, internet ortamında yaygın bir şekilde hakaret, tehdit ve cinsel taciz yaşandığını ortaya koydu. Ankete katılan internet kullanıcılarının %49’u internette hakarete uğradıklarını, bunların %12’si ise bunun sık sık olduğunu belirtti.

Ankete katılanların %41’i sosyal medyada yanlış bilgilerin yaygınlaştığını ifade etti. Federal Aile Bakanı Lisa Paus (Yeşiller), araştırmanın Berlin’de yapılan tanıtımında “Maalesef internette nefret her yerde var” dedi.

Ankete göre, katılımcıların %25’i cinsel taciz veya fiziksel şiddet tehdidiyle karşılaştı; bunların %7’si ve %5’i ise bunun sık sık olduğunu söyledi. Beş kişiden birinden fazlası, ikametgah veya adres gibi kişisel bilgilerinin istemedikleri halde internete sızdırıldığını bildirdi. 16-24 yaş arası genç kadınların %42’si ise izinsiz çıplak fotoğraf gönderildiğini kaydetti.

İnternette Nefret Artıyor

Araştırmanın yazarlarından biri olan internette nefret söylemine karşı mücadele eden “Das NETTZ” adlı kuruluştan Hanna Gleiß, “İnternetteki nefret son yıllarda artış gösterdi” diye konuştu. 16 yaş ve üzeri 3.000’den fazla internet kullanıcısıyla yapılan ankette, katılımcıların %89’u bugün internette geçmişe kıyasla daha fazla nefret olduğunu düşündüğünü belirtti.

Gleiß, “Özellikle en gençler etkileniyor” dedi. Kadınlar da bu tür saldırılara daha fazla maruz kalıyor. İnternetteki nefretten etkilenip etkilenmedikleri sorulduğunda, 16-24 yaş arası kadınların neredeyse üçte biri evet dedi. Aynı yaş grubundaki erkeklerde ise bu oran yalnızca %20 idi. Yaş arttıkça oranlar düşüyor.

Görüş ve Görünüş Nedeniyle Saldırı

Ankete göre, “görünür göçmen kökenli” kişiler ile eşcinsel veya biseksüel yönelimli kişiler de sıklıkla düşmanlığa uğruyor; eşcinsellerin %28’i ve biseksüellerin %36’sı bunu yaşadığını söyledi.

Çevrimiçi nefretin nedenleri sorulduğunda, katılımcıların %41’i siyasi görüşlerini ilk sırada gösterdi; bunu görünüş (%37), fiziksel veya zihinsel sağlık (%24) veya göçmen köken (%17) izledi.

Paus, kadınların, politik olarak aktif olanların, Yahudi, Müslüman ve beyaz olmayanların çevrimiçi nefretin öncelikli mağdurları olduğunu vurguladı. Araştırmanın sonucuna göre, etkilenenler kendi paylaşımlarını ve yorumlarını azaltıyor.

Ankete katılanların %24’ü, çevrimiçi nefret nedeniyle profillerini kullanmadıklarını, kapattıklarını veya sildiklerini ifade etti. Federal Aile Bakanı Lisa Paus, nefret içerikli paylaşımlara karşı daha iyi önlemler alınması gerektiğini savundu. ARD “Morgenmagazin” programında Yeşil Partili siyasetçi, ayrıca yetkililerden kuralları daha iyi uygulamalarını ve etkilenenlere destek olmalarını istedi.

Nefret dolu paylaşımları ilgili platformlara şikayet etmek mümkün olsa da, Paus şöyle dedi: “Bu, üzerinize gelen büyük bir dalga gibi ve her şikayet ettiğiniz paylaşıma karşılık on, yirmi, yüz veya bin tane daha geliyor.” “Bu yüzden bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum.”

Bu bağlamda Federal Aile Bakanı, “şu an tüm Avrupa’da geçerli olan Dijital Hizmetler Yasası’nın var olmasından” memnun olduğunu söyledi. Bu yasa, nefret söylemi gibi yasa dışı içeriklerin uygun şikayetler sonrasında internetten daha hızlı kaldırılmasını amaçlıyor.