Açık denizlerde mülteci kurtarma krizi

Denizlerde çok sayıda Alman sivil toplum kuruluşu (STK) hayati tehlike altındaki bot mültecilerinin kurtarılması için etkin çalışma yürütüyor. Ne var ki, Akdeniz’de dolaşan yardım gönüllülerinin sayısı iyice azaldı, çünkü ya gemilerine el konuyor veya onların Güney Avrupa limanlarına yanaşmalarına izin verilmiyor. İtalyan hükümeti ve eleştiride bulunan daha başkaları, onları yaptıkları çalışmayla insan kaçakçılarının kazancını daha

PANORAMA - NEWS 17 Ağustos 2018 YAŞAM

Denizlerde çok sayıda Alman sivil toplum kuruluşu (STK) hayati tehlike altındaki bot mültecilerinin kurtarılması için etkin çalışma yürütüyor. Ne var ki, Akdeniz’de dolaşan yardım gönüllülerinin sayısı iyice azaldı, çünkü ya gemilerine el konuyor veya onların Güney Avrupa limanlarına yanaşmalarına izin verilmiyor. İtalyan hükümeti ve eleştiride bulunan daha başkaları, onları yaptıkları çalışmayla insan kaçakçılarının kazancını daha da artırmakla ve hatta doğrudan onlarla işbirliği yapmakla suçluyor.

Mültecileri hayati tehlikeden kimin kurtarabileceğine nasıl karar veriliyor? 

Dünyanın tüm denizlerinde, “search and rescue”  (SAR)  adı verilen ekip tarafından karar veriliyor. Şimdiye kadar hangi geminin Akdeniz’in neresinde kurtarma görevi yapacağına, Roma’daki SAR yönetim merkezi karar vermekteydi. Bu değişti. Bot mültecilerinin kabulünde İtalya’nın yükünü hafifletmek amacıyla Libya sahil koruma gücü, AB tarafından eğitilip donatıldı. Haziran 2018’den bu yana Libya’nın bir SAR bölgesi var. Bu bölge, içinde STK gemilerinin de dolaştığı uluslararası karasularına kadar uzanıyor.

Bu denizdeki kurtarıcılar için ne anlama geliyor? 

Libya artık kendi sahilleri önündeki kurtarma etkinliklerini kendisi koordine ediyor ve bot mültecilerinin nereye getirileceği konusunda kendisi karar veriyor. Mülteci Yardım Kuruluşu UNHCR’in verilerine göre 2018 yılı içerisinde şimdiye kadar 12 bin kişi Libya’ya geri getirildi. Bu STK’lar açısından bir çelişki. Bir yandan denizler hukuku kaptanlara, SAR yönetim merkezlerinin talimatlarına uymalarını şart koşuyor. Öte yandan onları, denizde mahsur kalanları emin bir limana getirmekle yükümlü kılıyor. Ancak, Sınır Tanımayan Doktorlar veya İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi yardım kuruluşları, Libya’daki aşırı dolu barınaklarda mültecilerin insanlık dışı koşullarda tutulduklarını bildiriyor.

Akdeniz’de hangi yardım kuruluşları etkin?

1 Ağustos 2018’de, SOS Méditerranée ve Sınır Tanımayan Doktorlar tarafından işletilen Marsilya kurtarma gemisi Aquarius yeniden denize açıldı. Bunun öncesinde Libya sahilleri önünde sadece bir İspanyol gemisi dolaşıyordu. Örneğin Sea Watch ya da Lifeline gibi diğer tüm STK gemileri, İtalya veya Malta limanlarında tutuluyorlar veya çalışmalarını güvenlik nedeniyle durdurmuş haldeler.  Aquarius’un kurtarılan mültecileri nereye getirebileceği belirsiz.

Kaynak: Deutschladde