Hannover Tıp Fakültesi karaciğer kanserine karşı yeni yöntemi tanıttı

HANNOVER – Hannover Tip Fakültesi uzmanları yeni karaciğer kanseri ile mücadele yöntemini tanıttı. Uzmanlar yeni yöntem ile karaciğeri vücudun diğer organlarından ayrıştırarak kanser hücrelerine doğrudan müdahale ediyorlar. Uzmanlar Karaciğere bağlı kan damarlarından yüksek dozajdaki Kemoterapi ilacını doğrudan Karaciğere gönderiyor. Kanser ilacıyla aşılanan kan daha sonra karaciğerin çıkışında vücut dışında flitlenerek tekrar kan dolaşım sistemine veriliyor.

CENGİZ ALTIN 20 Ağustos 2017 TOPLUM-SAĞLIK

HANNOVER – Hannover Tip Fakültesi uzmanları yeni karaciğer kanseri ile mücadele yöntemini tanıttı.

Uzmanlar yeni yöntem ile karaciğeri vücudun diğer organlarından ayrıştırarak kanser hücrelerine doğrudan müdahale ediyorlar.

Uzmanlar Karaciğere bağlı kan damarlarından yüksek dozajdaki Kemoterapi ilacını doğrudan Karaciğere gönderiyor.

Kanser ilacıyla aşılanan kan daha sonra karaciğerin çıkışında vücut dışında flitlenerek tekrar kan dolaşım sistemine veriliyor. MHH Girimsel Radyoloji Tanı Enstütisi Başkanı Prof. Dr. Frank Wacker, böylelikle kanser tümörlerine yüksek zehirli madde ile doğrudan müdahale edildiğine dikkat çekti.

Normal bir Kemoterapi tedavi yönteminde verilen maddenin sadece üçte biri karaciğere ulaşıyor.

Geri kalan miktar vücuda yayılıyor ve ağır hasarlara yol açabiliyor. Kemozaturasyon diye atlandırılan yeni müdahale yöntemiyle normalden yirmi kat daha fazla madde veriliyor.

Bu dozaj normal tedavi yönteminde uygulansa bir insanı öldürecek derecede yüksek. MHH’da bu yöntem üç yıldan beri uygulanmakta. Bu süre zarfında yaklaşık yüz hasta bu yöntemle tedavi edildi.

Gastroloji Hastanesi müdürü Prof. Dr. Michael Manns bu tedavi yönteminin sadece ameliyat edilemeyen tümörlerde ve karaciğer nakli yapılamayan hastalarda uygulanabildiğini açıkladı. Böyle bir müdahale yaklaşık 30 bin Euro’ya mal oluyor. Çoğu kez sigortalar bu ücreti karşılıyor.

Doktorlar, bu tedavi yönteminin yok denecek derecede az yan etkileri olduğunda, hastaların bir hafta sonra taburcu edildiklerini ve normal hayatlarını sürdürebildiklerini söylüyor.

Bu yöntemle iki kere tedavi edilen 77 yaşındaki Sabine Fleischer adındaki bir bayan, vücudunun bu tedavi yönteminden hiç bir şekilde etkilenmediğine dikkat çekti. Prof. Wacker, tedavinin yüzde yüz iyileştirmediğini ancak hastaların daha uzun ömürlü olması için çok güzel bir tedavi yöntemi olduğunu savundu.