Peki birader senin put hangisi?

Dikkatli okurlarım bir alışkanlığımı çoktan fark etmiştir. İşgal ettiğim bu köşeyi zaman zaman yazılarımı eleştiren, diğer şahıs veya olaylara tepki gösteren okurlarıma bırakıyorum. Bu imkânın farkında olan okurlarım da halının altına süpürülen, üstü örtülen, konuşursanız cehennemi/hapsi boylarsınız tehdidi ile kamuoyundan saklanan birçok olayı benimle paylaşıyor. Bu bağlamda bir okurum 46 yaşındaki bir ‘pizza dağıtıcısının’ önemli

DR. ÜNAL BİLİR 17 Mayıs 2020 PANORAMA-NEWS PAZAR

Dikkatli okurlarım bir alışkanlığımı çoktan fark etmiştir. İşgal ettiğim bu köşeyi zaman zaman yazılarımı eleştiren, diğer şahıs veya olaylara tepki gösteren okurlarıma bırakıyorum.

Bu imkânın farkında olan okurlarım da halının altına süpürülen, üstü örtülen, konuşursanız cehennemi/hapsi boylarsınız tehdidi ile kamuoyundan saklanan birçok olayı benimle paylaşıyor. Bu bağlamda bir okurum 46 yaşındaki bir ‘pizza dağıtıcısının’ önemli bulduğu düşüncelerini sizlerle paylaşmam için gönderdi. ‘Pizza kuryesi’ olduğu söylenen beyefendi hakkında daha fazla bilgimiz yok. Muhtemelen öncesinde hatırı sayılır bir iş yaparken sürecin kendisini maişet için pizza dağıtmaya mecbur ettiği alın teri kahramanlarından biri.

“Putperestlik bizim milletin genlerine işlemiş, bir adamı ya en tepeye çıkarırlar ya da yerin dibine sokarlar. Eğrisiyle doğrusuyla olduğu gibi görmezler” diyen beyefendi Türk siyasi hayatının tanıdığı anlı şanlı, binlerce hayranı olan liderleri bir bir saydıktan sonra birçok insanın ‘paraya, güce, mensubu olduğu derneğin veya partinin başkanına’ taptığını söylüyor.

Eleştirileri bununla sınırlı değil. Gelin, diğerlerini kendinden dinleyelim: Tıpkı Kâbe’nin içini Cahiliye Döneminde dolduran putlar gibi birçoğunun putu var. Büyük putlar ve küçük putlar dört bir yanı sarmış.

Hz. Ömer’in halifeyken yanlışlarını eleştirebilen zihniyet iflas etmiş; onun yerine Muaviye’yi göklere çıkaran, yanlışlarını görmezden gelen zihniyet iktidara gelmiş. Saltanat için Müslümanları birbirine kırdıran, peygamber torunu Hz. Hasan’ı zehirleten, hilafeti saltanata çevirip oğlu Yezidi milletin başına bela eden Muaviye’yi eleştirmek bazılarına göre çok büyük bir suç ve günah. Kâbe putlardan arındı ama insanların birçoğunun zihnindeki putlar yerinde duruyor. Bediüzzaman’ın ‘milletimin imanı yanıyor’ dediği tam da bu. Hâlbuki o dönemde millet ekseriyetle namaz kılıp orucunu tutuyordu.

Doğrusunu isterseniz put deyince aklına saçma sapan heykelcikler gelen çoğu Müslümanın birer kurtarıcı olarak gördüğü, öldüyse ruhuna mevlitler okunan, yaşıyorsa karşısında el pençe divan durulan siyasi liderleri put ilan etmek cesur bir davranış.

Ancak ben bu beyefendinin koyduğu çıtayı biraz daha yükselterek her tülü hatadan münezzeh görülen, Allah dostu olduğuna bihakkın iman edilen, ‘sev’ dediği sevilen ‘nefret et’ dediği gönülden sürülen çoğu cemaat ve tarikat lideri ile yönetici takımını da bu putlar arasına koyacağım. Elbette kendilerini put olmaya çalışmakla itham etmiyorum.

İyi niyetlerini, dine, insanlığa ve ülkeye hizmet etme konusundaki samimiyetlerini de sorgulamıyorum. Ancak bu durum kendilerinin cahil sürüsü için birer put hâline geldiği gerçeğini değiştirmiyor.

Âdeta İslam’ın altıncı, imanın yedinci şartı gibi insanların önüne koydukları ‘itaati’ ve bir insanın liyakatini belirlemek için yegâne kıstas olarak gördükleri ‘sadakati’ öylesine kurumsallaştırdılar ki sonuçta kendileri de birer put hâline geldi.

Peki Allah’ın insana bahşettiği vicdanı ve idraki devre dışı bırakan bu yaklaşımla gerçekten kendilerine sadık insanlar yetiştirebildiler mi? Hiç de değil. Aksine itaat ve sadakat kahramanı olarak gördükleri çoğu yol arkadaşı başka birine satılan çoban köpeği misali yeni efendilerini bulunca kendi sürülerine saldırdı.

Bir kısmı da rüyasında bile göremeyeceği nimetleri kendisine bahşeden bu insanlara ‘Bizim tanrılar hem ticaret hem inançtır’ diyen Cahiliye Döneminin müşrikleri gibi ‘putlarım elden gitmesin’ diye can havliyle sarılıyor. Geriye Allah’ın yolunda, namusluların yanında sabit olan bir avuç insan kalıyor.

Dürüst olalım. Eline baltayı alıp ‘çakma İbrahim’ tavrıyla başkalarının putuna saldırmak kolay. Cesareti olan kendi kalbini bir yoklamalı! Allah rızası için yapıyorum dediğin vazife ve aktiviteler seni maddi ve manevi hazlarla donatan bir tapınma mı? Yoksa ‘Ne yapalım vazifeden kaçamıyoruz’ derken Muaviye’nin miras bıraktığı yezit saltanatını mı sürdürüyorsun? ‘Başındaki birini’ Allah için mi seviyorsun? Yoksa sana bahşettiği makam, mevki ve otorite için ona yaltaklanıyor musun?

Birader! Bu soruların yanıtını vermek sana zor mu geliyor? O zaman sen de ABD başkanlarının bile iki dönemliğine iktidarda kaldığı bir dünyada kitabına uydurup ömür boyu koltuğu kaptırmayan, vazifeli olan zalimlerin safındasın. Şu farkla ki zalimin önde geleni bir put iken, onun ardından gidenler sıradan birer putperest oluyor.

Yol yakınken içindeki putu söküp at birader!

ÖNE ÇIKANLAR