YORUM –Önce insan olmak gerekirmiş. İnsan olmayınca ırk, kan, köken ve inançta işe yaramıyormuş. Bunu anlamak için malesef kötü tecrübelerden geçmek gerekiyormuş. Yaşlı teyze anlatıyor “Bizim bey 8 yıldır yatalak. Bende bu işlerden anlamadığım için Türk bakıcı şirkete verdim, onlar işimizi görüyordu. Her türlü masrafı sigorta ödediği halde bana eczaneden 200 Euro ek fatura gelince
YORUM –Önce insan olmak gerekirmiş. İnsan olmayınca ırk, kan, köken ve inançta işe yaramıyormuş. Bunu anlamak için malesef kötü tecrübelerden geçmek gerekiyormuş.
Yaşlı teyze anlatıyor “Bizim bey 8 yıldır yatalak. Bende bu işlerden anlamadığım için Türk bakıcı şirkete verdim, onlar işimizi görüyordu. Her türlü masrafı sigorta ödediği halde bana eczaneden 200 Euro ek fatura gelince anladım ki, birşeyler yolunda gitmiyor.” Teyze etrafındaki tanıdıkları ve dil bilenlerle işin peşine düşmesi sonucu anlamış ki, bakım şirketi tam anlamıyla kendisini dolandırmış.
Bu Türk bakım şirketi sigortadan vermesi gereken en yüksek hizmeti yapma karşılığı sekiz yıl boyunca aylık tam bin 900 Euro almış. Vermesi gereken hizmet en üst seviyeden olarak hastayı sabah temizleyecek, kahvaltısını yaptıracak, öğlen yemeğini yedirecek, alışverişini yapacak ve akşamda tekrar temizleyip yatıracak.
Fakat sekiz yıldır bu şirket sadece sabah 6 dakikacık temizlik yapıyor ve akşam gelip hastayı yatırıp 10 dakika sürmeden ayrılıyor. Bu yetmemiş gibi eczaneden yaşlı kadına imzalattıkları belge ile her türlü temizlik ve hijyen malzemeleride almışlar. Öyleki abartarak fazlasını almışlar. Ve ihtiyar teyze ancak bu şekilde uyanabilmiş.
Şimdi burada söz konusu olan Almanya’ya gelen birinci nesil ihtiyar ve hasta bir çift. Bu çift ki, zaten bir gurbetçi olarak hayatı sadece çilelerle ve ezilmelerle geçmiş. Türkiye’dekiler ‘sömürmüşler’, Almanya’da yıllarca ezilerek dışlanarak ve akraba ve memleket hasreti ile yaşamışlar.
Ve çileleri hala devam ederken bu insanlara yapılan bu eziyet hangi vicdan ile izah edilebilir! Hem sigortadan en yüksek meblağ alınacak hemde hizmet olarak en az ile geçiştirilecek. Ve bu hemde yaşlı ve mağdurlara yapılacak. Bu şirketin dolandırıcılığının sonucu: bakım şirketinin yapması gereken hizmeti yıllarca kendisi yaşlı ve hasta olan teyze yapmak zorunda kalmış.
Bir şeyi vurgulamakta fayda var: Yatalak bir yakına sahip birisi olarak en az üç Türk bakım şirketi ile de aynı tecrübeleri bizzat yaşamış birisiyim. Bu konu ile ilgilenenlere şahsi tavsiyem: başından geçmiş tecrübeli kişilerle paylaşmalarıdır ve haklarının peşinde olmalarıdır. Bu şirketler hakkında hukuki işlemlerin başlaması durumunda işlerinin ve şirketlerinin son bulacağını hatırlamakta da fayda var.
Yaşlı tezye bakım işinde bir Alman şirket ile anlaşmış. Yılların yorgunluğunu üzerinde taşıyan yaşlı teyze biraz rahatlamanın verdiği tebessüm ile konuşuyor “Sekiz yıl meğer ben neler çekmişim. Sağolsunlar her işi şimdi bakıcı şirket yapıyor.”
