Şair Safiye Can’la Hamburg’da…

HAMBURG – Hamburg Harbour Front Edebiyat Festivali’nin bugünkü konuğu Türkiyeli bir şair, Safiye Can’dı. 1977 doğumlu Safiye Can Almanya’da büyüdü. İlk şiirlerini Türkçe yazan Çerkes kökenli şair daha sonra Almanca yazmaya başladı ve saygın Alman şairlerle beraber alındı. İlkokul öğretmenini hala çok önemseyen şair onun için “İnsan hayatında çok değerli insanlarla karşılaşıyor. Benim ilkokul öğretmenimde onlardan

MERVE AKAL 18 Eylül 2017 KÜLTÜR-SANAT

HAMBURG – Hamburg Harbour Front Edebiyat Festivali’nin bugünkü konuğu Türkiyeli bir şair, Safiye Can’dı.

1977 doğumlu Safiye Can Almanya’da büyüdü. İlk şiirlerini Türkçe yazan Çerkes kökenli şair daha sonra Almanca yazmaya başladı ve saygın Alman şairlerle beraber alındı. İlkokul öğretmenini hala çok önemseyen şair onun için “İnsan hayatında çok değerli insanlarla karşılaşıyor. Benim ilkokul öğretmenimde onlardan biriydi. Bir ilkokul öğretmeninin çocukların yeteneklerini keşfedebilmesi bence büyük bir şey” diyor.

Safiye Can bugünkü söyleşide edebiyatta kariyer yapabileceğini eğitim aldığı lisede hiç kimsenin inanmayacağını söylemekten de geri durmadı. Okullarda edebiyat ve şiir kursları veren Can ayrıca Amnesty de gönüllü olarak faaliyet gösteriyor.

Safiye Can 2016 yılında Else-Lasker-Schüler edebiyat ödülüne layık görüldü. Özellikle Doğu ve Batı kültürünü harmanladığı için Safiye Can’ı Else Lasker-Schüler’e yakın gören jüri “20. yüzyılın başında Else Lasker-Schüler’in siirlerinde olduğu gibi Safiye Can’ın şiirleri de Alman Edebiyat’ına yeni bir ses getirdi” dedi.

Şiirin aydın kesim parfümü

Programın sunuculuğunu yapan Daniel Haas açılışı “Safiye Can’ın son kitabı ile şiirin aydın kesim parfümünü silkip atacağız” sözleri ile yaptı.

Sunucu şiirin sadece sayılı insanların ilgilendiği bir edebiyat tarzı olmaktan uzak herkesin anlayabileceği bir edebi tarz olabileceğine dikkat çekti. Önce Safiye Can ‘Kayıp Toplumun Çocukları’ (Kinder einer verlorenen Gesellschaft) isimli kitabından bir kesit okudu.

Kitabın ilk bölümü Ralf Bossert’den bir alıntı ile başlıyor. Safiye Can böylece tanınmayan bu şairi okurların hatırına getirmek istiyor “Benim için hayatta olmayan şairleri hatırlatmak da önemli. O yüzden Ralf Bossert’den bu alıntıyı yayınevinin onayı ile yapabildiğim için çok mutluyum.”

Dinleyicilerine okuduğu ilk şiirin adı Bahçe’ydi. (“Der Garten”). Şiirin en belirgin özelliği bazı mısralarda son kelimenin üç kez tekrar edilişi. Safiye Can’ın şiirleri ve okurken yaptığı tonlama Nazım Hikmet’i anımsatıyor.

Genç kadın şairin işlediği konular hoşgörü, sevgi, memleket sevdası ve dostluk. Canlı diliyle “sekizin kökünün de bir memleketi var” ve “küçük hortumlu ve üstü tarçınlı bir şey” gibi mısralar ile okurun hayalinde resim çizmekten zevk alıyor.

Bir kariyerin başlangıcı ve kütüphane direktörü

Safiye Can dinleyicileriyle yazarlığa nasıl başladığını paylaştı. Yıllar önce sadece sevdiği için şiir yazmaya devam eden Safiye Can bir süre sonra biriken şiirleri ile ne yapacağına karar veremez ve kütüphanenin yolunu tutar.

