Enerjide dönüşüm, Almanya’nın ekonomi ve çevre politikasındaki en önemli ödevi. Almanya’nın enerji ihtiyacının petrol, kömür, gaz ve atom enerjisi yerine yenilenebilir enerjilerden karşılanması için değişim sürecine enerjide dönüşüm deniliyor. Deutschland.de’nin verilerine göre, 2050 yılına kadar Almanya’da elektriğin en az yüzde 80’inin, toplam enerji tedarikininse yüzde 60’ının yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması hedefleniyor. Bir sonraki aşama olarak
Enerjide dönüşüm, Almanya’nın ekonomi ve çevre politikasındaki en önemli ödevi. Almanya’nın enerji ihtiyacının petrol, kömür, gaz ve atom enerjisi yerine yenilenebilir enerjilerden karşılanması için değişim sürecine enerjide dönüşüm deniliyor.
Deutschland.de’nin verilerine göre, 2050 yılına kadar Almanya’da elektriğin en az yüzde 80’inin, toplam enerji tedarikininse yüzde 60’ının yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması hedefleniyor.
Bir sonraki aşama olarak 2022 yılına kadar nükleer enerji santrallerinin birbiri ardına kapatılması, ayrıca 2025 yılına kadar elektrik ihtiyacının yüzde 40-45 oranında yenilenebilir enerjiyle sağlanması planlanıyor. 2015 ortasından beri enerji karmasındaki payları yüzde 15 civarında olan 8 nükleer santral devrede sadece.
Federal Hükümet bu adımlarla, ilk kez 2000 yılında o zamanki hükümetin nükleer enerjiye veda kararıyla başlayan sürdürülebilir enerji sistemine geçişi hayata geçirmeye devam ediyor. Yenilenebilir enerjilerin Almanya’da teşvik edilmesi 1990’lı yıllarda başladı; 2000 yılında yenilenebilir Enerjiler Yasası’yla (EEG) sağlam temellere kavuştu.
Aynı zamanda ekonomiye katkı
Şu var ki enerjide dönüşümden sadece çevre ve iklim için değil, Alman ekonomisi de yarar sağlayacak; özellikle dışarıdan petrol ve doğal gaz ithalatı azaltılacak. Almanya şimdiye kadar kömür, petrol ve gaz ithali için yılda yaklaşık 80 milyar Euro harcıyordu.
Önümüzdeki yıllarda bu meblağ, yenilenebilir enerjiler alanında yerli değer üretimiyle adım adım telafi edilecek. Ayrıca bu gelişme yeni ihracat olanakları doğuracak ve istihdamı artıracak. İkinci bir görevse, enerjide dönüşümün “ikinci ayağı” olan enerjinin daha tasarruflu ve verimli kullanımı konusunda.
Sanayide ve büyük işyerlerinde dikkate değer tasarruflar sağlanmış durumda, standartlar yüksek. Küçük işletmelerde ve kamuya ait yerlerde bu açıdan eksiklerin kapatılması ihtiyacı var. Özellikle eski binaların enerji açısından ıslahı enerji verimliliğinin artırılması açısından büyük önem taşıyor. Bu yöndeki çalışmalar Federal Hükümetçe teşvik ediliyor.
Karbondioksitin yüzde 40’ı binalarda ortaya çıkıyor. Elektrik tüketiminde de 2007’den beri bir miktar gerileme olsa da yapılması gereken değişmedi: Enerjide dönüşümün çıkış aşamasında tanımlanan hedef olarak 2020’ye kadar yüzde 10’luk azalmanın sağlanması için daha fazla çaba gerekli.