Doğru zannettiklerimiz mi? yoksa, kardeşlik üzerinde ittifak mı?

Birde sureti haktan görünenler var ya, en tehlikelisi de onlar. “Yok canım biz iyilik için uğraşıyoruz, toplumun geleceğini düşünüyoruz, herşeyin daha iyi olması için gayret gösteriyoruz, diyerek insanları aldatanlar. İnanın bu tür insanların topluma vereceği hiçbirşey yoktur. Akıl veriyoruz değip toplumu ayrıştırırlar. Söylediklerinin kaç tanesini sen kendin yaptın desen hemen savunmaya geçer ve der ki:

PANORAMA - NEWS 06 Ocak 2018 TOPLUM-SAĞLIK

Birde sureti haktan görünenler var ya, en tehlikelisi de onlar. “Yok canım biz iyilik için uğraşıyoruz, toplumun geleceğini düşünüyoruz, herşeyin daha iyi olması için gayret gösteriyoruz, diyerek insanları aldatanlar.

İnanın bu tür insanların topluma vereceği hiçbirşey yoktur. Akıl veriyoruz değip toplumu ayrıştırırlar. Söylediklerinin kaç tanesini sen kendin yaptın desen hemen savunmaya geçer ve der ki: ‘‘Aslında toplum kendi değerlerine sahip çıksın, kendileri söz sahibi olsun diye uğraşıyorum” derler.

Bu düşünceği irdelerseniz bir yönüyle şunu demek istiyorlar; “ben bir şeyler biliyorum. Benim fikirlerimde var. Bana değer verin, hatta ben size kanaat önderliği yapabilirim.”  fikrini insanların şuur altına yerleştirip, ön planda görünmek istiyorlar.

İyi niyetli insanlar herkesi eleştirerek doğru yolu bulmaya çalışmazlar. Mevcut olan binanın altını kazarak bina ayakta tutulmaz. İnsanlar suçlanarak, toplum düzeltilmez. Günümüzde o kadar toplum mühendisleri var ki, saymakla bitmez. Bu tür insanlar yaşadıkları topluma hiç bir değer katmamışlardır. Tam tersine bir çok değerleri yok etmişlerdir.

Ama toplumu kağıt üzerinde çok güzel dizayn ederler. Sözlerinin daha tesirli olması için dini değerleri ve bilge insanların sözlerini kendilerine göre yorumlayıp, kesip ve biçer konuşmaklarına yama yaparlar.

İnanın bu tür toplum mühendislerinin inandığı değerler adına yaptıkları fazla bir şey yoktur. Fedakarlık, vefa, kardeşlerine sahip çıkma, yardımlaşma ve dayanışma adına birşeyler yapmadığı gibi, bu güzel hasletlerin adını kullanarak tam tersini yaparlar. Sanarsınız ki, fedakarlığı doruk noktada yaşıyorlar ve toplumu peşine takıp cennet yamaçlarında gezdirecekler.

İftira, dedikodu, kin ve nefretin ayyuka çıktığı böyle bir dönemde, herkesin kendi doğrularından fedakarlık yapıp kardeşlikte birleşmesi gerekiyor. Belki insanların kendisine göre doğruları vardır. Doğru zannedilenlerin az konuşulduğu, (ayrıştırıcı) ama kardeşliğin çok konuşulması gerektiği bir dönemde yaşıyoruz.

Doğrular aranacaksa, kardeşliği bozmadan bulmak gerekiyor. Baktık ki kardeşliğe zarar gelecek, geri dönmesinide bilmekte erdemliktir. İhtilaflarla doğru bulunmaz, kaldı ki gerçekten doğruda olsada birbirine düşmüş topluma faydası ne kadar olur. İslam tarihe bakıldığında ölümlerin ve çatışmaların altında yatan sebebler, herkesin kendi doğrularını savunmasından kaynaklandığını görüyoruz.

Ne olduğunu bilinmeyen ve yanlışlık olarak yansıtılan olayları topluma göstererek, doğrusunu yapmamız gerekiyor ve bu şekilde yol izlememiz gerekiyor diyerek uhuvet ve samimiyete zarar verecek değişik yollara girmemek gerekiyor.

Zaman en güzel ilaçtır. Çözülmez gibi olan problemler ve yaralar zamanla kendiliğinden çözülür. İnsanlar fikri yönüyle geliştikçe toplumda değişecek ve gelişecektir.

Bir an önce yavru yumurtadan çıksın değip, yumurtayı delmeye kalkarsanız, yavruyu öldürürsünüz. Yavrunun sağlıklı dünyaya gelmesi için, belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra, yumurtayı kendisinin kırması gerekiyor. Dışardan müdahale ölümle sonuçlanır.

YORUM: M. Ali YILDIZ