Harvard Üniversitesi’nden araştırmacı Nick Norwitz, bir ay boyunca 720 yumurta yiyerek kolesterol hakkındaki yaygın beslenme mitlerini sorguladı.
Norwitz’in “uç deney” olarak tanımladığı bu çalışma, beslenmenin kolesterol düzeyi üzerindeki etkisinin sanılandan çok daha az olduğunu gösterdi.
Norwitz, Harvard’da ketojenik beslenmenin insan sağlığı üzerindeki etkilerini araştırıyor. YouTube kanalında yayınladığı deneyinde, günde 24 yumurta tüketerek bir ayda yaklaşık 133.000 miligram kolesterol aldı. Ancak sonuçlar şaşırtıcıydı: Kanındaki kolesterol seviyesi neredeyse hiç değişmedi.
Bilim insanı, bunun nedenini vücudun kolesterol dengesini içsel mekanizmalarla düzenlemesine bağlıyor. Norwitz’e göre “vücut fazla kolesterol alındığında üretimi azaltarak” denge sağlıyor.
Kolesterol, hücre zarlarının yapısında ve metabolik süreçlerde önemli bir bileşen. Ortalama bir insan vücudunda yaklaşık 140 gram kolesterol bulunuyor. Fazlası damarları daraltarak kalp krizi ve felç riskini artırsa da, beslenme yoluyla alınan kolesterolün etkisi uzun yıllardır abartılı biçimde değerlendiriliyor.
Uzmanlar, kan kolesterolünün iki temel bileşenine dikkat çekiyor:
LDL (“kötü” kolesterol): Damar duvarlarında birikme eğiliminde, ancak hücresel fonksiyonlar için de gerekli.
HDL (“iyi” kolesterol): Kandaki yağları uzaklaştırarak dengeyi sağlar.
Araştırmacı, yumurtayı sebzelerle birlikte tükettiğinde metabolik etkinin daha dengeli olduğunu vurguluyor: “Yumurtayı pastırmayla değil, sebzeyle birlikte yemek büyük fark yaratıyor.”
Norwitz’in deneyinde ayrıca muz, yaban mersini ve çilek gibi antioksidan ve vitamin açısından zengin meyveler de yer aldı.
Beslenme uzmanları, deneyin ilgi çekici olduğunu ancak tek yönlü diyetlerin uzun vadede zararlı olabileceğini hatırlatıyor.
Kalp sağlığı için dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve sigaradan uzak durmak hâlâ en etkili yöntemler arasında yer alıyor.
Özellikle Akdeniz tipi beslenme — bol sebze, balık, kuruyemiş ve zeytinyağı — uzmanlara göre kalp dostu bir yaşam tarzı sunmaya devam ediyor.