Amacı konuya hakim birilerine danışmak. Kütüphanede beklenmedik bir şekilde kütüphane direktörü ile karşılaşan genç kadın derdini ona anlatır. Safiye Can bu karşılaşmayı şöyle özetler: “Sonra kütüphane direktörü notlarınızı bırakın bir hafta sonra tekrar gelin ve bunları konuşalım, dedi”

Sunucu Haas bu anekdotun karşısında şaşkınlığını gizleyemedi ve tekrar sordu “Ve siz ona güvendiniz?”. Nitekim notları bir yazarın her şeyidir. Safiye Can’ın karşılığı gülerek oldu “Evet, ben ona güvendim”. Genç şair kendisini doğru yönlendirdiği için kütüphane direktörüne hala müteşekkir olduğunu da dile getirdi. Safiye Can programda neşesi ve güler yüzü ile dinleyicilerin kalbine taht kurdu.

Gene bir yangın dalgası var

Solingen ile ilgili şiir kundaklama sonucu evi yanan Genç ailesini hatırlatıyor. Aşırı sağcı dört gencin çıkarttığı yangında beş kişi hayatını kaybetti.

Arkada kalanlar ise hala psikolojik ve bedensel rahatsızlıkların mağduru. Haberlerde insanların Türkiye’de, Amerika’da yaşadığı acıları ve üçüncü dünya ülkelerindeki kıtlıkları görünce bir tür depresyona girdiğini itiraf eden şair, aşırı sağcı zihniyet ile ilgili “Ve gene camilerin, sinagogların ve mülteci yurtların yandığı bir dalga var” diyor.

Hiçbir gelin makyaj yapmaz

Bir başka şiirindeki “Tükenmez kalemle hiçbir gelin makyaj yapmaz” mısrası ile kullandığı kaleme dikkat çeken şair, makyaj ve yemek yapmakla değil, şiir ve yazmak ile meşgul olduğunu vurguluyor.

Farklı dünyaların karşılaşması

Program boyunca Daniel Haas şiirlere sanatsal açıdan yaklaştı. Haas’ın bazı soruları radyodaki kültür programlarını anımsatacak derecede detaycıydı. Mesela bir şiirden alıntı yaparak “Ölmek yaşayana müsade edilir (Wer lebt, darf sterben) – peki yaşamayana?” sorusunu yöneltir yanı başındaki şaire. Safiye Can buna karşılık, yaşamayan insanların zombi gibi varlıklarını sürdürdüğünü söyledi.

Haas’ın bir başka sorusu bir şiirde geçen banka soygunu ile ilgiliydi “Bunu gerçekten bir sistem eleştirisi olarak mı yazdınız yoksa sadece paraya mı ihtiyacınız vardı?”. Şairin cevabı bekletmedi. “Aynen o. Paraya ihtiyacım vardı” dedi ve şairliğin yanında belirsiz bir geleceği de getirdiğini anlattı.

Meslek olarak şair

Genç kadın şiirlerine nasıl esinlendiğini de paylaştı. “Bu çocuktan bir şey olmadı” mısralı şiirde insanların ve bazen yakın akrabaların dahi şair olmayı anlamadığını anlatıyor. Nitekim şiir yazmayı bir çok kişi hafta sonunda yapılabilecek bir hobi gibi düşünüyor.

100 metre boyunda ki adamı anlatan şiirine de gerçekten karşılaştığı bir adamdan esinlendiğini paylaşan Safiye Can, başka şiirlerin toplumsal ve siyasal arka planını da anlattı.

Tecrübeli gazeteci Daniel Haas eleştiri yapmaktan da sakınmadı “Benim yorumlarım okulsal olma eğilimini gösteriyor” dedi. Haas yüz metrelik adam şiirinde ki ünlem işaretine ve yazarın okurken tonlamasına da değindi “Yazdıklarınız yorumunuzdan daha incelikli”.

“Şiir okuru mutlu etmeli”

Genç şair şiirlerinde daima kendisinden bir parça olduğunu ama şiirlerin sadece bundan ibaret olmadığını söylüyor. Hatta dinleyicileri şiirin arkasında yalnızca şairi görmekten de uyardı. Safiye Can şiirlerin yorumunu ise tamamen okuruna bırakıyor. Ona göre şiir okuru yormamalı çünkü, “Şiir okuru mutlu etmek için var“.

Dinleyicilere sürpriz

Programın sonuna doğru Safiye Can bir sürpriz hazırladığını açıkladı. Dinleyicilerin ve sunucunun şaşkın bakışları karşısında genç şair telefonunu çıkarttı ve Nazım Hikmet’in ‘Kerem gibi’ şiirini okuduğu bir ses kaydını paylaşmak istediğini söyledi. Kerem gibi isimli şiiri Nazım Hikmet’in ağzından dinleten şair daha sonra kendiside aynı şiiri Türkçe ve Almanca olarak okudu.

ÖNE ÇIKANLAR