Herkeste ırkçı bir damar bulunur

George Floyd’un cinayet zanlısı olan polis onu ırkçı dürtülerle, fırsat bu fırsat deyip bilerek mi öldürdü? Yoksa bu adam devlet adına kullandığı ‘meşru güçle’ kendini tatmin eden bir sadist mi? Gerçeği yargılama esnasında daha net göreceğiz. İnsanlar haklı olarak bu polisin gaddar muamelesine isyan edip, benzeri olayları bugüne değin örtbas eden sisteme tepki göstermek için

DR. ÜNAL BİLİR 07 Haziran 2020 PANORAMA-NEWS PAZAR

George Floyd’un cinayet zanlısı olan polis onu ırkçı dürtülerle, fırsat bu fırsat deyip bilerek mi öldürdü? Yoksa bu adam devlet adına kullandığı ‘meşru güçle’ kendini tatmin eden bir sadist mi? Gerçeği yargılama esnasında daha net göreceğiz.

İnsanlar haklı olarak bu polisin gaddar muamelesine isyan edip, benzeri olayları bugüne değin örtbas eden sisteme tepki göstermek için sokaklara çıktı. Olay sadece ABD’de değil tüm dünyada infial uyandırdı.

Ancak ırkçılık her yerde ve herkeste

Kimi bunu söylem veya eyleme döküyor. Kimi de sinsi bir şekilde hayata geçiriyor. İçimizdeki bu canavara gem vurmayı başaran çok az insan var. O nedenle ‘bende ırkçı damar bulunmaz’ diyebilecek insan neredeyse yok gibi.

Bazen bir toplum veya ulus adına konuşan insanların ‘biz ırkçılık nedir bilmeyiz, insanlık sevgisiyle doluyuz’ iddiasında bulunduğuna tanık oluyoruz. Gel gör ki kendi ulusunu ‘her türlü ideolojik hastalıktan arınmış, mükemmel görme’ iddiasındaki bu yaklaşım gizli ırkçılığın dışavurumundan başka bir şey değil. Çünkü hiçbir millet, toplum, bölge veya mezhep ırkçılıktan azade değil. Değilse her toplumun atasözleri, deyimleri, fıkraları, esprileri ırkçılığın âlâsı ile dolu olmazdı.

Yazık ki ırkçılık insanları aşağılama, küçümseme, ayrımcılığa tabi tutma belasının sadece bir yüzü. Milliyetçiliğin, dinsel radikalizmin, bölgeciliğin, kültürel yobazlığın, sınıfsal narsistliğin tetiklediği tüm zenofobik yaklaşımlar ‘öteki’ olana düşmanlığın, gizli ırkçılığın birer yansıması. Irkçılık sanıldığı gibi saldırgan milliyetçiliğe, aşırı sağa özgü ideolojik bir sapkınlık değil. Görünürde demokratik bir dünya görüşüne sahipmiş gibi davranan; muhafazakâr, liberal hatta sol siyasal retoriklerin ardına gizlenmiş ırkçılık da oldukça tehlikeli.

Günlük hayat insanlardaki ırkçılık damarını ele veren eylem ve söylemlerle dolu. Basit gibi görünen, ancak farklı aşamalarda olgunlaşarak uygun ortamı bulduğunda ırkçılığa evrilen bu damar kendini ön yargılarda belli eder.

Örneğin olumsuzluk yaşadığınız birini eleştirmek için vatandaşın memleketini söyleyip ‘zaten bilmem nereden adam çıkmaz’ diyorsanız içinizdeki ırkçı damar kabarmış demektir.

Hele hele ‘şu ülkeden/bölgeden gelenler’ diye söze başlayıp ardından ön yargıları ardı ardına sıralıyorsanız çoktan iflah olmayacak bir yola girdiniz demektir.

Irkçılık tıpkı bir mikrop gibi bünyeye saldırmak için fırsat kollar. Değerlerimiz, ilkelerimiz ve insanlığımız sağlamsa bu mikroba teslim olmayız. Değilse kolay kolay iyileşemeyecek şekilde marazlanırız.

ÖNE ÇIKANLAR