Almanya, dünyanın çeşitli yerlerinde kadın hakları için çalışmalar yürütüyor

Eşit haklara kavuşma sürecinde bir kilometre taşı. Dünya genelinde çok sayıda kadın ve kız çocuğu toplumda eşit katılım hakkından hala çok uzak. Geleneksel rol kalıpları onların eğitiminde veya sağlık hizmetlerinden yararlanmada geri plana düşmesine yol açıyor. Pek çoğu cinsel istismar, insan ticareti, ev içi şiddet, zorla evlendirme veya kadın sünneti kurbanı. Deutschland.de’nin verdiği bilgiye göre,

PANORAMA - NEWS 08 Mart 2018 YAŞAM

Eşit haklara kavuşma sürecinde bir kilometre taşı. Dünya genelinde çok sayıda kadın ve kız çocuğu toplumda eşit katılım hakkından hala çok uzak. Geleneksel rol kalıpları onların eğitiminde veya sağlık hizmetlerinden yararlanmada geri plana düşmesine yol açıyor. Pek çoğu cinsel istismar, insan ticareti, ev içi şiddet, zorla evlendirme veya kadın sünneti kurbanı.

Deutschland.de’nin verdiği bilgiye göre, Federal Alman Hükümeti çok sayıda projeyle kadın haklarını destekliyor ve burada sıra dışı yollardan gidiyor.

Eşit hakların Almanya’nın kalkınma politikasındaki yeri nedir?

“Kadın ve erkek için eşit haklar, eşit sorumluluklar, eşit imkanlar ve eşit güç” Almanya’nın kalkınmada işbirliği politikasının temel ilkelerinden. Eşit hakların gözetilmesi tüm alanlara yansıyan bir ana eksen.

Kadınların hukuki durumlarında iyileşme nasıl sağlanabilir?

Danışmanlık veren ve destek sağlayan başvuru noktaları önemli bir unsur. Örneğin Almanya Bangladeş’te tekstil işçisi kadınları kadın kafeleri üzerinden destekliyor. Buralarda kadınlar, onlara tanınan haklarını nasıl kullanabileceklerini öğreniyorlar. Yerel inisiyatifler önemli partnerler, Nikaragua’da kadın hakları eğitimi faaliyetlerinde olsun veya Kolombiya’da yerlerinden edilmiş kadınların desteklenmesinde olsun. Almanya, Afganistan’da kadınların ve kız çocuklarının adli kurumlara erişimini destekliyor: Köy ihtiyar heyetlerinin, kadın hakları konusunda duyarlılıkları artırılıyor, savcı ve avukatlar aile ve miras hukuku alanlarında tamamlayıcı eğitimler alıyorlar.

Dünyadaki ülkelerin dörtte üçünden fazlasında kadınlar istihdam piyasasında dezavantajlı durumda. Bu nasıl değiştirilebilir?

Pek çok yerde kredi imkanları kadınlara kapalı veya kadınlar miras hukukunda dezavantajlı durumdalar. Küçük işletmelerde, ev işi hizmetlerinde veya sokak satıcılığında çalışan ve güvenceden yoksun koşullarda yaşayan kadınlar genelde erkeklerden daha fazla. Ortalamada kadınlar erkeklere kıyasla yüzde 17 daha az kazanıyor, ama işin daha büyük kısmını yapıyorlar. Toplumsal bakımdan da bir öngörüsüzlük var burada, zira kadınlar gelirlerinin yüzde 90’ının eğitime, sağlığa ve ailelerinin ihtiyaçlarına ayırıyorlar. Erkeklerdeyse bu oran yüzde 30.

Almanya’nın 2015 G7 dönem başkanlığı sırasında Kadının Ekonomik Gücünü Artırma İnisiyatifi başlatılmıştı. Almanya’da 2017 G20 zirvesinde de eşit haklar konusu odağa alındı. Dünyanın ekonomileriyle önde gelen sanayileşmiş ve yükselişteki 20 ülkesi kadın ve erkek arasındaki ücret makasını azaltmak ve iş ortamındaki ayrımcılığı önlemek konusunda yükümlülüğe imza attı. Alınan bir diğer kararsa İş Kadınlarına Mali Destek İnisiyatifini sürdürmek oldu.

Erkelerin bu çalışmalardaki rolü ne?

Federal Hükümetin konsepti kilit konumdaki erkekleri de (babalar, dini kanaat önderleri veya işadamları) değişim sürecine aktif olarak katmayı kapsıyor. Bu kişiler, özellikli konumlarının sağladığı avantajla başkalarının görüşlerini de etkileyebiliyorlar. Buna bir örnek, Almanya’nın desteklediği bir çalışma olarak Moritanya’da İslam din adamlarıyla yürütülen diyalog: Çalışmanın bir ürünü olarak kadın sünnetine karşı fetva çıkarılması sağlandı. Çok büyük bir adım.

Eğitim odaklı pek çok proje rol dağılımlarını sorgulamayı amaçlıyor. Bu nasıl sağlanabilir?

Federal Hükümet, Nepal’de eski savaşçıların topluma yeniden kazandırılması çalışmalarını destekliyor. Bu kişiler geleneksel rol kalıplarına uymayan mesleklerde eğitim alıyorlar. Örneğin erkekler terzilik öğreniyor, kadınlar elektrik teknisyeni olarak çalışıyorlar. Toplamda 14 bin kişiye eğitim verildi. Katılan kadınların yüzde 72’si ekonomik durumlarında iyileşme sağladı.