HABER MERKEZİ – 10 yaş büyüğüm olan abim 15-16 yaşlarında İstanbul Eminönü’nde babamın manav dükkanından el arabasına yüklediği portakallarla maç zamanı İnönü Stadı çevresine giderdi. Maç sonrasıda yorgun ve hararetli oyunculara iyi portakal satarım ümidiyle futbolcuların çıkış kapısında olurdum, diyor. Bir çok futbolcu onu iyi tanır ve severlermiş. Tombiş! diye (140 kg :)) seslendikleri abimden
Maç sonrasıda yorgun ve hararetli oyunculara iyi portakal satarım ümidiyle futbolcuların çıkış kapısında olurdum, diyor.
Bir çok futbolcu onu iyi tanır ve severlermiş. Tombiş! diye (140 kg :)) seslendikleri abimden bir çok ünlü futbolcu portakal alırmış.
FB’li Alparslan, Cemil, Kaleci Adem BJK kalecisi Yasin vs.
Abim diyor ki, 2-3 portakal alırlar başımı okşayarak 10 tane parası öderlerdi. Gs’li Deli Güngör, Çaycı Ahmet hep fazladan para verirlerdi…
Ama biri vardı ki avuçlayarak her defasında 4-5 tane portakal alır ama bir defa dahi parasını ödemezdi.
Hatta bir defasında karısıyla stadtan çıkmıştı. Bu sefer daha fazla portakal aldığı halde yine dönüp de bir şey ödememişti.
O dönem futbolcular kendi arabalarıyla maça gelip giderlerdi.
Arabasının camına dokunarak:
-Fatih Abi haftaya derbi sence ne olur!?” der demez.
-Çek o pis ellerini leke yaptın camıma!
Yanında portakallarım bana bunu demişti.
O çocuk halimle ne ağladım.
O Fatih Terim’ den başkası değildi.
