Almanlar araştırdı: İşte uzun ve sağlıklı yaşamanın sırrı

HABER MERKEZİ – Homburg Üniversite Kliniği uzmanları tüm dünyayı etkileyecek bir araştırmaya imza attı.  Araştırmayla göre sabah üşenmeyip spor ayakkabılarının bağlarını çekerek, koşuya, yürüşe çıkanlar ya da spor salonlarına gidenler çok daha uzun ve sağlıklı yaşıyor. European Journal’da yayınlanan araştırma sonucuna göre sürekli sporun etkisi hücrelere kadar uzanıyor. Vücudun hareket etmesi hücre çekirdeklerindeki telomerlerin uzamasını

PANORAMA - NEWS 21 Ocak 2019 TOPLUM-SAĞLIK

HABER MERKEZİ – Homburg Üniversite Kliniği uzmanları tüm dünyayı etkileyecek bir araştırmaya imza attı.  Araştırmayla göre sabah üşenmeyip spor ayakkabılarının bağlarını çekerek, koşuya, yürüşe çıkanlar ya da spor salonlarına gidenler çok daha uzun ve sağlıklı yaşıyor.

European Journal’da yayınlanan araştırma sonucuna göre sürekli sporun etkisi hücrelere kadar uzanıyor. Vücudun hareket etmesi hücre çekirdeklerindeki telomerlerin uzamasını sağlıyor ve bu sayede yaşlanma sürecini yavaşlatıyor.

Telomerler DNA sarmalının ucunda bulunan ve kromozomları koruyan parçalar. Yaşlandıkça bu telomerler kısalıyor. Bu da hücre bölünme sayısını azaltıyor. Yani hücrelerin yenilenme hızı düşüyor. Vücut hızla yaşlanıyor. Düzenli spor ise sadece vücudun sağlıklı kalmasını sağlamakla kalmıyor, telomerlerin uzamasına yol açarak, yaşlanma sürecini geriye çeviriyor.

Homburg Üniversite kliniği uzmanları araştırmalarına 10 yıl önce başladı. Klinik araştırmaların yanında hayvanlar üzerinde de deneme yapıldı. Hareketsiz farelerle hareketli hayvanlar kıyaslandı. Koşuyla TRF2 denilen bir proteinin oluştuğu belirlendi. TRF2 ise telomerleri sağlamlaştırıyor.

Araştırma başkanı kardiyololog Ulrich Laufs konuyla ilgili “İnsan vücudu yaşlandıkça kan damarları da yaşlanıyor ve kalp damar hastalıklarına yol açıyor. Yaşlanma süreciyle kalp damar hastalıkları birbirine bağlı. 40 yaşındaki bazı insanlar, eğer sigara içiyor veya başka risk faktörleri de varsa, kan damarları 70 yaşındaki bir insanınki gibi oluyor” dedi.