Her geçen gün ilerleyen teknolojilerle hayatımız kolaylaşıyor, bazen de kurtuluyor! Basit görünen bir akıllı saat, bir kişinin yaşamını kurtardı.
Üç yıl önce Chicago’da evinde televizyon izlerken akıllı saatin uyarısıyla 28 yaşındaki Jeniffer Vilchiz’in hayatı değişti. Saat; kalp atış hızının dakikada 140’a çıktığını ve 10 dakikadan fazla bu hızda kaldığını bildiriyordu. Baş dönmesi ve yaşadığı korku sebebiyle acil servisi arayan Jeniffer; hastanenin yolunu tuttu.
Hastanede yapılan testler sonucunda Jeniffer’ın kalp yapısının ve kan değerlerinin normal olduğu söylense de semptomları kötüleşmeye devam etti. Şimdilerde 31 yaşında olan Jeniffer, o günleri şöyle anlatıyor: “Tansiyonum bir fırtına gibi dalgalanıyordu. Her gün kasılmalar geçiriyor ve neredeyse tüm gıdalara alerji geliştirdiğim için iki haftada 13 kilo verdim. En kötüsü, 10 adım atmadan bayılacak gibi oluyordum. Günlerim korku, üzüntü ve belirsizlikle geçiyordu.”
Aylar içinde akıllı saatinin uyarılarıyla 50’den fazla kez hastaneye giden jeniffer; kan dolaşımı problemleri, nöbetler, vücut ağrıları ve sıcaklık dengesizlikleri gibi belirtilerle mücadele etti. Nihayet bir doktor ona ‘postural ortostatik taşikardi sendromu (POTS) teşhisi koydu. Bu rahatsızlık; taşikardi, bayılma ve kasılmalar gibi ciddi semptomlara sebep oluyor.
Umutsuzluğa kapılmak yerine Jennifer, hastalığıyla mücadele eden insanlarla çevrimiçi topluluklarda iletişim kurarak fizik tedaviye ve otonom sinir sistemini yeniden eğitmeye odaklandı. Süreci ise şöyle tanımladı: “Bir fizik terapistin rehberliğinde her şeyimi bu tedaviye adadım. İlk başta 5 adım atabiliyordum, sonra bu 10, 20 ve 30 adıma çıktı. İki yıl sonra tekrar bir mil yürüyebiliyordum. İnanamıyordum.”
