Kerbela’da Hüseyin olmak

Hakk inancına bağlı hakikatin yolcusu, hakkaniyetin yılmaz savunucususun. Sana tabi olmak, senin yolundan ve izinden gitmek, gitmeye çalışmak bile bizler için şereflerin en büyüğüdür. Sen, sadece Kerbela da direnmedin, sen sadece Yezide ve onun kanlı- kirli saltanatına karşı gelmedin. Sen, her çağın Yezitlerine karşı nasıl direnileceğini, nasıl mücadele edileceğini öğrettin. Hırsı, kini, nefreti esas alanların,

REMZİ KAPTAN 28 Ağustos 2019 MUHARREM AYI ÖZEL

Hakk inancına bağlı hakikatin yolcusu, hakkaniyetin yılmaz savunucususun. Sana tabi olmak, senin yolundan ve izinden gitmek, gitmeye çalışmak bile bizler için şereflerin en büyüğüdür.

Sen, sadece Kerbela da direnmedin, sen sadece Yezide ve onun kanlı- kirli saltanatına karşı gelmedin. Sen, her çağın Yezitlerine karşı nasıl direnileceğini, nasıl mücadele edileceğini öğrettin.

Hırsı, kini, nefreti esas alanların, iktidar için her türlü kötülüğü yapanların nasıl alt edileceğini cümle insanlığa daimi olarak canınla ve kanınla gösterdin.


               Sen, evlad-ı resulsün. Sen, Ehlibeytin serverisin.
         Fadime Ananın nazlı çiçeği, Hz. Ali’nin gözünün nurusun.
                Sen, cennet gençlerinin efendisi Hüseyinsin.
                       Ya Hüseyin, sen ne güzelliksin.

Ya Hüseyin, senin için göz yaşı dökmek, senin yasını tutmak Hakkı ve hakikati tüm benliği ile yaşama isteğidir. Sana bağlı olmak, Hüseyini olmak, Hüseyinleşmek; varoluşa anlam vermektir.

Seni Kerbela da anlamayanlar, seni üç kuruş menfaat karşılığında satıp zerre utanmaksızın karşına çıkıp savaşanlar, bir kaç parça eşya için çadırlarını yağma edenler, sana sırt dönenler, senin güzelliğine bahane bulanlar her dem olmuştur.
Varsın anlamasınlar seni. Varsın üç kuruş çıkar için tüm haysiyet ve onurlarını satsınlar.
Varsın senin yolunda gidenleri, sana göz yaşı dökenleri, seni mersiyelerle ananları, yezide lanet edenleri kınasınlar.
Biliyoruz ki seni anmak, sana bağlı olmak, senin izinden gitmek; şereflerin en yücesidir.