Diş kaybı, midenin de düşmanı

Hepimiz hayatımızın bir döneminde en az bir kez dökülen bir dişin ızdırabını yaşamışızdır. Belki alıştığımızdan belki de estetiğe işlevden daha çok önem verdiğimizden diş kayıplarını pek de umursadığımız söylenemez. Hele hele ağzımızın görünmeyen bir yerindeyse. Halbuki diş kayıpları birçok sağlık probleminin de habercisi. Önlem alınmadığı takdirde, diyabet ve kalp krizini bile tetikleyebiliyor. Kayıp dişler en

ASBURCE DEMİRCİ 04 Aralık 2022 TOPLUM-SAĞLIK

Hepimiz hayatımızın bir döneminde en az bir kez dökülen bir dişin ızdırabını yaşamışızdır. Belki alıştığımızdan belki de estetiğe işlevden daha çok önem verdiğimizden diş kayıplarını pek de umursadığımız söylenemez.

Hele hele ağzımızın görünmeyen bir yerindeyse. Halbuki diş kayıpları birçok sağlık probleminin de habercisi. Önlem alınmadığı takdirde, diyabet ve kalp krizini
bile tetikleyebiliyor. Kayıp dişler en başta kemik yoğunluğunu azaltıp, kemiğin
boyutlarında bir yılda yüzde 25’e varan değişikliğe yol açabiliyor.

Uzmanlara göre, bunun zamanla çene kemiğinde erimeye neden olduğunu ve yüz bölgesinde yaşlanmaya bağlı oluşan doğal değişimin erken dönemde ortaya çıkmaya başladığını söylüyor. Eksik dişler, reflüden diyabete kadar birçok hastalığa da davetiye çıkarıyor. Eksik dişler yüz estetiği açısından da mühim. Zira erken yaşlanmaya yol açabiliyor.

“Uzun süreli diş eksikliği, çene kemiğinde meydana getirdiği erime nedeniyle, özellikle ağız çevresinde dudak ve yüzdeki çizgilerde derinleşmeye, dudak köşelerinin aşağı doğru düşmesine ve hastada bitkin ve yaşlanmış bir yüz görüntüsü oluşmasına neden olur. Yanaklar çökük, dudaklar daha ince bir görünüm kazandığı için kişi adeta 5-10 yaş daha yaşlı görünür.”

Çene kemiğinin korunabilmesi için çiğneme kuvvetlerinin tüm kemiğe iletilmesi gerektiğini belirten Maden, bunun ancak doğal diş veya diş kökü  görevini gören implantlar ile sağlanabileceğine vurgu yapıyor. Doğru çalışan sağlıklıbir sindirim sistemi için ağız ve diş sağlığıhayati bir önemi haiz. İlay Maden’e göre, kilo verememenin, tedaviye rağmen reflüden kurtulamamanın nedeni eksik dişler olabilir.

Eksik diş nedeniyle ağız içinde başlayan problemler, mide ve sindirim sistemi hastalıklarına da neden olabiliyor. Bu da tehlikenin boyutlarını gösteriyor. Çiğneme kalitesinin mide ve pankreas başta olmak üzere tüm iç organları etkilediğini belirten uzmanlar, gıdaların çiğnenerek gerektiği kadar öğütülmediği zaman mideye yeterince parçalanmadan gittiğini, bu durumda sindirimin tüm yükünü midenin üstlenmek zorunda kaldığını vurguluyor.

Bu da mide asitlerinin fazla salgılanmasına, pankreas ve safra kesesinin aşırıçalışmasına yol açıyor. Pankreasın fazla çalışmasıysa diyabete davetiye çıkarıyor adeta. Maden’e göre, eksik dişler obezite tehdidini de artırıyor. Pankreas ve safra kesesinin fazla çalışması glisemik indeksi
yükseltiyor. Böylece gıdalardaki nişasta molekülleri şekere dönüşerek obeziteyi tetikliyor.