Salyangozlar neden bira içer?

Bilmem hiç dikkatinizi çekti mi? Artık park ve bahçeler askerî kışlaların nizamı ile yarışan, kalemle çizilmiş mimarlık harikaları olmaktan yavaş yavaş çıkıyor. Çünkü başta arı ve kelebek türleri olmak üzere hızla yok alan canlılara bir yaşam alanı açmak için park ve bahçeler mümkün mertebe doğal seyrine bırakılıyor. Eğilim bununla da sınırlı değil. Eskiden bahçesinde biten

DR. ÜNAL BİLİR 13 Ekim 2019 PANORAMA-NEWS PAZAR

Bilmem hiç dikkatinizi çekti mi? Artık park ve bahçeler askerî kışlaların nizamı ile yarışan, kalemle çizilmiş mimarlık harikaları olmaktan yavaş yavaş çıkıyor.

Çünkü başta arı ve kelebek türleri olmak üzere hızla yok alan canlılara bir yaşam alanı açmak için park ve bahçeler mümkün mertebe doğal seyrine bırakılıyor. Eğilim bununla da sınırlı değil.

Eskiden bahçesinde biten yabani otları kimyasallarla kökünden kazıyan, çimleri usturayla tıraş etmişcesine düzgün kesen birçok kişi şimdilerde uzmanların tavsiyesine uyarak bahçesinde çiçekli bitkilerin gelişip büyüyebileceği küçük yabani alanlar oluşturmaya özen gösteriyor.

Ben de uzmanlara kulak verip küçük bahçemizi geçtiğimiz yaz arı, kelebek dostu bir mekân hâline getirmek için kendi hâline bıraktım. Eskiden tonu mevsimine göre değişmekle birlikte sadece yeşil rengin hâkim olduğu bahçemiz, gerçekten de küçüklü büyüklü yabani çiçeklerin birbiri ardına boy attığı minik bir kır hâline geldi. Ancak çok geçmeden arıların ve kelebeklerin şeref konuğu olduğu bahçemizde hâkimiyeti eline alan başkaları oldu: Salyangozlar.

Merkezi İtalya’da bulunan cittaslow (yavaş şehir) hareketi boşuna salyangozu kendine logo olarak seçmemiş. Öylesine yavaş hayvanlar ki durup sabırla izlemediğiniz sürece hareket ettiklerini görme şansınız yok. Ancak yavaş olmalarına aldanmamak gerekiyor. Aklına koyduklarını kararlılıkla yapan oldukça azimli hayvanlar.

Bahçemizin bir yanını kelebek ve arılar için ayırırken, diğer tarafına da doğal olarak yetişmesi için domates, biber gibi sebzeler ektik. Organik sebzelerimizin büyümesini sabırsızlıkla beklerken, bir de baktık ki sebze fideleri başını topraktan çıkarır çıkarmaz yok oluyor.

Çok geçmeden vukuatın failleri ‘burası bizden sorulur’ diyen salyangozlar çıktı. Onlar da taze ve organik sebze seviyor olmalı ki onca yabani ot arasında bizim biber fidelerini bir şekilde bulup, mideye indirmişler.

Vakit varken elimizdeki tohumları değerlendirmek için yeniden ekim yaptığımızda, bu kez önlemimizi baştan almak istedik. Salyangozlara karşı ‘centilmence bir mücadele nasıl olur’ diye düşünürken; sonunda salyangozları öldürmeyecek, ancak onları yeşilliklerimizden uzak tutacak bir yol bulduk.

Doğal ve zehirsiz olduğu söylenen, suni gübreye benzeyen bir madde diğer canlılara zarar vermeden, salyangozları da öldürmeden kokusu ile onları yeşilliklerimizden uzak tutacağını vadediyordu. Denedik. Sonuç bizim için yine hüsran oldu. Çünkü salyangozlar birer akıl küpü. Malzemenin kokusu uçup gidinceye kadar sabırla bekleyip, uygun an gelince yapacaklarını yine yapıyorlar.

Salyangozlara karşı verdiğimiz ve her seferinde kaybettiğimiz ‘centilmence mücadele’ bir şekilde bayramlaşmaya gelen dostlar arasında da konuşuldu. Salyangozları bahçedeki yeşilliklerden uzak tutmak için her biri farklı bir yöntem önerdi. Ancak ‘tecrübe ile sabit olduğu söylenen’ bir yöntem vardı ki akıllara ziyan işin ta kendisi.

Bahçesinde her türlü sebzeyi yetiştirdiğini söyleyen bir beyefendi öyle bir yöntemi devreye sokmuş ki ‘adamın midesini bulandırıyorlar’ dediği salyangozları bahçesinden tümüyle temizlemeyi başarmış. Bakın nasıl?

Beyefendi en büyüğünden bir kasa ‘kutu bira’ alıyormuş. Biraları büyük oranda boşaltıp, içinde çok az bira kalan boş kutuları bahçesinin çeşitli yerlerine koyuyormuş.

Dediğine göre ‘biranın kokusuna deli olan salyangozlar’ ağzı genişletilen kutuların içine doluşup ‘şerefe’ diyerek kafaları çekerken, o da meyhane basan zabıta gibi içleri salyangoz dolu olan bira kutularını birer birer mühürlüyormuş.

Diyeceksiniz ki topladığı kutuları ne yapıyormuş? Ben gerisini söylemeyeceğim. İsterseniz siz beyefendiyi hemen ‘salyangoz soykırımı yapmakla’ suçlamak yerine hüsnüzan edip; salyangoz dolu bira kutularını önce arabasıyla uzak bir yere götürdüğünü, orada tüm salyangozları merhametle kutulardan teker teker çıkartarak doğaya saldığını, ardından da boş kutuları geri dönüşüm konteynerine attığını hayal edin.