Yüz, boyun, ağızda 2 haftada iyileşmeyen yaralar kanser belirtisi olabilir

Uzman Dr. Hilal Bayram, ağız sağlığıyla ilgili bilgilendirdi. Ağız kanserlerinin genelde 40’lı yaşlardan sonra ortaya çıktığını ve erkeklerde daha sık görüldüğünü anlatan Dr. Bayram, ağız içerisindeki dudak, yanak mukozası, azı dişlerin arka bölgesi, yumuşak damak dilin yan ve alt kenarları ve ağız tabanının ağız kanserleri için riskli bölgeler oluşturduğunu söyledi. Bayram, ağız kanserlerinin başlangıç döneminde ağrısız

PANORAMA - NEWS 21 Ekim 2017 TOPLUM-SAĞLIK

Uzman Dr. Hilal Bayram, ağız sağlığıyla ilgili bilgilendirdi. Ağız kanserlerinin genelde 40’lı yaşlardan sonra ortaya çıktığını ve erkeklerde daha sık görüldüğünü anlatan Dr. Bayram, ağız içerisindeki dudak, yanak mukozası, azı dişlerin arka bölgesi, yumuşak damak dilin yan ve alt kenarları ve ağız tabanının ağız kanserleri için riskli bölgeler oluşturduğunu söyledi.

Bayram, ağız kanserlerinin başlangıç döneminde ağrısız olduğunu, kanserli bölgenin büyüdükçe ağrı şikayetinin arttığını belirterek, şöyle dedi:

“Ağız içi veya etrafında beyaz (lökoplaki) veya kırmızı (eritroplaki) renkli alanlar öncül kanser lezyonlarıdır. Yüz, boyun, ağızda 2 hafta içinde iyileşmeyen yaralar, ağız içinde hassas, tahriş olmuş, kabarık veya kalınlaşmış alanlar, ağız ve boğazda tekrarlayan kanamalar, boğazda yutkunmayı zorlaştıran cisim varmış hissi, çiğneme ve yutma zorluğu, dil ve çene hareketlerinde zorlanma, ağız ve dilde his kaybı, uyuşukluk, alt ve üst çenede meydana gelen şişlikler ağız kanserinin belirtileridir.”

Kanserleşme riski taşıyan oluşumlara ‘Prekanseröz lezyonlar’ dendiğini ve böyle bir yapının erken dönemde saptanmasının tedavi olanağını artırdığını ifade eden Bayram, şöyle devam etti;

“Prekanseröz lezyonlar öncelikle renkleri ile fark edilir. Kırmızı veya beyaz renkte olabileceği gibi bazı tiplerinde her iki rengi de içeren lezyonlar bulunabilir. Bu lezyonlarda kötü huylu değişim olup olmadığı ancak alınan biyopsi örneğinin patolojik incelemesiyle olur.

Ağız kanserlerinin erken tanı ve teşhisinde öncelikle hastaların ağız hijyen motivasyonunun sağlanarak, ağız içindeki olası değişimler konusunda bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır. Ardından düzenli diş hekimi muayenesine gelerek detaylı değerlendirme yapılması gerekiyor.”